Vasıfsız işçiyi sordum...

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun’la dün bir araya gelip program yaptık. Vasıfsız işçi tanımını kullandığı için tepki toplamıştı. Sordum kendisine ne demek istedi ve neden böyle algılandı diye. 

Arhun yanlış anlaşıldığını söyleyerek, “Kullandığım tanımda bir yanlış yok. Ben asgari ücretlinin 8600 değil 10 bin 15 bin almasını da isterim ancak işverenler 8600’ü bile verebilecek durumda değil. Biz burada yalnız kalıyoruz. Hükümet nasıl ki kaynak bulup hayat pahalılığını kamunun maaşlarına yansıttı. Asgari ücretliye de ayda bin ya da bin beş yüz lira bulup aktarabilirdi. O zaman devletin de desteğiyle hayal pahalılığı asgari ücretliye de verilebilirdi. Bunu kimse konuşmuyor. Üniversite mezununa asgari ücret vermemeniz gerekiyor, nitelikli işçiye asgari ücret vermemeniz gerekiyor. Bir ülkenin asgari ücreti en niteliksiz işçisine verilen maaştır. Dünyada bizde olduğu gibi olmuyor” dedi ve telefonundan diğer asgari ücret ödeyen Avrupa ve Asya ülkelerinin verdiği rakamları okudu.  

“Bizim verdiğimiz asgari ücret 500 sterlin, birçok Avrupa ülkesi KKTC’nin altında asgari ücret veriyor” dedi ve ülkelerin adını bir bir okudu.  

Vasıfsız işçi tanımı için uzun uzun ne demek istediğini anlattı ve nasıl yanlış anlaşıldığını açıkladı.  

İŞSİZLİK VE KAYIT DIŞILIK ARTACAK 

Metin Arhun yapılan teftişlerde birçok işyerinde sosyal sigortasız çalıştırılan işçiler ve kaçak çalıştırılan işçilerin tespit edildiğini söyledi. “ Biz uyardık, asgari ücret bu işin yegane sebeplerinden biridir. Siz asgari ücreti artırırsınız ama işveren bunu ödeyemez. Ödeyemediğinde de farklı yollara başvurur. Sigortasız çalıştırır, kaçak çalıştırır. Ya da verdiği maaş üzerinden yatırmaz asgari ücret üstünden yatırımlarını yapar ve bir şekilde kendine bir kaçış yolu arar. Bunların önüne bu şekilde nasıl geçeceksiniz. Biz bunları anlattık ve uyarılarımızı yaptık. Bakınız net söylüyorum; birçok şirket çıkmazdadır. Cirolarını artıramıyorlar. Bir süre sonra maaşları ödemekte zorlnan işyerleri işten çıkarmalar yapacak ya da sosyal sigorta yatırmaktan vazgeçecek. Bunları şu an da yaşıyoruz, bunda artışlar olacak. Hep birlikte şahit olacağız” dedi. 

DEVLET ÖZEL SEKTÖRÜN SIRTINDAN MEMUR ÖDÜYOR 

Arhun, devletin kamuyu ödeyebilmek için özel sektörden gelen toplanan paraları kullanıyor dedi ve ekledi “geldiğimiz noktada bugün iki özel sektör çalışanı bir emeklinin maaşını ödüyor. Özel sektörde dönen işlerin vergisinden devlet ay sonu memurları ödeyecek paraları topluyor. Burada ciddi bir ayrımcılık var ama kimse özel sektörün halini sormuyor. Asgari ücret artsın, hayat pahalılığı uygulansın. Kimse demiyor ki bu maaşları nasıl ödeyeceğiz”. 

“NEREYE ELİMİZİ ATSAK, O ELİMİZDE KALIYOR” 

“Nereye elimizi atsak o elimizde kalıyor” diye konuşan Arhun, Türkiye’nin bunu gördüğünü belirterek niçin elektriğin özelleştirilmeye çalışıldığını sordu. Kıbrıs Türk Havayolları’nın ise başka bir örnek olduğunu dile getiren Arhun, “Yürütemediniz dedi destek vermedi, kapattık” ifadelerini kullandı. 

Arhun, “Seçim öncesinde bedava elektrik kullandırdılar, halka seçim olacağı için elektriğe zam yapılmadı ve çok acı ki AKSA’nın parasını bile ödeyemediler” dedi. 

600 milyonun KKTC’ye bile girmeden direk Türkiye’den AKSA’nın hesabına girdiğini vurgulayan Arhun, o dönem borçlandırılan miktarların faizlerinin de şu an kullandığımız elektriğin üzerine bindiğini söyledi. 

“Ben niye daha çok asgari ücrete olumlu bakmayayım ki” diye konuşan Arhun, içinde bulunduğumuz durumda 8 bin 600 TL’den fazlasını işverenin ödeyemeyeceğini dile getirdi. 

*************** 

Günün Sözü 

"Aşk; karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla, sersemin teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır."

Victor Hugo