Fuat Oktay resepsiyona katılmadı mı?

Devletimizin 38. Kuruluş yıl dönümünü çok da coşkuyla olmasa da kutladık. Hızla artan korona vakaları bir yandan, Pandemi hastanesinde yaşanan yığılmalar diğer yandan, ekonomik sıkıntıların nasıl aşılacağına yönelik kafalardaki soru işaretleri başka bir yandan KKTC’nin kuruluşunu kutladık.

Yeni meclis ve cumhurbaşkanlığı binaları ve hastane projesi derken temeller atıldı, törenler yapıldı; Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşmasındaki geleneksel birlik beraberlik çağrısı ve gün tamamlandı.

Peki ne kaldı dünle ilgili hafızalarda. İlginç bilgiler geldi akşam üstü bana. Sn Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Erin Tatar’ın KKTC’nin kuruluş yıl dönümünü dolayısıyla resepsiyona katılmadı. Bu bilgi geç saatte elime ulaştığı için doğrulatamadım ama sanırım bilgi doğru. Eğer doğruysa sanırım bu bil ilk. Genellikle KKTC’nin kuruluş yıl dönümüne gelen üst düzey Türkiye Hükümeti yöneticileri resepsiyona kalırlar.

Fuat bey çok değerli biri ve Kıbrıs Türk halkının sosyal ve ekonomik refahı için başta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte ayrı bir özen gösteriyorlar. Yoksa bizim gayri ciddi siyasilere kalsa KKTC’de olacak olan bir şey yok.

Sanırım Fuat beyi son zamanlarda bizim siyasilerimiz hayli kırdı. Net bildiğim bir şey olduğundan değil benimkisi bir his diyelim.

Hani resepsiyona katılmadıysa sebebi bu kırgınlıklar olabilir mi diye düşündüm açıkçası. Geçmiş kurultay dönemleri, son kurultay dönemleri derken belli ki bazı kırgınlıklar oldu. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bu olayı nasıl değerlendirmiştir doğrusu bilmiyorum.

TÜRKİYE’Yİ MADDİ-MANEVİ SÖMÜRMEK

Biliyorum bazı çevreler yine bana kızacak ama yazmadan da edemiyorum. Ortada bir gerçek var; bizim siyasilerimiz yıllardır Ankara Hükümetini kendi menfaatine bol bol kullandı. Hani şikayet edenler var ya Türkiye , KKTC’yi sömürüyor diye sanırım durumun tam tersi olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Türkiye’yi sömüren aslında biziz. Biliyorum kulağa pek hoş gelmiyor ama oturun bir soğuk kanlılıkla düşünün. Biz Türkiye’yi sadece maddi yönden değil manevi yönden de sömürüyoruz.

Sahte şükrancıların dik alası bizde. Gerçek Türkiye sevdalılarına diyecek lazım yok. aslında mesele Türkiye sevdası değil kastettiğim, Ankara Hükümetine yapılan sahte yağcılıktan bahsediyorum ben.

AK Parti Hükümeti yıllar yılıdır gerek çözüm konusunda gerek güvenlik gerekse ekonomik anlamda çok ciddi yardımlarda bulundu ve bulunuyor ama bizim siyasilerimiz bu ciddi insanlara bile ayak oyunu yapmaya cüret edebiliyorlar, detaylarına girmeyeceğim herkes ne yaptığını biliyor.

Sonuç olarak KKTC’nin kuruluşunu evet kutladık, törenler konuşmalar ve güzel sözler ama sanki tüm bunlar içinde ciddi kırgınlıklar barındırıyordu. Ben öyle anladım, öyle hissettim.

Türkiye her ne kadar kırılırsa kırılsın, ciddiyetsiz siyasilerimiz yüzünden Kıbrıs Türk halkına kırılacak bir ülke değil.

Tamam da bizimkiler de biraz kendini toparlasa fena olmaz diyorum..

***

Günün Sözü

“Hiç kimseyi rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.”

Cemal Sureya