Toplanacak para bu kadar mı?

Hükümet maaşlardan kesintisi meselesini Ad-Hoc Komitesi’ndeki oy çokluğu nedeniyle geçirmeyi başardı. Maaş kesintileri nasıl yapılacak Kıbrıs Postası bunun detaylarına ulaştı.

Önceki yazılarımda birkaç kez değinmiştim eğer bir kesinti yapılacaksa 10 bin değil 15 bin üstünde yapılmalıdır diye. Başbakan Ünal Üstel’in yazılarımızı takip ettiğini biliyorum.

Belki de bu tavsiyeleri dikkate almış olacaklar ki 10 bin alt sınır değil de 15 bini alt sınır olarak tercih ettiler. Böylelikle asgari ücret civarında emekli maaşı alan binlerce emeklinin maaşına dokunmamış oldular. Muhalefet ve sendikalar her ne kadar bu kesintilere karşı çıksalar da bir gerçek var ki deprem için ek bir bütçe yaratabilmek için maaş kesintisine gitmek zorundadır hükümet.

Kesintiler düşük miktarlarda olacağı için açıkçası ben bu kesintilere karşı değilim. Kendimi bir yokladım ve karşı olmadığıma karar verdim. Deprem için yapılması gereken ciddi işler var ve bu işlerin yapılabilmesi için ek bir bütçeye ihtiyaç var.

Hükümet son iki hayat pahalılığında ciddi maaş artışları yaptı ve özellikle memurların maaşlarında ciddi artışlar oldu. Bu nedenle bu maaşlardan ortalama %1’lik bir kesintiyi bence herkes makul karşılamalı ve itiraz etmemeli. Hükümetin maaş kesintisinden başka çaresi yok. Çünkü deprem için harcayacakları bir bütçe yok. Zaten borçlanarak maaş ödüyorlar. Kamu binalarının sağlamlaştırılması okul hastane ve diğer binaların sağlamlaştırılması için ek bir bütçe gerekiyor. Hükümet tüm bunları hangi kaynak ile yapacak, burası son derece önemli. Komite Başkanı Özdemir Berova’nın açıklamalarına göre deprem için ayrılan bir fon var ve bu fona hükümet 24 milyon liralık da bir kaynak ayırdı.

Zaman kötü ve bu zor zamanı tüm halk ve hükümet birlikte atlatmak zorunda. Bir gerçek var ki hükümet maaş kesintilerinden ekstra bir fon yaratılmazsa ve maaşı 15 bin liranın üzerinde olan vatandaşa buna katkı koymazsa hükümet tek başına bu işin altından kalkamaz.

DEPREME HAZIR DEĞİLİZ

Ortada bir gerçek daha var. Ülke olarak depreme hazır değiliz. Kamu binalarımız sağlam değil. Kamu binası derken bunların içine özellikle okullarımız giriyor. Okulların yaklaşık %84’ü sağlam değil. Hemen hemen her veli çocuğunu okula istemeye istemeye gönderiyor. Yapılan sağlamlık testinden adım gibi eminim birçok okul geçmeyecek. Bu binaların sağlamlaştırılması gerekiyor. Keza Lefkoşa Devlet Hastanesi'nin de sağlam olmadığı üzerinde duruluyor. Okulların bir an önce tadil edilmesi gerekiyor. Okullar şu an açık olduğu için muhtemelen yaz tatilinde bu tadilat yapılabilecek.

Öte yandan Sivil savunma ve itfaiye ekipleri son derece zayıf. Olası bir depremde en fazla üç enkaza müdahale edebilecek bir Sivil savunma var. Bu teşkilatın hem araç gereç hem de personel açısından güçlendirilmesi gerekiyor. Öte yandan itfaiye de araç bakımından hem eski hem eksik bir alt yapıya sahip. İtfaiyenin de güçlendirilmesi kaçınılmaz. Tüm bunları hükümet kendi bütçesiyle yapamaz. Yapsın diyoruz ya da yapmalı diyoruz ama bunu demekle iş bitmiyor işte. Böyle bir bütçe yok. Hükümet daha önce de yazdım hayat pahalılığını maaşlara yansıttı. Özellikle memurların aldığı maaşlar hayli arttı. Tüm memurlar artık iyi bir maaş alıyor.

Maaşlarından %1 kesintiyi hiçbir memur çok görmemeli ve bu desteği vermelidir diye düşünüyorum. Burada önemli olan şudur. 25-30 bin alan bir memurun maaşından ayda 200-300 lira kesinti olacak bu yüksek bir rakam değil. Önemli olan asgari ücrete yakın maaş alan emeklilerden kesinti olmamasıydı. Zaten hükümet de taban rakamı olarak 15 bin lirayı baz aldı. Toplanacak rakam zaten yine yeterli gelmeyecek ve oluşturulacak fona hükümetin kendi bütçesinden para aktarması gerekecek.

Zaman kötü dostlar. Deprem için yapılacak tüm eylemlere halk olarak katkı vermemiz gerekiyor. Başka türlü bu işin altından kimse kalkamaz.

Hükümetin maaş kesintisini eleştirmek benim vicdanıma sığmıyor. Özellikle iyi maaş alan memurlar bu desteği vermelidir. Gönüllülük esasına bırakılırsa deprem paniği bir süre sonra unutulur ve kimse gerekli katkıyı yapmaz.

***************

Günün Sözü

“Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor…”

Özdemir Asaf