Tosunoğlu görevi iade etsin o zaman...

Yayın Tarihi: 28/09/21 07:00
okuma süresi: 6 dak.
  • Tosunoğlu, “siyasetin baskısı, her iki krediden birinin geri ödenmediği gerçeği, altyapıdaki geri kalmışlık önemli sorunlar olarak çözüm istemektedir...”
  • “Görevi yapmakla yetkili bir yönetim kurulu başkanı var o koltuk da ama siyasi baskı yüzünden bankanın alacaklarını toplamakta başarısız oluyor. Haksız da sayılmaz. Şimdi durum gerçekten böyleyse Tosunoğlu’nun şikayet etmek yerine “böyle çalışmaz ey siyasiler” deyip görevini iade etmesi gerekmez mi?”

Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu’nun dün basına düşen bir açıklaması vardı. Tosunoğlu yakinen tanıdığım ve sevdiğim işadamlarından biridir ama açıklamasını şaşkınlık içinde okudum. Bildiğiniz gibi Tosunoğlu Demokrat Parti kanadından siyasi bir atama. Eminim elinden geldiği kadar da işini iyi yapmaya çalışıyor, çalışıyor ama Tosunoğlu’nun öyle bir açıklaması oldu ki Tosunoğlu kendi makamını sorgular hale düştü. Bilmiyorum belki de bir özeleştiri yaptı.

Kalkınma Bankası’nın verdiği kredilerin geri dönüşümü konusunda ciddi zorluklar yaşadığını anlatan bir açıklamaydı bu. Son derece de haklı sitemlerinde ve tespitlerinde.

Kalkınma Bankasının Yönetim Kurulunun hükümetler tarafından atandığını ve bunun hükümetlerin ömrüyle değiştiğini ifade etti. Özerk olması gerektiğinden bahsetti.

Bunların hepsi kulağa son derece doğru geliyor. İyi güzel de Tosunoğlu’nun kendisi de siyasi bir atama ve hükümet değişince o görevden gidecek. Hatta belki de Hükümet değişmeden o görevi bırakmak durumunda kalacak.

Benim şaşırdığım siyasi atama olan birisinin işini başarıyla yapma noktasında siyasetten dem vurması ve rahatsızlıklarını dile getirmiş olmasıydı açıklamasında. Bunu siyasi engellerin arkasına saklanmak da diyebilir miyiz?

Tosunoğlu’nun ömrü hep siyasi kavgalar içinde geçti ve bu göreve gelirken de daha doğrusu bu görevi isterken bugün yaptığı şikayetlerin gerekçelerin farkında olduğunu düşünüyorum. Yani gerçeklerin farkında. Bunun farkında olan bir yönetici elindeki yetkileri kullanarak Kalkınma Bankası’nın sorunlarını çözmek için ciddi uğraşlar verebilir.

Günün sonunda bu bankanın hukukçuları var ve geri dönmeyen % 47 donuk alacak için kollarını sıvayabilirdi. Ama kendisi de ifade ediyor; siyasiler önünde engel.

Hükümet engel. Bu hükümet mi engel? UBP kanadı mı? Tosunoğlu oldukça önemli bir görevde aslında ve yetkilerini sonuna kadar kullanıp bankanın alacaklarının peşine düşebilir.

Diyelim ki olmuyor ki Başkanın açıklamasından bunu anlıyoruz. Peki o zaman o koltuk da oturmanın bir anlamı kaldı mı?

Kimse kusura bakmasın ama bu açıklamaya bu soru sorulur. Şahsen o bir grup gazetecinin bulunduğu toplantıda olsaydım direk bu soruyu sorardım “görevi bırakmayı düşünür müsünüz, düşünmezseniz nasıl devam edeceksiniz?” diye...

Görevi yapmakla yetkili bir yönetim kurulu başkanı var o koltukta ama siyasi baskı yüzünden bankanın alacaklarını toplamakta başarısız oluyor.

Şimdi durum gerçekten böyleyse Tosunoğlu’nun şikayet etmek yerine “böyle çalışmaz ey siyasiler” deyip görevini iade etmesi gerekmez mi?

Başka nasıl olacak? Tosunoğlu belki farkına vararak belki farkına varmadan aslında Kalkınma Bankasının siyaset yüzünden zarar gördüğünü kendisinin de bu konuda çaresiz kaldığını itiraf etmiş oldu.

Bir bankanın Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten kişi bu bankanın sorunlarını çözmekle mükelleftir. Çözüm merciitek kelimeyle kendisidir. Tosunoğlu gelmiş geçmiş Hükümetler yüzünden bankanın alacaklarını geri kazanma noktasında zorluk  çektiğini ve bunun halen böyle olduğunu söylemesi, itiraf etmesi de son derece önemlidir ve dikkat çekicidir.

Aslında açıklamasında hükümetler tarafından atanan bu yönetim kurulu ile de iş yapılamıyor der gibi oldu. Bu da dikkatimi çeken ayrı bir nokta. Belki demeye çalıştığı sürekli değişen yönetim kurullarıyla istenilen verim alınamaz manasındaydı ama düşünsenize en azından bir hükümet iki yıl iktidarda kalıyor. İki yıl o makamlarda oturan başkan da yönetim kurulu üyeleri de bir hayli iş yapabilir.

Yoksa gerçekten yapamaz mı?

Başkanı bu önemli itirafı yaptığı için hatta kutlamak lazım; inanın bana Tosunoğlu söylediklerinde haksız da sayılmaz. Bunu siyasi bir atamanın teslim etmesi, ifade etmesi siyasilere önemli bir mesaj olarak gitmeli ama bu gerçekler ışığında Tosunoğlu’nun görevine devam edip etmemeyi de bir kez daha gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.

Zira Tosunoğlu gibi biri bu gerçekler ışığında ve bu devran böyle devam ettiği sürece orada hiçbir soruna çözüm üretemeyecektir..

***

Günün Sözü

“Başparmaklarımın kaşınmasına bakılırsa bu yana doğru hain bir şey geliyor. Kimse vuran, açılın kilitler!”

William Shakespeare

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları