Denktaş çözümcü ama gerçekçi...

Beş adayın katıldığı programın yankıları devam ediyor. Dünkü yazımda programın detaylarını yazmaya devam edeceğimi ifade etmiştim. Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş’ın söylediklerini görmezden gelmek doğrusu yapılacak bir şey değil. Siyasete uzun yıllarını vermiş bir isim; en önemlisi de Kurucu Cumhurbaşkanımız Merhum Denktaş beyin uzun yıllar siyasetteki mücadelesine şahit olmuş biri.

Serdar bey aslında sağ tandanslı bir aday değil. Zaten kendisi de sosyal demokrat olduğunu biliyor, bu nedenle CTP tabanında çok seveni olduğunu biliyorum, kim bilir bu seçimlerde CTP tabanından da oy alabilir. Hiç şaşırmayın bu yazdığıma. Kimsenin oyu kimse de mühürlü değil.

Serdar bey geçtiğimiz gece programda oldukça önemli bulduğum bazı vurgular yaptı.

TÜRKİYE İLİŞKİLER MESELESİ VE MÜDAHALE

Bakınız size açık bir şey söyleyim. Geçtiğimiz geceki programda Sayın Akıncı’ya ve diğer adaylara Türkiye ile ilişkiler sorulduğunda Akıncı açık bir dille tepkisini ortaya koydu. Tepkisinde de haklıydı elbette; seçim kaybetmesi için uğraşan ekipler olduğunu anlattı.

Ankara Hükümetinin Akıncı’yı istemediği doğru. Serdar Denktaş’a karşı da bir tavırları olduğunu hep duyduk hissettik.

Ama ben her iki adayın söz konusu müdahaleyi nasıl da farklı değerlendirdiklerine dikkat ettim ve Serdar beyin söylemlerini uzlaşıcı ve barışçıl buldum ama Sayın Akıncı’nın cümle arasında “gerekirse yakında daha açık konuşacağım” vurgusunu ise tehditkar buldum.

Bu seçimi kim kazanırsa kazansın Ankara Hükümeti ile çalışacak, bu nedenle tüm adaylar 19 Ekim sabahını ve Ankara ziyaretini unutmadan konuşmalı.

İLİŞKİLER YENİDEN DÜZENLENMELİ

Evet bu cümle son derece önemli; Türkiye sevgisinden bahsetti Serdar bey, “Her Kıbrıslı Türk  Türkiye sevgisiyle doğar” dedi. Son zamanlarda Türk halkına nefret söylemlerinden beslenerek siyaset yapan bazı siyasilere net bir gönderme yaptı. Bu siyasiler her kimlerse onlar biliyor kim olduklarını ve ekledi; “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yapılması gereken ilk iş Ankara ile oturup ne yapacağımızı net bir şekilde ortaya koymak olmalı. Nasıl bir yol yürüneceğinin uzlaşısını belirlemek” dedi.

Yani bir diğer deyişle Kıbrıs konusunda Ankara ile ters düşmek gibi bir lüksümüz yok ama gerçekleri ve neyin nasıl olması gerektiğini birlikte belirlememiz gerekiyor demek istedi.

Zira Serdar bey de eminim farkındadır; şu an için Cumhurbaşkanlığının Kıbrıs Konusunda Ankara Hükümeti ile hiçbir ortak paydası yok hatta dahası çok ters düşmüş durumdalar.

Bu nedenle Türkiye ile ilişkiler ivedi olarak yeniden düzenlenmeli ve doğru bir zemine oturtulmalı.

Bu kesinlikle sürdürülebilir bir durum değil.

DENKTAŞ ÇÖZÜM DÜŞMANI DEĞİL… GERÇEKÇİ

Siyasette her insan olgunlaşır. Bu Serdar bey de var. Olgunlaşıyor. Eskiden belki daha muhafazakar bir çizgideydi, en azından ben öyle hatırlıyorum. Bunun en temel nedenlerinden biri de Hayatını Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne adamış bir Devlet Adamının oğlu olmasına bağlayabiliriz.

Örneğin savaşın iç yüzünü yaşayan en yakın örnek benim annem ile babamdır. Ben aileme  ne Türkiye'nin garantörlüğü olmayan bir antlaşmaya evet dedirtebilirim ne de Rumların bizlerle çözüm yapacaklarına inandırabilirim. Çünkü onlar savaşın iç yüzünü yaşadılar. Annem son anda Rum katliamından kurtuldu babam ise savaştı.

Bu insanlara Rumlarla çözüm barış kelimelerini anlatamazsınız. Almamakta da haklıdırlar. Evet konjonktür değişti. Federasyon, Avrupa Birliği, çözüm falan ama bunu söylerken de yapmaya çalışırken de taşları doğru yerine koymalı, hayal peşinde koşmamalı.

İşte Serdar Denktaş hayal peşinde koşmuyor bu bağlamda ve gerçekçi davranıyor. Çözüm için uğraşmaya hazır ve şahin bir politikası yok gördüğüm kadarıyla. Sadece hayal peşinde koşan bazı adaylar gibi Çözüm kelimesinin itibarını hafife almıyor. Anlamını hafife almıyor.

Günün Sözü

İyi Bir Kadınla İyi Bir Erkek Birlikte Değildir. Çünkü Kadınlar, Kötü Erkeklere Aşık Olup İyi Erkeklerle Dertleşir.

Victor Hugo