Akıncı’dan haksız eleştiri

Yayın Tarihi: 13/03/20 07:00
okuma süresi: 8 dak.

Koronavirüs etkisini göstermeye başladı. Rum tarafı oldukça hızlı şekilde bu sarmalın etkisine girdi. Vaka sayısı Rum tarafında ilk önce iki, sonra dört sonra da dört şeklinde artış gösterdi. Aynen İtalya’da olduğu gibi. Düşünün bir hafta dolmadan artışlar % 100 şeklinde oldu ve bu sayı muhtemelen aynı ivmeyle devam ederse en fazla on gün içerisinde sayı yüz rakamına ulaşacak.

Biz de ise şimdilik iki. Hâlâ normal görünüyor. Korona tespit edilen Alman kadının kocasında Koronavirüs çıkmasını normal karşılayabiliriz. Ancak bunun rehavetine kapılmamak gerekiyor çünkü bu insanların çok başka insanları enfekte etmiş olma ihtimalleri son derece yüksek.

Tabii burada çok önemli başka bir durum var; Alman kadının kocasına yapılan ilk testte sonuç negatif çıkmıştı ancak belirtilerin baş göstermesinin ardından yapılan test pozitif çıktı. Bu demek oluyor ki Koronavirüs kapsanız dahi belirtiler başlamadan tespit edilemiyor.

Bir habere göre Almanya’da Korona testlerinin hızlı bir şekilde istasyonlarda ya da arabalarda yapılacağı haberini okudum eğer bu doğruysa demek ki hızlı tahlil sonucu alabilecek cihazlar mevcut. Gelin görün ki bizim elimizdekiler 3 ya da dört saatte tespit edebiliyor.

Akıncı kapı siyaseti yapmamalı

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, hükümet tarafından kapatılan sınır kapılarını eleştirmesi doğrusu anlaşılır gibi değil. Ortada ciddi bir sıkıntı olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisi de ifade ediyor.

“Rum yönetimi 4 kapıyı kapatırken üzerinde durduğumuz temel konulardan biri, kararın tek yanlı olduğu, bilimsel esaslara göre çalışmalarını sürdüren İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin bu karardan bilgisi olmadığı yönündeydi. Haklı olarak eleştirdiğimiz bu tutumun bizim Bakanlar Kurulumuz tarafından tekrarlanması doğru bir gelişme olmamıştır”. https://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n314676-akinci-kapilarin-kapatilmasi-karari-ben-toplantidan-ayrildiktan-sonra-alindi

Bakın bu sözler Cumhurbaşkanına ait ve kendisi de Rum yönetiminin dört sınır kapısını tek yanlı kapatmasını doğru bulmadığını ifade ediyor ve İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’ne gönderme yapıyor. Bir kere Rumların dört sınır kapısını kapatma kararını Yunanistan sınır kapısındaki mülteci sorununa bir yanıt olarak yaptığını biliyoruz. Koronavirüs ile ilgili yangın başlayana kadar Rum tarafının yaptığı bu eylemin ben de karşısındayım ve doğru bulmuyorum ancak Rum tarafında daha bu yazıyı yazarken Korona vaka sayısının onu bulduğunu ve hızla artması beklendiğini göz önünde bulundurursak, öte yanda KKTC’de sayının ikiye çıktığını ve ilerleyen günlerde bunun artış gösterme ihtimalinin yüksek olduğunu göz önünde bulundurursak, Cumhurbaşkanının, hükümetin iki sınır kapısını kapatmasını doğru bulmaması son derece üzücü ve yanlıştır.

İran’da daha salgın başlar başlamaz Türkiye’nin kara sınır kapılarını kapattığını ve şu an İran’daki Korona vakalarının yedi bini aştığını düşünürsek halen benim Cumhurbaşkanımın kapılar kapanmamalıdır demesi kendi halkının sağlığını düşünmediğine ve siyasi davrandığına dalalettir.

Ben Sn. Akıncı’nın kendi halkını düşündüğünü çok iyi biliyorum ancak siz böylesine ciddi bir salgın büyümeye başlarken gereken sert tedbirleri almazsanız sonra oldukça zayıf olan KKTC sağlık sisteminin gazabına uğrarsınız.

Sn. Akıncı, sağlık sistemimizin ne kadar yetersiz olduğunu gayet iyi biliyor; Rum tarafındaki vaka sayısının çok kısa süre içerisinde yüzleri bulacağını bilmesi ve gerekirse Metehan Sınır Kapısı hariç tüm sınır kapılarının bir süreliğine kapanması gerektiğini ön görmesi gerekir diye düşünüyorum.

Rumlar özellikle kumar ve alış veriş ihtiyaçlarını KKTC’den karşılıyor. Gelin görün ki devlet olarak bizim sınır kapılarında yeterli sağlık güvenliğini alma gücümüz yok. Sağlık Bakanlığı’nın tüm sınır kapılarında bu işi başaramadığını, Alman turistlerin Ercan Havalimanı’ndan dahi hasta olmalarına karşın geçip ülkeye girebildiklerini düşünürsek, kapıların kapanması yanlış olmuştur demek adeta toplum sağlığı için zafiyet göstermek anlamına geliyor ki bu yaklaşım Sn. Başkana hiç yakışmamıştır.

Şu noktada Cumhurbaşkanımız haklıdır, arkasından böyle bir karar alınması doğru değildir. Cumhurbaşkanı toplantıya başkanlık ederken hükümet bu konudaki görüşünü ve kararlılığını ortaya koyabilirdi. Cumhurbaşkanının arkasından iş çevirmek gibi oldu, bu durum da hükümete yakışmadı.

***

Atalay, Müslüman’ın imdadına yetişti

Diyanet İşleri Başkanı Talip Atalay ile bir süre önce yapmış olduğumuz sohbette cemaatin Cuma Namazlarını saatinden dolayı zaman zaman kaçırdığını konuşmuştuk. Bildiğiniz gibi Cuma Namazı biz Müslümanlar için son derece önemli bir ibadettir. Talip Hoca bu konuyla ilgili sık sık şikâyet aldıklarını ve bu konu üzerinde çalıştıklarını anlatmıştı. Atalay, Cuma Namazlarına iş yoğunluğundan dolayı yetişemeyen din kardeşlerimiz için son derece yerinde ve doğru bir karar üretti.

Tüm camilerde Cuma Namazı saat 12:20’de kılınıyor. Eğer Cuma Namazına yetişememişseniz Lefkoşa Kanlı Mescit’te Cuma namazı 13:30’da kılınacağından bu Mescit’e giderek ibadetinizi yerine getirebileceksiniz.

Din açısından da hiçbir sakıncası olmayan bu uygulamadan dolayı Talip Atalay’ı tebrik ediyorum. Birçok okurumdan bu konuda zaman zaman şikâyetleri ben de alıyordum. Çok şükür ki ülkemizde ibadetine özen gösteren çok kardeşimiz var. Şeyh Nazım Kıbrısı hazretlerinin dergâhında da ne zaman namaz kılmışsam orada da namaz vakti geldikten bir süre sonra kılınıyor, namazda diğer vakit gelene kadar namazınızı kılmaya müsaade var. Yeter ki isteyenler namazına yetişsin. Tabii şimdi ortaya başka bir sorun çıkabilir. Olur da bu Korona salgını büyürse Cuma Namazı için nasıl bir önlem alınacak, o da ayrı bir konu. Allah sonumuzu hayır eylesin diyelim.

***

Günün Sözü

Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, her şeyi bilendir.

Tegabün Suresi, 11. Ayet.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları