BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

KKTC pahalılığın pençesinde: Geçim derdi derinleşiyor!

Yayın Tarihi: 04/08/23 07:00
okuma süresi: 13 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

TL'nin gün geçtikçe daha fazla değer kaybettiği KKTC'de, ekonomik kriz derinleşiyor, genişliyor ve yaygınlaşıyor...

Türkiye'deki sebze ve meyve fiyatları ile KKTC fiyatları karşılaştırıldığında, fiyat farkının yüzde 100’e yakın olduğuna yönelik rakamlar sürekli ortaya çıkıyor...

Ülkedeki mal ve hizmetlere yapılan zamların ardı arkası kesilmiyor...

Bir taraftan akaryakıt ve elektrik fiyatlarına yapılan zamlar, bir taraftan da tavuğa, yumurtaya ve süt ürünlerine yapılan zamlar ile birlikte vatandaş da daha fazla umutsuzluğa ve çaresizliğe itiliyor...

Pahalılık ile birlikte ortaya çıkan geçim sıkıntısı ve bunların yansıması ile ortaya çıkan; duygusal, düşüncesel ve davranışsal sorunlar, Kıbrıs Türk halkının şu an en önemli gündem maddeleri olmaya devam ediyor...

KKTC'nin içinde tüm bunlar yaşanırken, KKTC'nin dışında Türkiye'de sosyal medyayı aktif kullanan çok sayıda ünlünün, KKTC hakkında bir takım kulaktan dolma bilgilerle ülkedeki emekli maaşları ile iş görmez ve dulluk maaşlarının çok yüksek olduğu ile ilgili Türkiye kamuoyuna yanıltıcı paylaşımlarda bulunarak gündem olmaya çalıştıkları da üzülerek gözlenmektedir...

Tüm bu yaşanılanlar karşısında KKTC hükûmetinin, devlette "tasarruf" ve "verimliliğe" gitmediği de önemli bir gerçektir...

Kıbrıs sorununda da yakın gelecekte önemli gelişmelerin olacağına kesin gözle bakıldığı bu günlerde, Kıbrıs sorununda güçlü olmanın, ekonomimizin gücüne bağlı olduğunun farkındalığına bir kez daha varılması gerekmektedir... KKTC ekonomisinin gücü doğrultusunda, Kıbrıs sorununda güç yakalanabileceği bilinmelidir...

KKTC'de ekonomik kriz derinleştikçe, genişledikçe ve yaygınlaştıkça hükûmet de para toplamayı yasaları değiştirmekle çözmeye çalışıyor... Yeterince üzerinde çalışma yapılmadan gerçekleşen "yanlı" yasa değişikliklerinin, önemli başka sorunları da beraberinde getireceği kesindir... Bu konularda da çok dikkatli olunması gereken yeni bir sürece girilmiştir...

Vatandaşın market fiyatlarına yetişemediği bu günlerde, devlette "tasarruf" ve "verimlilik" tedbirlerinin olmaması, bu yönde çalışmalar yapılmaması halkı daha fazla karamsarlığa itmektedir... Hükûmet, bu konularda çok rahat olduğunu her fırsatta vatandaşa göstermektedir...

Kavurucu sıcakların bir taraftan artmasıyla vatandaş da artık pahalılık karşısında ne yapacağını, nasıl düşüneceğini ve nasıl davranacağını tam olarak bilemiyor...

Sıcak havalar, ülke ekonomisini de vatandaşı da etkilemeye en üst dalgada devam ediyor...

Okullar da başka bir dert... Yaz tatili döneminde okullar için henüz ciddi anlamda taş taş üstüne konulmadığı da başka bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor...

Sorunlar, sorunları artırmaya devam ediyor...

Anlayacağınız, bir taraftan daha fazla fakirleşen ve umutsuzlaşan bir halk var, bir taraftan da "tasarruftan" ve "verimlilikten" uzak ülkeyi yöneten hükûmetler var...

Sistemsizliğin sistem olduğu bir ülke modelini yönetmeye çalışan yüksek maaşlı siyasetçiler koltukları bırakmak istemiyor...

Toplumsal yerel iç dinamikler, patlamaya hazır tehlikeli dinamitler haline getiriliyor...

Vatandaş artık kendi kişisel tedbirini almak zorunda...

Pahalılık ile birlikte ortaya çıkan geçim sıkıntısı ile ilgili, bireysel olarak da yapılması gerekenler var...

TL'nin değer kaybetmesiyle birlikte ortaya günümüzde daha fazla çıkan ekonomik zorluklar, gelir ve gider dengesini bozarak birçok insanın geçim sıkıntısı yaşamasına neden olmuştur. Dövizden dolayı özellikle pahalılığın artması, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamasını güçleştirmekte ve geçim sıkıntısını derinleştirmektedir...

Geldiğimiz noktada, pahalılıkla birlikte ortaya çıkan geçim sıkıntısını daha iyi çerçevelemek ve bu sorunla başa çıkabilmek için şimdi neler yapabileceğimize bir bakalım...

Ülkemizdeki pahalılığın nedenleri ve etkileri aslında hep bildiğimiz şeyler... Pahalılığın artışının temel nedenleri arasında ülkedeki enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliş gibi faktörler her zaman yer almaktadır... Bu durum hep vatandaşın alım gücünü azaltarak temel ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırmakta ve geçim sıkıntısını beraberinde getirmektedir. Geçim sıkıntısı yaşayan insanlar, temel ihtiyaçlarını gidermekte zorlanırken, borçlanma ve kredi kullanma eğilimine girerek, mali durumlarını daha da kötüleştirebilmektedir...

Her kesimden çok büyük bir okuyucu kitlesine sahip olan bireysel ve toplumsal farkındalık köşe yazılarımda, çözüm önerileri de sunan farklı bir tarz ve üslup kullandığım vurgulanmaktadır. Tarafıma ulaşan okuyucu geri dönüşümlerinde yazılarımdaki bu özelliği çok sevdiğinizi de dile getirmektesiniz. Bu yönde yazılar yazmaya ve çözüm önerileri üzerinde kafa yormaya siz değerli okuyucularımla birlikte devam edeceğimi yeri gelmişken tekrardan burada hatırlatmak isterim...

Şimdi sormamız gereken bir soru var...

Peki geçim sıkıntısı ile başa çıkmanın en basit yolları sizce ne olabilir?

Şimdi bu konudaki bilinç düzeyini biraz artıralım...

Tabii ki öncelikle; Bütçe Planlaması: Geçim sıkıntısı yaşayan bireylerin atacağı ilk adımı, düzenli bir bütçe planlaması yaparak, bütçe ile gelir ve giderleri belirleyerek tasarruf yapma ve harcamaları kontrol altına alma alışkanlığı kazanarak, ilk adımı atmak olacaktır.

Acil Durum Fonu Oluşturma: Acil durum fonu, beklenmedik harcamalar veya gelir kayıplarıyla karşılaşıldığında kullanılmak üzere biriktirilen bir fondur. Bu fon, ani krizlerde maddi açıdan daha güvende hissetmenize yardımcı olacaktır.

Tasarruf Alışkanlığı Geliştirme: Pahalılıkla mücadele etmenin önemli yollarından biri de tasarruf alışkanlığı geliştirmektir. Fazla harcamalardan kaçınmak, indirimleri takip etmek ve gereksiz tüketim alışkanlıklarından uzak durmak, bütçenizi korumanıza yardımcı olacaktır.

Alternatif Gelir Kaynakları: Ek gelir elde etmek, geçim sıkıntısı yaşayanların finansal durumunu rahatlatabilir. Serbest çalışma, yan işler veya internet platformlarında yeteneklerinizi kullanarak para kazanma fırsatlarını değerlendirebilirsiniz.

Borç Yönetimi: Var olan borçları yönetmek, mali durumunuzu düzeltmenizde önemli bir etken olacaktır. Borçlarınızı yapılandırmak veya öncelik sırasına göre geri ödemek, finansal yükünüzü hafifletecektir.

Tüketici Hakları ve Destek Konuları Daha fazla Geliştirilmeli: Geçim sıkıntısı arttıkça, tüketici hakları ve sosyal yardım programları oluşturma konularında talepler, daha fazla ve daha yüksek sesle dile getirilmelidir. Tüm dünyada uygulandığı gibi devletin bu konularda vatandaşa sunduğu destek ve yardım imkanları artırılmalıdır. Böylece, geçici bir süre için de olsa maddi sıkıntılar bir nebze hafifleyecektir...

Ülkemizde bir gerçek vardır ki, TL'nin değer kaybından dolayı pahalılığın artmasıyla birlikte geçim sıkıntısı yaşayan insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ancak, bu sorunları bir nebze hafifletebilmek adına bireysel olarak bilinçlenmeyi artırmalı ve bazı adımları da atmamız gerekiyor... Bütçe planlaması, tasarruf alışkanlığı geliştirme, alternatif gelir kaynaklarına yönelme ve borç yönetimi gibi pratik çözümlerle, bu yöndeki duygusal, düşüncesel ve davranışsal yükler biraz hafifletilebilir... Unutmayınız ki, finansal yönetim ve sağduyulu harcama alışkanlıkları, TL'nin değer kaybından dolayı pahalılıkla birlikte ortaya çıkan geçim sıkıntısını azaltmanın ilk anahtarıdır...

Peki KKTC'nin gelmiş geçmiş hükûmetlerinin, "tasarruf" ve "verimlilik" konularındaki bilinç düzeyi sizce nedir?

Devletin, "tasarruf" ve "verimlilik" hedefi nedir?

Olmayan bir şeyi sormak aslında, zaman kaybından başka bir şey değildir...

Geçim derdi ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya olan bir ülkede, devletin "tasarruf" ve "verimlilik" hedefleri çok daha fazla önemli bir rol oynar. Bu hedefler, ekonomik sıkıntıları hafifletmek, kaynakları daha etkin bir şekilde yönetmek ve halkın refahını artırmak amacıyla belirlenir.

İşte devletin "tasarruf" ve "verimlilik" hedefleri için bazı temel adımlar...

Mali Disiplin: Devlet, bütçe açıklarını ve borç yükünü kontrol altında tutmalıdır. Kamu harcamaları dengeli bir şekilde planlanmalı ve gereksiz harcamalardan kaçınılmalıdır. Bütçe açığı, ekonomide dengesizliklere yol açar ve gelecekte ekonomik sorunları tetikler.

Kamu Harcamalarının Etkin Yönetimi: Devletin harcamalarını verimli ve etkin bir şekilde yönetmesi gerekmektedir. Kamu projeleri ve hizmetler için yatırımların geri dönüşü ve sosyal fayda göz önünde bulundurulmalıdır. Gereksiz bürokrasi ve aşırı yönetim masrafları azaltılmalıdır.

Vergi Düzenlemelerinin Yapılması: Vergi sistemlerinin adil ve şeffaf olması önemlidir.

Bürokratik Verimlilik: Kamu hizmetlerinin daha etkin sunulması için bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılması gerekmektedir. Daha az kağıt işi ve dijitalleşme ile işlemlerin kolaylaştırılması, verimliliği artıracaktır.

Enerji ve Kaynak Verimliliği: Enerji ve doğal kaynakların verimli kullanımı, ekonomiye ve çevreye sağlayacağı faydalar açısından önemlidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme ve enerji verimliliği politikaları tasarruf sağlayacaktır.

Eğitim ve Sağlık Yatırımları: İnsan sermayesine yapılan yatırımlar, uzun vadede ekonomik verimlilik ve refah açısından büyük önem taşır. Eğitim ve sağlık alanlarına yapılan yatırımlar, nüfusun beceri düzeyini artırarak ekonomik büyümeye ve kaliteli iş gücüne katkıda bulunacaktır.

Özel Sektörün Daha Fazla Desteklenmesi: Özel sektörün rekabet gücünü artırmak için teşvikler ve kolaylaştırıcı politikalar oluşturularak, artırılmalıdır. Özel sektörün gelişimi ekonomik büyümeyi teşvik eder ve istihdam yaratılmasına yardımcı olur.

Ülkedeki "tasarruf" ve "verimlilik" hedefleri, dikkatli bir şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır. Ekonomik ve sosyal etkileri dikkate alınarak, çeşitli kesimlerin ve uzmanların görüşleriyle birlikte şekillendirilmelidir. Ayrıca, şeffaf yönetim ve hesap verebilirlik ilkesine uygun bir şekilde uygulandığından emin olunmalıdır...

Hatırlamamız gerekiyor ki, geçim sıkıntısı ile başa çıkmak herkes için zorlayıcıdır... İşte bu zorlu süreçte bireysel farkındalığımızı her yönden artırmak da hayati derecede önemlidir.

Bunun için bireysel olarak yapmamız gerekenler olduğu asla unutulmamalıdır...

Geçim sıkıntısının acısını azaltmak için, ihtiyaçlarımızı arzularımız kadar değil, arzularımızı ihtiyaçlarımız kadar azaltmalıyız...

Bilmeliyiz ki, yaşamın en büyük sırrı, ne kadar az harcadığımız değil, ne kadar tasarruflu yaşadığımızdır...

Aslında mutluluğun anahtarı, sahip olduklarımızı değil, sahip olmayı istediklerimizi fark etmekte orantılıdır...

Sahip olduklarımızın farkına varmak, sahip olamadıklarımız için üzülme ihtimalimizi azaltır...

Para, hayatın amacı değil, hayatın aracıdır. Amacımızı kaybetmeden aracımızı kullanmalıyız...

Geçim sıkıntısını aşmak, hırslı olmak değil, akıllıca düşünmekle mümkündür...

Daha az tüketmek, daha çok mutluluk getirebilir...

Bir şey satın almadan önce, onun gerçekten ihtiyacınız mı yoksa, istediğiniz mi olduğunu düşünmelisiniz...

Geçmişin pişmanlıklarına değil, geleceğin fırsatlarına odaklanmayı sürdürmelisiniz...

Geçim sıkıntısı, yaratıcılığın doğduğu yer olduğu da anlaşılmalıdır...

Zorluklar, hayatın gerçekleri ve karakterinizi şekillendiren fırsatlar olduğu da bilinmelidir...

Başarı, zor zamanlarda umudu kaybetmemekle başlar...

Aslında bilmeliyiz ki, geçim sıkıntısı, elimizdeki imkânların kıymetini bilmemiz için bir hatırlatıcıdır...

Hatırlamamız gereken son bir şey daha var;

Yaşam, elimizde olmayanlara sahip olamayacağımız kadar kısadır; bu yüzden elimizde olanlarla mutlu olmayı da öğrenmeliyiz...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.