Arıklı: Katolik nihakı kıymadık

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile dün oldukça güzel bir program yaptık. Erhan Başkan konuk gelmeye karar verdiyse bilin ki anlatacak çok şeyi var demektir. Öyle de oldu. Bütçenin yetersizliğini konuştuk önce. Belli ki bütçeden payına düşen katkıdan memnun değil. Bütçenin üçte birinin açık olduğunu bunun 10-11 milyar liraya tekabül ettiğini ifade ederek bütçenin % 85’inin maaş ödemelerine gittiğini anlattı. Böyle bir yapıda ülkenin en büyük bakanlıklarından Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın dairelerine 1-2 milyon TL kaynak ayrılması ve ‘ihtiyaçları karşıla’ denilmesinin üzüntü verici olduğunu söyledi.

Bakanlıkta ciddi anlamda teknik adam sıkıntısı olduğunu ve bu eksikliğin giderilmesi için gerekli istihdam yetkisinin verilmediğinden yakındı.

Örneğin Kara Yolları Dairesi’nin mühendisi olmaması gibi ya da Planlama İnşaat Dairesi’nde mimar, mühendis olmaması gibi, Posta Dairesi’nde şoför ve araç olmaması gibi. Anlayacağınız Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bu anlamda durumu oldukça kötü.

Son zamanlarda aydınlatma eksikliğine bağlı trafik kazalarının arttığını hatırlattım kendisine özellikle Dikmen Lefkoşa Çevre Yolu’nu örnek olarak verdim. Aydınlatmanın ciddi bir sorun olduğunu ve bu sorunun belediyeler ve Kıb-Tek arasında çözülmesi gerektiğini anlattı. Belediye yasasının geçmesinin ardından aydınlatma yetkisinin belediyelere devredileceğini söyledi.

Arıklı, “Yolları yapmak boynumuzun borcu ancak aydınlatma artık belediyeler ile Kıb-Tek’in sorumluluğunda olacak” dedi.

“İTTİFAK ÇALIŞMADI BUNU KONUŞMAMIZ GEREKİYOR”

Arıklı’ya seçimlerdeki başarısızlığı sordum. “ittifak çalışmadı. UBP yani derin UBP kendi içinde bir hesaplaşma yaşadı. İttifakın çalışmaması bir yana UBP kendi kendine oy vermedi ve çok ciddi bir hesap kesti” dedi.

“KATOLİK NİHAKI KITYMIŞ DEĞİLİZ”

Son zamanlarda peyda olan hükümet krizini sordum ve gerçekten bir kriz olup olmadığını anlatmasını istedim. Arıklı, “Şunu net olarak söylemem gerekir ki hükümeti bozacak olan biz değiliz. Hükümetin bir an önce oturup bir değerlendirme yapması gerekiyor. Üç parti başkanı oturup seçim sonuçlarını hükümetin işleyişini ve eksiklikleri değerlendirmesi gerekiyor ve bu değerlendirmenin bir an önce yapılması gerekiyor. Başbakan ağır bir rahatsızlık geçirdi toparlanmasının ardından oturup konuşacağız” dedi.

DP DAHA SESSİZ

Hükümet ortakları Demokrat Parti’nin sessiz olduğunu ve aynı sorunları yaşayıp yaşamadıklarını sordum. Arıklı, “Demokrat Parti’nin de bize benzer rahatsızlıkları var. Tarzımız farklı onlar sorunlar karşısında daha sessiz kalmayı ve içerde değerlendirmeyi tercih ediyorlar. Bizim tarzımız onlardan farklı ben sorunları daha yüksek sesle dile getiriyorum. Yoksa Demokrat Parti’nin sıkıntıları var yok değil” dedi.

Arıklı hükümetin bozulmasının pek mümkün olmadığını ve bu hükümetin alternatifinin doğrudan erken seçim olduğunu ifade ederek, “Hükümetin bozulacağına pek ihtimal vermiyorum. Bu hükümetin alternatifi yeniden erken seçim olur. Bu nedenle kolay kolay bozulmaz diye düşünüyorum” dedi.

Erken seçime de koşullar gerektirirse hazır olduklarını ama diğer partiler için aynı şeyi söyleyemeyeceğini dile getirdi.

Arıklı, “Seçime gidilse dahi yine aynı sonuç çıkacaktır. İnsanlar eleştirir ama yine bildiğimiz partilere gider oyunu verir. Bu nedenle erken seçim olsa bile farklı bir sonuç çıkmayacaktır” dedi.

Arıklı, YDP’nin artık kemik bir oyu olduğunu ve tabanı olduğunu da sözlerine ekledi. Ben kendisine seçim dönemi bazı aksilikler yaşamasaydınız daha yüksek bir oy alırdınız dediğimde “haklısınız bazı aksilikler olmasaydı daha fazla milletvekili çıkarırdık” dedi.

Sonuç olarak bir hükümetin bozulması durumu yok. Bir iddiaya göre Başbakan Ünal Üstel, şubat başında kabineyle birlikte yeni bir hükümet kuracak hatta iddiaya göre HP’den ayrılan iki vekil de bu hükümete destek verecek sözüm ona Başbakan YDP’yi hükümetten atacak.

Böyle bir iddia var ancak kabine değişimi hariç ben hükümetin bozulmayacağını ve sadece kabine değişiminin yaşanacağını düşünüyorum.

***************

Günün Sözü

Kalbin zamansız öldürdükleri akıllarda amansız dirilir.

Paul Auster