Hakaret etmiyorsan... Korkma...

Protokol açıklandı içerisinde tartışma kaldıracak çok konu var CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe ile protokolü değerlendirdik ve kendi eleştirilerini yaptı. Hepsi de haklı eleştirilerdi. Bir vekil olmasının ötesinde bir hukukçu gözüyle değerlendirdi. Kamuoyunu meşgul eden önemli meselelerden biri de yeni ceza yasası. Artık özel hayatın gizliliğine ve sosyal medyada paylaşılan görsellere, paylaşımlara daha sert cezalar uygulanacak. Anlatılanlardan bunu anlıyoruz. Eğri oturalım doğru konuşalım ; bir insan kendisine yapılan nasıl bir eleştiriden rahatsız olur ki polise şikayetçi olur? Yani ne olması lazım ya da nasıl bir hakaret içerecek ki yasaların devreye girmesi gerekecek?

Adamın biri çıkıyor sözüm ona sosyal medya fenomeni filanın filanla ilişkisi var diyebiliyor. Üstelik fotoğraf paylaşıyor. Binlerce insanda bunu izliyor. Ya da filan şu kadar rüşvet yedi diyebiliyor. Veya sosyal medyada eleştiri değil hakaret edebiliyor. Bunları yapabilecek özgüveni nerede buluyor bu tür insanlar? Burası son derece önemli. Korkusuz bir şekilde birçok insanın özel hayatına dil uzatabiliyor, çünkü korkuları yok, işte korkuları olmalı.

Bir gazeteci olarak en çok mustarip olanlardan birisiyim ben. Anam yaşında çok kadın bana sosyal medyadan hakareti geçtim bildiğiniz sövdükleri zamanlar oldu. Girip bakıyorum Facebook'larına normal yaşantısı olan insanlar gibi gözüküyor ama değilmiş diyorum. Ben ağzıma almaya utandığım kelimeleri birçok insan birçoğu için kullanabiliyor. Bu yapılan hakaretlerin bir ceza karşılığı olmalı.

KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANACAK ENDİŞESİ

Aslında asıl sıkıntı edilen konu bu. En basit eleştirilerin dahi yapılamayacağı çünkü eleştiriye maruz kalacak kişilerin doğrudan polise şikayetçi olacağı ve o kişi veya kişilerin ceza alabileceği korkusu. Yani bir başka deyişle insanların konuşma özgürlüğünün ellerinden alınacağı korkusudur. İnsanlar bu konuda endişe etmekte haklı ama endişe edenler zaten bir siyasetçiye sövüp sayıp hakaret edenler değil, normal düzeyde eleştirilerini yapan insanlar. Kimse kimseyi eleştirdiği için suçlanmaz ve ceza almaz.

HAKARET FENOMENLERİ KORKMALI

Bizim memlekette bazı klişe insanlar var. Kadın da var erkek de. Kendilerine ait bir kitleleri var. Örneğin x kişiyi hedef gösterip normal bir eleştiri yapıyorlar Facebook'ta. Bu fenomenlerin sıkı takipçileri var; hem de her yaştan her cinsiyetten. Gelsin sövmeler ama ne sövmeler akıllara zarar. İşte bunların son bulması gerekiyor. Bu tür insanların artık korkması gerekiyor. Suçu işleyenle suça teşvik eden de ceza almalı. Yani paylaşımı yapanla paylaşıma coşarak destek verenler.

Bence herkes rahat olsun. Kimsenin konuşma özgürlüğü elinden alınmaz, alınamaz. Konuşma özgürlüğü Anayasal bir hak ama bu hakaretlere artık bir son vermek lazım ; ya da linç kültürüne bir son vermek lazım.

Klavye kahramanı diye bir şey var bizim ülkemizde de. Hedefi gösteriyor ve ordusu saldırıyor.

Koca koca insanlar kavgada gitmeyecek hakaretler yapıyorlar.

ELEŞTRİYİ HAZMETMEK LAZIM

Gelelim siyasilere. Kendilerine yapılan eleştiriler hakaret içermediği sürece onlarında bu eleştirileri hazmetmeleri gerekiyor. Örneğin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar. En çok eleştirilen siyasilerin başında gelir, rahatsız olsa dahi birçok eleştiriyi hazmettiği ve sineye çektiğini ben biliyorum. Siyasiler eleştirilmeli hem de gerekirse en acımasız şekilde ama kimse kimseye hakaret etmemeli. Siyasiler de yapılan eleştirileri hazmetmeli ve olgun davranabilmeli. Aksi takdirde kaotik bir ortama sürükleniriz.

KKTC Hükümetleri imzaladıkları protokolleri uygulamamakla ün salmıştır. Bakalım bu protokolü ne kadar uygulayacaklar..

Başbakan Ünal Üstel Çarşamba günü Ankara yolcusu, umarım verimli bir görüşme olur..

***************

Günün Sözü

"Hiçbirimiz ülkemizin iyiliği dışında bir menfaatin peşinde değiliz. Ülkemiz, şahsi istikbalimizden çok daha önemlidir."

Fidel Castro