Sn. Başbakan... Evde karantina şart!

Yayın Tarihi: 02/02/21 07:00
okuma süresi: 5 dak.
  • Kimse gidip de gönüllü test yaptırmıyor. Sessiz kalmayı, kaçmayı tercih ediyor ki bu durum çok ama çok tehlikelidir. Vatandaşın koronadan kaçarak bu kötü hastalıktan kurtulamayacağını bilmesine rağmen kaçmayı ve gizlenmeyi tercih ediyor.
  • Belki atlatırım diyor ve en son aşamada hastaneye gitmek zorunda kalıyor. Yoğun bakıma daha çok hasta girecek. Bu nedenle vatandaşın da kaygılarını göz önünde tutarak bazı açılımlar yapmak lazım. Ver elini olmuyorsa al elimi demek lazım bu noktada.

Vaka sayıları o kadar yüksek seyrediyor ki artık pandemi otelleri yetersiz kalıyor. İki otelin daha bu iş için ayarlandığı açıklandı. Kimse merak etmesin bir ay sonra böyle giderse memleketteki tüm otelleri tutmak zorunda kalacak. Evde karantinanın koşullarını yapın diyoruz, olmaz bizim insanımız laf dinlemez evde kalmaz deniliyor. Sanki normal zamanlarda söz dinlermiş gibi. vatandaş söz dinlemiyorsa Devlet gerekli ceza tedbirini alır ve sözünü dinletir.

Deniliyor ki bu otel işinden birileri para yiyor bu nedenle evde karantinaya kimse izin vermez. İnanmak istemiyorum böyle bir rezilliğin yapıldığına. Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama bunlar sokakta konuşuluyor

Karantina otellerine ödenen paranın aylık 35 milyon lira olduğu söyleniyor. Belki de daha fazladır bilemem.

Bu nedenle 'para yok, kapanma yok' mantığında hareket eden Başbakan Ersan Saner’e şiddetli tavsiyemdir evde karantinanın koşullarını oluştursun. Bu Türkiye’de ve Rum tarafında uygulanıyor.

Keza kritik olmayan vakalar haricinde tüm Avrupa’da da evde karantina uygulaması yapılıyor. Başbakan Saner ne demişti, “karantina otellerinde kalmak istemiyorsunuz, sıkıldınız, kaygılısınız biliyorum”; işte o zaman Ersan bey evde karantinayı getirmesi lazım.

Şu an yaşadığımız durum sürdürülebilir değil. Evde karantina getirilirse göreceksiniz herkes gidip gönüllü PCR testini yaptıracak ve gerçek sayı ortaya çıkacak. İnsanlarda ciddi bir korku var. Kimse gidip de gönüllü test yaptırmıyor. Sessiz kalmayı, kaçmayı tercih ediyor ki bu durum çok ama çok tehlikelidir. Vatandaşın koronadan kaçarak bu kötü hastalıktan kurtulamayacağını bilmesine rağmen kaçmayı ve gizlenmeyi tercih ediyor. Belki atlatırım diyor ve en son aşamada hastaneye gitmek zorunda kalıyor. Yoğun bakıma daha çok hasta girecek. Bu nedenle vatandaşın da kaygılarını göz önünde tutarak bazı açılımlar yapmak lazım. Ver elini olmuyorsa al elimi demek lazım bu noktada vatandaşa.

DEVLETİN SIRTINDAN YÜK KALKACAK

Şu an Hükümet hem temaslı vakaların hem de korona vakalarının müşahede edilmesi için pandemi otellerine tonla para ödemek yerine, keza her gün üç öğün yemek masrafına girmek yerine vakaların kendi evlerinde kendi imkânları ile psikolojik olarak rahat bir ortamda daha huzurlu bir şekilde hastalıklarını geçirmelerini sağlamış olacak.

Bizim milleti evde tutmanın zor olduğunu hepimiz biliyoruz ancak ağır olmayan vakaların devlet tarafından ilaçları verilerek evde karantinaya sokulması çok yakın zamanda şart olacak.

İhtiyaçlı olanlara elbette devlet erzak yardımında bulunmalı ama sağlık ekipleri tarafından vakalıların parasını ödemek kaydıyla evine depolayacağı erzakıyla 14 günlük iyileşme sürecini evinde geçirmesi sağlanabilir.

Sağlık Bakanı Ali Pilli bu yazıklarımı bir değerlendirsin derim. Şu anki yapıyla hem hastaların sosyal konforu yoktur hem devlet ciddi maddi külfet altına girmektedir.

Ağır olan vakaların yoğunluk yaşamadan hastane ortamında iyileşmesi de daha kolay sağlanabilecektir böyle bir durumda.

Bakınız şu an temaslı birçok insanın otele yerleştirilmesi zora girmiştir.

Her geçen gün bu daha güç bir hal alacaktır. Rum tarafı bunun kontrolü ilgili olarak da mahalle gözlemcileri görevlendirmiş bulunuyor.

POLİS YETİŞEMİYOR

Şu an yaşanan temaslıların karantinaya alınması noktasında da küçük çaplı oteller tercih edilmesinden ötürü birçok bölgeye görevlendirilen polislerin yetişemediği de bize ulaşan bir başka bilgi. Büyük çaplı oteller kiralanamadığı için küçük çapta oteller kiralanıyor ve daha çok polis görevlendirmek zorunda kalıyor devlet haliyle. Bu durum polis teşkilatında ciddi sıkıntılara yol açmaya başlamış diye duydum.

GÜNÜN SÖZÜ

Her parıldayanı altın sanma... Cehennem boş ve bütün şeytanlar burada. Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar...

William Shakespeare


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları