Korona virüsünden kaçış... Kıbrıslı Türk…

Yayın Tarihi: 11/02/20 07:00
okuma süresi: 9 dak.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Cumhurbaşkanı Akıncı ile Türkiye arasındaki gerginlik gündemdeki yerini korumaya devam etse de başta Çin olmak üzere tüm dünyayı ciddi tehdit altına alan Korona virüsü dünyanın gündemi olmaya devam ediyor. Halen ülkemize böyle bir hastalığın gelmemesi doğrusu büyük şans ve uzmanlar bu virüs dalgasının mayıs ayına kadar süreceğini söylediği gibi Sars virüsünde olduğu gibi yaklaşık bir yıl dünyayı tehdit edebileceğini de söylüyorlar.

Bu virüsün pençesinden eşi ve küçük çocuğuyla son anda kurtulup oldukça zorlu bir yolculuğun ardından Antalya’ya dönmeyi başaran benim de yakın dostum olan İngilizce öğretmeni Kıbrıslı Türk bir kardeşim; kemal Altınkaya’nın başından geçenleri paylaşacağım sizlerle.

Kemal çok ama çok değerli bir dostum. Gelin görün ki bir Kıbrıslı Türk akademisyen daha halen Çin de bulunuyor ve ülkeyi terk edemiyor.

Aslında bu yazıyı dün kaleme alacaktım ancak Cumhurbaşkanı Akıncı ile Türkiye arasında gerçekleşen gergin kavgayı dün kaleme almamak olmazdı.

Bildiğiniz gibi Korona virüsü nün halen tedavisi bulunmuş değil ama bir önemli dip not daha var ki bu virüsü kapan herkes ölecek diye de bir şey yok. Bağışıklığı güçlü olan kurtuluyor ancak ülkemizde de diyabet, tansiyon, kalp ve kanser hastaları hayli fazla. İşte bu insanlarımız doğrudan tehdit altında.

Kemal ile yaptığımızın telefon bağlantısının detayları…

Şu an Türkiye’ye dönmeyi başaran Altınkaya ailesi, Çin’de ölüm rakamlarının halktan saklandığını da söyledi. Medya üzerinde büyük baskı bulunduğunu kaydeden Altınkaya, küçük çocuklarıyla birlikte Çin’de perişan olduklarını belirtti. İstanbul’a geldiklerinde hiçbir kontrol yapılmadığını da kaydeden Altınkaya, “Sabiha Gökçen’e elimizi kolumuzu sallayarak girdik” dedi.  Koronavirüs salgını dünyada can almaya devam ederken, Çin’de yaşayan yaklaşık 100 Kıbrıslı Rum’un ve 1 Kıbrıslı Türk’ün olduğu da öğrenildi.

“Virüsün çıktığı kente çok yakındık”

Çin’in Yuhan kentinde yaşayan Kıbrıslı Türk Kemal Altınkaya, virüsün çıktığı şehre 4-5 saat uzaklıkta bir bölgede kaldıklarını belirtti. Birçok ölümün yaşandığını ve virüsün yayıldığını ifade eden Altınkaya, hiç riske atmadan ailesiyle birlikte Kıbrıs’a dönmeye karar verdiklerini söyledi. Eşi ve küçük çocuğuyla Aralık başında Çin’e yerleştiğini söyleyen Altınkaya, bir gün daha geç dönmeye karar verseler giriş ve çıkışların kapanacağını kaydetti. Dün itibarıyla kaldıkları kentte giriş ve çıkışların kapandığını söyleyen Altınkaya, Kıbrıs’a dönebildikleri için kendilerini şanslı hissettiklerini vurguladı. Virüsün çok hızlı ilerlediğini dile getiren Altınkaya, gerçek bilgilerin halktan saklandığını söyledi. Hasta sayısı ve ölü sayısının halktan saklandığına dikkat çeken Altınkaya, halkta bilgi kirliliğinin olduğunu bildirdi.

“Halk virüsü çok geç öğrendi”

Orada kalmaya devam etmelerinin mantıklı olmadığını ifade eden Altınkaya, okulla anlaşmasını feshedip hemen dönme kararı aldığını söyledi. Virüsün Aralık ayında çıktığını belirten Altınkaya, halkın bu virüsü Ocak ayında duymaya başladığını vurguladı. Altınkaya, “Virüs çıktı ve 2 -3 hafta sonra halk öğrendi ama çok geç oldu. Yayılmıştı hastalık” dedi.

“Gerçek ölüm sayıları halktan saklanıyor”

Çinlilerin yeme alışkanlıklarının bizden farklı olduğunu belirten Altınkaya, “Yarasa, yılan tüketiyorlar orada. Binlerce yıldır böyle bir virüs yokken böyle bir virüs çıkması ortada acaba bir spekülasyon mu var sorularını akla getirdi” dedi. Bu virüsün Çin’de kurulan bir deney laboratuvardan genetiğiyle oynamış bir virüs olarak dışarıya çıktığını ifade eden Altınkaya, Çin’de medya üzerinde baskı olduğunu söyledi. Medyanın Çin’de istediğini yazamadığını ifade eden Altınkaya, gerçek ölüm sayılarının halktan saklandığını kaydetti.

“Kaçışımız macera gibiydi”

Kaçışlarının tam bir macera film gibi olduğunu söyleyen Altınkaya, TC Elçiliği’ne başvurarak dönmeyi başardıklarını söyledi. Bilet fiyatlarının da aniden 18 bin liraya çıktığını söyleyen Altınkaya, dönmelerinden bir gün sonra uçuşların da durduğunu belirtti.

“Küçük bebeğimizle perişan olduk”

Şehir kapılarında polisin çıkışlarına izin vermediğini ifade eden Altınkaya, ancak üçüncü kapıdan çıkabildiklerini kaydetti. “Küçük bebeğimizle sıcağın altında perişan bir halde bekledik” şeklinde konuşan Altınkaya, yolda giderken ateşlerinin ölçüldüğünü belirtti. Hava alanlarında da birçok kez ateşlerinin ölçüldüğünü dile getiren Altınkaya, 9 saat Doha’da beklediklerini belirtti.

“İstanbul’da hiç kontrol olmadı”

Altınkaya, “Sabiha Gökçen Havalimanı’na geldiğimizde çok ilginçtir hiç kontrol yapmadılar. Elimizi kolumuzu sallayarak İstanbul’a girdik. Pazartesi sabaha yakın geldik. Pazartesi sabah tüm uçuşlar durdu. Kendimizi şanslı görüyorum.  İnsanlar gıda alamıyor Çin’de.  Benden maske istiyor oradaki arkadaşlarım. Çin’de maske sıkıntısı var. Çin’de bir Kıbrıslı Türk arkadaşımız var şu an. Havaalanı kapandı gelemedi” diye konuştu.

“Çin’de yaklaşık 100 Kıbrıslı yaşıyor”  

 Tüm dünyaya büyük bir korku yaşatan ve Çin’de birçok kişinin ölümüne sebep olan Koronavirüs’ün önüne bir türlü geçilemiyor. Koronavirüs, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde henüz görülmezken, Çin’de yaşayan Kıbrıslı Türk ve Rum sayısının yaklaşık 100 kişi olduğu öğrenildi.                      

*************

Günün Sözü

Aslında kadın; erkeğin beğenen bakışlarından çok, hemcinsinin kıskançlık dolu bakışlarını görünce, güzel olduğundan emin olur.

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları