Türkiye yapacaksa... Hayır…

Başbakan Ünal Üstel’in Türkiye ziyareti sonrasında üç müjde verildi. Konular malum yapılabilir mi açıklanan konular; istek ve dirayet olursa tabii ki yapılabilir. Gerçi yıllardır söylenen ama yapılmayan bir hastane var. Umarım bir an önce o da yapılmaya başlar.

Vakti zamanında Türkiye’den su gelme projesi ortaya atıldı. Şaka gibi bir şey ama karşı çıkanlar oldu.

Suyun fiyatı üzerinden günlerce haftalarca muhalefet yapıldı. Suya hasret olan bir memlekete olmamıza rağmen ciddi anlamda karşı çıkanlar oldu. Su geldi ve bayıla bayıla hepimiz kullanıyoruz. Bu su gelmeden önce tuzlu su kullanıyorduk. Haftanın belli günlerinde su erilebiliyordu ancak. Hele bu sene olduğu gibi kurak geçen mevsimlerin ardından yeteri kadar suyumuz da olmuyor kullanabilmek için. Allah Türkiye’den razı olsun ki bu su projesini hayata geçirdi ve artık susuzluk çekmiyoruz.

Pandemi hastanesi yapılmaya karar verildi. Yine karşı çıkıldı. İzni yok denildi, yapılması yasalara aykırı denildi. Pandemi o kadar ağır seyrediyordu ki bunlarla uğraşacak zaman yoktu. Hastane yapıldı ve hizmet verdi. Binlerce insan bu pandemi hastanesinde tedavi oldu ve hayata yeniden tutundu. Demek ki yapılması acil ve şartmış. Ne iyi olmuş da yaptılar. Şimdi yine sağlık ihtiyaçları için kullanılıyor. İlerde bir salgın olursa yine pandemi hastanesi ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılabilecek.

Suya karşı çıkanlar pandemi hastanesine de karşı çıkmışlardı ama onların da işine yaradı tüm bunlar.

Bir başka tartışma meclis ve cumhurbaşkanlığı yerleşkesi. Türkiye yapacak ya karşıyız. Eylemler sloganlar atıldı. İnşaat çoktan başladı. Bittiğinde karşı çıkanlarda bu binaları kullanacak. Ne iyi oldu da yapılıyor.

Şimdi ise Türkiye’den kablo ile elektrik getirme projesi var. Umarım gerçek olur. Liseye gittiğimiz yıllarda da elektrik kesilirdi okuduk, büyüdük yine elektrikler kesiliyor. Ya akaryakıt azdır ya da santrallerde sorun olur ve saatlerce elektrikler kesilir.

Türkiye’den elektrik gelecek ya yine karşı çıkılıyor. Kolay bir iş değil kablo ile elektrik gelmesi. Umarım başarırlar ve kablo ile daha uygun fiyata kesintisiz elektrik gelir. Hatta yapılan su projesi ile birlikte zaman kaybı yaşanmadan aynı kanal üzerinden elektrik kablosunun çekilebileceği söyleniyor.

Dediğim gibi inşallah başarılı olunur ve Türkiye’den kablo ile elektrik gelir. Artık KKTC’de bazı travmatik sorunlardan kurtulmanın zamanı gelmedi mi?

Su en büyük sorunlarımızdan biriydi. Çok şükür ki artık böyle bir sorunumuz yok. Elektrik sorunun da çözülmesi gerekiyor. Hatta kablo ile elektrik projesinden Rumlar bile faydalanabilir.

Türkiye’den yapılan projelere neden karşı çıkıyoruz anlamakta güçlük çekiyorum. Yanı başımızda bir devlet var ne kadar söversek sövelim bize yardım elini uzatıyor ve yardım ediyor. Yollar yapılıyor, hastaneler yapılıyor, jeneratör veriliyor, sıkıştık mı para veriliyor, veriliyor da veriliyor.

Memnun olmuyoruz bir türlü. Türkiye ne yapsa yaranamıyor, sevdiremiyor kendini. Ama gelin görün ki her şeye rağmen güçlü projelerle Kıbrıs Türk halkının refahı için adımlar atılıyor.

Minnet duymalıyız dostlarım başka bir şey değil. Hükümetin bütçesi belli. Bütçenin büyük bir çoğunluğu maaş ödemelerine gidiyor. Eldeki bütçe oranlarıyla hükümetin yatırım yapması söz konusu bile değil.

Büyük projeleri Türkiye’den gelen yardımlarla yapıyoruz. En önemlisi yollar. Yüzlerce kilometre yol yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.

Hastane projesi var. Umarım bir an önce o da yapılmaya başlanır ve eski Nalbantoğlu’ndan kurtuluruz.

Olacak bir bir sırası geldikçe yapılacak.

İki ülke arasındaki bağların kopmadan kırılmadan sıkı sıkıya bağlanması gerekiyor. İyi ki Türkiye gibi dost bir ülkeye sahibiz. Ne kadar sövsek, istemesek de bize yardım ediyor ve yatırımlarda bulunuyor.

Biraz vefa dostlar biraz vefa…

******************

GÜNÜN SÖZÜ

Aşk karşı duruldukça bütün bütün devleşir, her türlü engel, büyümesi için ona bir vesiledir.

Balzac