HP noktayı koydu...

Halkın Partisi’nin istifa kararından önce CTP’nin yürüyüş eylemini değerlendirelim. Ercan kavşağından Meclise bir hayır yürüyüşü yaptılar ve dikkat çekmek istediler. Peki ne kadar dikkat çektiler bence çok değil ama bir farkındalık eylemi yaptılar o kadar. Yanlış mı peki bu eylem şekli? Hayır değil ama eminim ki yürüyen vekillerin en az yarısı istemeye istemeye yürümüştür. Yürüyüş esnasında beyaz hayırlı tişört meclis içinde de siyah tişört giydiler. Neticede de bir eylem gerçekleştirdiler, zor bir eylem. O kadar yol o sıcağın altında yürünmezdi doğrusu ama 18 vekilli CTP olarak ses getirecek bir eylem tarzı tercih ettiler. Kamu oyunun çok da ilgisini çekmedi diye düşünüyorum. Belki ben yanılıyorumdur bilemem.

Gelelim Halkın Partisine. Sine-i millete gidiyorlar. Bir hafta içinde istifa edecekler. Tabii kendi kararları saygı duymak lazım ama oy veren o kadar HP’liye bir tür temsiliyet anlamında ihanet olmayacak mı? Halkın Partisi vekilleri pek ala istifa etmeden de sine-i millete gidebilirler. Zira vekilin zaten görevi Mecliste O Milleti temsil etmek değil midir?

Yani vekilin meclisteki temsiliyeti milletin temsiliyetidir. Belediye seçimleriyle birlikte istifa eden vekiller yerine bir daha seçim yapılacak ve istifa eden üç vekilin yerini UBP ile CTP kendi aralarında paylaşacaklar muhtemelen.

Kudret Özersay’ın sine-i millete gerekçelerini uzun uzadıya okudum. Yazısının içerisinde tek bir tane yanlış dahi yok. Tespitlerinde haklı. İç siyasetin dengesinin kalmadığı ve yara aldığı doğrudur. Benzer tespitleri CTP’de yaptı bu kadar geniş olmasa da. CTP’nin yaşanan bu olaylara tepkisi Ercan kavşağından Meclis’e yürüyüş oldu. HP’nin ise meclisten çekilmek oldu. Partiler siyasete Mecliste halk adına bir mücadele vermek için kurulurlar. Doğrusu budur.

En nihayetinde Halkın Partisi'nin kendi kararı saygı duymak lazım ama ben çoğulcu demokrasi adına yanlış olduğunu düşünüyorum.

Sine-i millet sözü bana hep gazeteci abimiz Akay Cemal’i ve Halkın Sesini hatırlatır. Yaşım 19 hem mesleğe hem üniversiteye yeni başlamışım. Cepte para yok. Her gazetecinin tezgahından geçtiği Halkın Sesi gazetesinde çalışıyorum. O zamanlar Akay abi Yazı İşleri Müdürü ve günlerden bir gün Halkın Sesi ile başka bir gazete anlaşıyor ve aynı manşeti atıyorlar Sine-i millete dönün yani bir başka deyişle yüzünüzü halka dönün, halka yönelin.

Halkın Partisi’nin bu sine-i millete meselesi bana kaç gündür bu yazdığım olayı anımsatıyor. Akay abi böyle bir manşet attığı için çok mutluydu daha dün gibi hatırlıyorum. Gazete hükümete yüzünüzü halka dönün çağrısı yapmıştı zira; halktan kopuksunuz yüzünüzü halka dönün mesajıydı bu.

Önemli de bir mesajdı. Tabii dinleyen oldu mu tabii ki hayır ya da birinin umuru oldu mu tabii ki hayır. Aynı durum Halkın Partisi için de geçerli olmaz umarım. Kudret hocayı severim yeri bende ayrıdır. HP’li dostlarımızda çok, onlarında yeri ayrıdır.

Sine-i millete döneyim derken HP’ye oy veren halkın iradesini zaruri yapılacak bir ara seçimle başka partilere hediye etmiş olacaksınız. Halkın Partisi zaten mecliste halk adına muhalefetini gayet iyi yapıyordu.

HP olası bir erken seçimde daha güçlü mü gelir yoksa siyasete noktayı koyar mı o da ayrı bir konu. Kolay kolay erken seçim olur mu diye de sorarsanız da seçim daha dün oldu uzun yıllar daha seçim olmaz.

***

Günün Sözü

"İyimser yaranın üstünde artık kabuk kötümser ise kabuğun altında yine yara görür."

William Shakespeare