BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Türkiye'deki 14 Mayıs seçimleri!

Yayın Tarihi: 28/04/23 07:00
okuma süresi: 11 dak.

Dünya siyaseti, nefesini tutmuş Türkiye'deki 14 Mayıs seçimlerine odaklanmışken, yurt dışındaki üniversiteler, akademik ve objektif olarak Türkiye seçimlerine yönelik çeşitli panel ve etkinlikler düzenlerken, analizler yaparken, Mustafa Kemal Atatürk'ün laik cumhuriyetinin kuruluşunun 100 yıl sonrasına denk gelen böylesine önemli bir seçim konusu hakkında KKTC'de yeterince konuşulmaması, analiz edilmemesi, bununla ilgili yazmaktan, konuşmaktan çekinilmesi, düşündürücüdür ve bir o kadar da ciddi bir durumdur...

"Vikipedi Özgür Ansiklopedi" kaynaklarına göre KKTC'de 21'i yerel merkezli, 4'ü yurt dışı merkezli toplam 25 eğitim veren üniversite ve 2'si meslek okulu olmak üzere 27 aktif yükseköğrenim kurumu bulunduğundan bahsedilmektedir... Bu kadar sayıdaki üniversitenin akademik personel sayısının ne kadar olduğuna da artık siz karar verin...

Dünya siyaset arenasında çeşitli analizler yapan, bilimsel verilerle incelemelerde bulunarak çeşitli etkinlikler düzenleyen üniversiteler varken, KKTC'deki üniversiteler bu konularda neden çok sessiz?

Objektif değerlendirmelerle akademik anlamda analizler yapabilmek ülkeler için neden önemli olduğu bilinmiyor mu? Unutuldu mu, yoksa unutturuldu mu? Bunun cevabını ülkemizde kim veya kimler verecek?

Siyasette objektif analizler yapmak, olayları ve durumları tarafsız bir şekilde inceleyerek doğru sonuçlara varmaya çalışmak neden önemlidir, kısaca bunlara bir göz atalım…

Doğru bilgiye erişmek için gereklidir: Siyasette çok sayıda çıkar grubu ve farklı bakış açıları vardır. Bu nedenle, doğru bilgiye erişmek için tarafsız bakış açıları ve objektif analizler her zaman gereklidir.

Yanıltıcı veya eksik bilgilerle karar vermenin sonuçları önemli olabilir: Siyasi kararlar, bireylerin, grupların ve hatta ülkelerin hayatını etkileyebilir. Bu nedenle, yanıltıcı veya eksik bilgilerle karar vermek, yanlış sonuçlara ve hatta felaketlere yol açabilir.

Demokratik süreçlerin işleyişine katkı sağlar: Demokratik süreçler, tarafsızlık ve objektifliğe dayanır. Siyasette objektif analiz yapmak, bu süreçlerin sağlıklı ve doğru bir şekilde işlemesine katkı sağlar.

Farklı görüşler arasında diyaloğu teşvik eder: Siyasette farklı görüşler ve çıkarlar vardır. Tarafsız bir analiz yapmak, farklı görüşler arasında diyaloğu teşvik eder ve karşılıklı anlayışı arttırır.

Sorunlara daha iyi çözümler bulmaya yardımcı olur: Objektif analiz yapmak, sorunları daha doğru bir şekilde tanımlamaya ve çözüm önerileri geliştirmeye yardımcı olur.

Tüm bu nedenlerden dolayı, akademik olarak, tarafsız bir şekilde siyasette objektif bilimsel analizler yapmak önemlidir ve sağlıklı bir demokratik sürecin temellerini oluşturur...

Peki bizim üniversitelerimiz ve ilgili bölümlerimiz nerede? Bizim o akademisyen ordumuz nerede? Neden bu konular yeterince seslendirilmiyor, yazılıp, çizilmiyor?

Neden yurt dışındaki yabancı üniversiteler, ilgili bölümler ve akademisyenler bu çalışmaları yaparken, çok yakından takip ederken, seçimlerin odağında bulunan KKTC'de, üniversiteler ve akademisyenler bu konularda çok derin sessizlik içerisinde?

Türkiye'deki 14 Mayıs seçimlerine yönelik KKTC'de objektif, akademik anlamda tek bir çalışmanın olmaması oldukça düşündürücüdür…

Dünyada çok sayıda üniversite siyasi değişimleri, gelişimleri ve ilerlemeleri akademik açıdan, bilimsel verilerle, analiz edebiliyorken, ülkemizdeki üniversiteler ve akademisyenler sessizliğini koruyor! KKTC'nin 27 aktif yükseköğrenim kurumu ve akademisyenler ordusu sahi, nerede?

Peki, bunun anlamı sizce nedir?

Siyasal seçimler, bir ülkenin demokratik yapısının önemli bir parçasıdır ve ülke için birçok önemli etkiye sahiptir... Neden mi? Gelin şimdi de bunlara kısaca bir bakalım...

Temsiliyet: Siyasi seçimler, halkın temsilcilerini seçmek için bir fırsat sağlar. Seçilen temsilciler, halkın çıkarlarını ve ihtiyaçlarını dile getirirler ve halkın sözcüsü olarak hükûmette yer alırlar.

Yönetim: Siyasi seçimler, bir ülkenin yönetiminde söz sahibi olanların seçim yoluyla belirlenmesini sağlar. Bu, ülkede hükûmetin gücünün dağılımını etkiler ve hükûmetin kararlarına halkın doğrudan katılımını sağlar.

Karar Alma Süreci: Siyasi seçimler, bir ülkenin karar alma sürecine halkın katılımını sağlar. Halk, seçimler yoluyla kararları etkilemek ve politikaları değiştirmek için oy kullanabilir.

İfade Özgürlüğü: Siyasi seçimler, halkın fikirlerini ve düşüncelerini serbestçe ifade etme özgürlüğüne sahip olduğunu gösterir. Bu, demokratik bir toplumda özgür bir tartışma ortamının oluşmasına katkıda bulunur.

Değişim: Siyasi seçimler, halkın mevcut yönetimden memnun olmadığı durumlarda değişim talebinde bulunmasına izin verir. Bu, halkın istediği yönetimi seçme ve ülkenin yönetiminde değişiklik yapma fırsatı verir.

Tüm bu nedenler, siyasi seçimlerin bir ülke için son derece önemli olduğunu göstermektedir. Siyasi seçimler, demokratik bir toplumun temel taşıdır ve ülkelerin geleceği için kritik bir rol oynar... üniversitelere, ilgili bölümlere ve akademisyenlere de bu konularda çok önemli görevler düşmektedir...

Türkiye'deki 14 Mayıs seçimlerine çok kısa bir süre kaldı... KKTC bu seçimlerin aslında tam da odağında...

Bu seçimlerde her şey var... Jeopolitik tercihler... Konjonktürel ihtiyaçlar... İdeolojik dönüşümler...

14 Mayıs seçimleri Türk siyasi tarihin ve 20 yıllık Türkiye iktidarının en çekişmeli yarışı olacak...

Dünya nefesini tutmuş ve bu seçimleri çok yakından takip ediyor...

"Değişim mi? Devam mı?" Sorusu sürekli soruluyor...

Anketler bir kenara çok çekişmeli 14 mayıs seçimi yaşanacağı ortadadır... Kimse "pes" etmeyecektir... Ne gerekiyorsa yapılacak ve “sonuna” kadar gidilecektir...

Önemli olanın, vizyon ve gücü ilk elde edenin, ilk vazgeçen olmayı ne kadar düşünebileceğidir... Böyle bir şeyi hayal edip edemeyeceğidir...

Uluslararası arenada Türkiye seçimleri, Avrupa ve Ortadoğu'nun güvenliği üzerinde büyük baskı oluşturacak... Kimin seçileceği, Türkiye'nin NATO ittifakındaki rolünü, AB, Rusya ve ABD ile ilişkilerini,  göç politikasını, Ankara'nın Ukrayna'daki savaşta oynadığı rolünü ve Doğu Akdeniz'deki durumunu ortaya koyacaktır...

Bir taraftan, büyük değişiklikler vaat eden ve yabancı basında sıklıkla “Türk Gandi" lakabı ile tanınan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, diğer taraftan da, yılların yetiştirdiği, parlamento tarafından seçilmeyip, halk tarafından seçilen, ülkenin parlamenter sisteminden yeni başkanlık sistemine geçişini yöneten ve sistemin ilk Türk Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin çok güçlü siyasetçisi Sayın Recep Tayyip Erdoğan var ... 

Birinin arkasında saf tutan muhalefetin gücü, diğerinin arkasında 20 yıllık iktidarlığın gücü var...

Peki vatandaşın seçimlerdeki öncelikli beklentileri ne olabilir, şimdi de onlara kısaca bir göz atalım…

Adaletli bir seçim süreci: Halk, seçimlerin adil bir şekilde yapılmasını, oy kullanma hakkının korunmasını ve oy sayımının doğru bir şekilde yapılmasını bekler.

Yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik: Halk, seçilen yöneticilerin yönetim süreçlerini şeffaf bir şekilde yönetmelerini ve hesap verebilir olmalarını bekler.

Ekonomik refah ve iş fırsatları: Halk, seçilen yöneticilerin ekonomik refahı artıracak politikalar uygulamalarını ve iş fırsatlarının artırılmasına yönelik çabalar sarf etmelerini bekler.

Toplumsal barış ve güvenlik: Halk, seçilen yöneticilerin toplumsal barışı ve güvenliği sağlamak için gerekli tedbirleri almasını bekler.

Çevre ve doğal kaynakların korunması: Halk, seçilen yöneticilerin doğal kaynakların korunmasına yönelik politikalar uygulamasını ve çevreye zarar veren faaliyetleri engellemelerini bekler.

Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler: Halk, seçilen yöneticilerin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere daha fazla yatırım yapmasını ve bu alanlarda iyileştirmeler yapmasını bekler.

Bu beklentilerin yanı sıra, halkın seçimlere katılımını artırmak için seçim sürecinin kolaylaştırılması, seçmen bilgilendirme kampanyaları düzenlenmesi, seçim sonuçlarının hızlı ve doğru bir şekilde açıklanması gibi önemli bazı diğer faktörler de bulunmaktadır...

Şimdi karşımıza yine o soru çıkıyor; 

"Değişim mi? Devam mı?"

Bunun kararını herkes aslında kendisine göre verecektir...

Unutmayınız! Seçimler, bir ülkenin vatandaşlarının özgür iradesinin ifadesidir...

Peki KKTC'deki durum ne?

Peki KKTC'de yaşayan ve sayısı her geçen gün artan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının durumu ne?

Zamanın ruhunun, ihtiyaçların değişimine göre şekillendiği asla unutulmamalıdır...

Zaman, insanın ihtiyaçlarını değiştirir ve değişen ihtiyaçlar da zamanın yaratılmasına neden olur...

Bir toplum, ihtiyaçları kadar büyür...

İnsan ihtiyaçları gibi, ihtiyaçlar da insan gibi değişir...

Yani, zaman değişir, ihtiyaçlar değişir, bu da insanları değiştirir...

Ve ihtiyaçlar değiştikçe, alışkanlıklar da, davranışlar da değişir...

İnsanların ihtiyaçlarına göre toplumlar tekrardan şekillenir...

Toplumun ihtiyaçları, insanların ihtiyaçlarından daha önce gelir...

Toplumlar, ihtiyaçları değiştiğinde, değişiklik yapmayanların "sorgulanmasına" sebep olur...

İhtiyaçlar değiştiğinde, değişim de aslında kaçınılmazdır....

Toplumsal ihtiyaçlar, zamanla değişirken, bireysel ihtiyaçlar da değişir... Bu değişim, insanların kendilerini ve dünyayı anlamalarını etkiler...

Aslında, bireysel ve toplumsal ihtiyaçların, hayatta kalabilmek için sürekli olarak değişime uğradığını fark edenler; kazananlardır...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.