Bahtsız bedeviler ülkesi

Hükümet kuruldu ve güvenoyu için gün sayıyor. Başlar başlamaz bir Olgun Amcaoğlu krizi yaşandı ama duyduğuma göre Ankara devreye girdi ve bu sorun aşıldı; sonrasında bakan görevimin başındayım dedi. Bu kriz öncesi Hasan Taçoy-Olgun Amcaoğlu ile Sunat Atun arasında ciddi gerginlikler yaşandı ve bu gerginlik Başbakan Ünal Üstel’in yanında oldu. Bunlar bize güvenilir kaynaklardan ulaşan haberler.

En çok sorulan soru da bu hükümet ne kadar sürer? Bu soruların daha hükümet yeni kurulmasına karşın sorulması elbette bir güvensizlik olduğunu gösteriyor. Güvensizlik var çünkü şu an iki başlılık var.

Her ne kadar UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu UBP içerisinde bir sorun yok dese de bazı isimlerin güvenoyuna destek vereceği ancak sonrasında nisap sorunu yaratabileceği yüksek sesle konuşuluyor.

Hükümetin yapacağı çok iş var. Bir kere hayatın bir şekilde ucuzlatılması gerekiyor sebze-meyve fiyatlarındaki fahiş fiyatların bir şekilde aşağı çekilmesi lazım. Burada görev elbette Tarım Bakanı Dursun Oğuz’a düşüyor ancak Dursun Oğuz’un da elinin güçlendirilmesi lazım ki bir şeyler yapabilsin.

Hükümet serbest piyasa mantığıyla bakmaya devam ettiği sürece piyasalar ucuzlamaz. Hükümet ne kadar sürer sorusunun ardında yatan asıl mesele güvensizliktir.

Çünkü kimse eski hükümette olduğu gibi yeni hükümetin de bir şey yapamayacağını düşünüyor. Elektrikle ilgili olsun alkollle ilgili olsun veya piyasaların denetlenmesiyle ilgili olsun yapılacağına dair verilen sözler ya geç tutuldu ya da tutulmadı. Günler bakan atama bakan alma krizi ve hükümet kurma krizleriyle geçti gitti. Yılın beşinci ayındayız ve halen ortada gerçek anlamda bir hükümet yok; sürekli yer değiştiren bakanlar dışında yaşanan hiçbir gelişme yok aslında.

Umarız bundan sonra olur. Başbakan Ünal Üstel’den çok şey bekleniyor. Her programda fakir fukaranın sıkıntılarına sıkça değinen bir vizyonu var Ünal Bey'in. Umarım yeni dönemde politikasını fakir vatandaştan yana koyar.

Maliye Bakanı Sunat Atun hissi değil mantiki davranan bir siyasetçi. Vatandaşın cebinden çok devletin kasasını düşünen bir yapısı var ve vatandaş bundan son derece rahatsız. Bakan Atun’un da bu yeni dönemde zam anlayışlı politakadan uzaklaşması gerekiyor. Fahiş zamlarla devlet kendi yerel gelirlerini belki bir miktar toparlar ama halk daha da fakirleşir.

HAYAT PAHALILIĞI KAÇINILMAZ ŞART

Yani konuyu neresinden alıp yazmaya çalışsam elimde kalıyor. 30 lira kilosu domates 22-23 lira kilosu patatesin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Neden bu kadar pahalı diye sorduğunuzda size dünyada kıtlık var bundan dolayı diye ağızınızı kapatacak bir cevap verebiliyorlar. Patates niye pahalı çünkü üretici tarlaya giremedi çıkamadı diye cevap veriyorlar. Halbuki üretici malını yeşilhat tüzüğü üzerinden Rum tarafına satıyor ve ürün bu nedenle azalıyor, azaldı mı da pahalı oluyor. Bu diğer ürünler için de geçerli. Satmasın mı peki Rum tarafına; ee satsın tabii. Sattığı sürece veya yeteri kadar fazla üretim yapmadığı sürece de siz bir gün patatesi 12 liradan başka bir gün ise 23 liradan almaya devam edeceksiniz. Burada devletin bir politika geliştirmesi gerekiyor. Yine görev Tarım Bakanlığına düşüyor. Kış mevsiminde soğuk bahane edilirdi, şimdi yaz geldi ne bahane edilecek.

Demem o ki Tarım Bakanlığının bir üretim politikası olmalı, olmalı ama Maliye Bakanlığı tarafından da gereken maddi teşvik Tarım Bakanlığına verilmeli ki üretim politikasını Tarım bakanlığı istediği gibi şekillendirebilsin. Teşvikler-destekler önemli. Tarım Bakanlığı da diğer bakanlıklar gibi yalnız bırakılmış gibi duruyor.

Ee hayat bu kadar pahalı olduğuna göre Hükümetin temmuz ayında ya da haziran ayında yeniden hayat pahalılığı vermesi kaçınılmaz olacak. Hem zam yapan bir hükümet, piyasanın aşırı zamlanmasına karşı hiöbir politika geliştirmeyen bir hükümet ve en sonunda hayat pahalılığı vermeyen bir hükümetin hiçbir nazarı itibarı kalmaz. Ha olmuş ha olmamış.

Sonuç olarak yeni hükümetin ömrü umarım uzun olur, olmalıdır. En önemlisi Başbakanın yönettiği bir hükümet olmalıdır ve vatandaş lehine çözümler üretilmelidir. Başka türlü hayır etmeyiz bu memlekette.

**************

Günün Sözü

Bir kadın, bir koca buluncaya kadar geleceği konusunda endişelidir. Bir erkek ise ancak bir kadınla evlendikten sonra geleceği konusunda endişelenmeye başlar.

Bernard Shaw