Tatar ne demek istedi?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar beklenmedik bir çıkış yaptı ve ülke gündemine bomba gibi düştü. Katıldığı bir programda olur da Türkiye Kıbrıs politikasıyla ilgili bir tutum değişikliğine giderse görevini bırakacağını ve Kanal T’ye gidip oturacağını, kendisinin onurlu bir duruşu olduğunu söyledi. Yani bir başka deyişle olur da Türkiye’de Cumhurbaşkanı değişir veya değişmez 14 Mayıs sonrası Kıbrıs politikasında bir değişim olursa görevinden ayrılacağını açık bir dille ifade etmiş oldu. Bu açıklamasını yaparken de Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişmez diye de bir dipnot düşmeyi ihmal etmedi. Soruyu programcı mı sordu yoksa sordurtuldu mu orası da ayrı bir şüphe uyandırdı hepimize.

Peki Tatar neden böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Üstelik durup dururken, dahası gerçekten Türkiye’nin Kıbrıs politikası gerçekten değişmez mi? Böyle bir ihtimal mi var ki Tatar böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Aslında Tatar bir nevi rest çekti ve görevi bırakırım demeye getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığımız birçok özel sohbette iki devletli çözüm şeklinin kendi politikası olduğunu ve Türkiye’nin de bu politikayı desteklediğini söylemişti. Zaman zaman yaptığımız canlı yayınlarda da bunu söylemeyi ihmal etmez.

TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASINA BAKMAK LAZIM

Peki gelelim Tatar’ın neden böyle bir çıkış yaptığına. Bu soruya cevap verebilmek için Türkiye’nin son zamanlardaki dış politikasına bakmak lazım. Türkiye özellikle son bir yıldır dış politikada sıfır sorun açılımı yapıyor. Suudi Arabistan, Mısır, Yunanistan, Şam yönetimi, Rusya, İngiltere ve birçok AB üyesi ülkeyle iyi politikalar geliştirdi. İsmini yazdığım ülkelerle Türkiye’nin uzun soluklu problemleri vardı. Türkiye bu problemlerin çözülmesi adına birçok konuda u dönüşü yapmış ve politika değiştirerek yakınlaşmalar sağlanmıştır. Şu an Türkiye’nin geçmiş yıllara oranla komşularıyla daha iyi bir ilişkisi olduğunu açık yüreklilikle söyleyebiliriz. Hele hele Yunan Dışişleri Bakanı Dendias ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu deyim yerindeyse balayı yaşıyorlar. Yani ilişkiler son derece iyi.

Ankara dış politikada akılcı hamleler yaparak sıfır sorun noktasına gelme çabasındadır. Bu bağlamda Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun son derece başarılı olduğunu söylemek lazım. Tabii bu başarının mimarı yalnızca Çavuşoğlu değil. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çavuşoğlu’nun uyumlu stratejisinin sonuçlarıdır şu an yaşanan sıfır sorun politikası. Bunu söylemek lazım.

TEK DEĞİŞMEYEN KIBRIS POLİTİKASI

Kıbrıs’a gelince. Türkiye’nin dış politika bağlamında tutum değiştirmediği tek yer Kıbrıs kalmıştır. Tayyip beyden tutun da Fuat bey, Mevlüt bey her fırsatta KKTC’nin tanınması için çağrı yapmakta ve KKTC’nin statüsünü yükseltme noktasında adımlar atmaktadırlar. Bundan dolayıdır ki Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişmez ama değişirse onurluyum bırakım bu işi diyor. Yani kendisi de değişmeyeceğinden emin konuşuyor. Lafı muhtemelen olası bir Türkiye’deki hükümetin değişmesi halinde yaşanabilecek gelişmelere de bağlıyor. Türkiye’nin bence de kolay kolay Kıbrıs politikası değişmez. Değişmez değişmesine ama bir hafta önce duyduklarımın ardından bugün Tatar’ın böyle bir çıkış yapması son derece manidardır.

TÜRKİYE FEDERASYONA DÖNER Mİ ?

Bir hafta önce CTP’li bir milletvekili konularına son derece hakim bir milletvekili bana Türkiye’nin gelecek son baharda Türkiye’nin Kıbrıs sorununda politika değişikliğine gideceğini ve yeniden federasyonu masaya sürebileceğini bununla ilgili önemli tespitleri olduğunu aktarmıştı. Bu bilgi aktarımından sonra Tatar’ın dün katıldığı bir programda “Türkiye Kıbrıs politikasında olurda tutum değişikliğine giderse bırakırım” demesi son derece ilginç bir rastlantı olmuştur.

Düşünsenize ortada fal yok yumurta yok Tatar rest anlamında ilginç bir açıklama yapmış ve Tatar’dan beklenmeyen sert bir çıkış göstermiştir. Hani Türkiye’de böyle bir düşünce yoksa neden Cumhurbaşkanı böyle bir çıkış yapma noktasına gelmiştir o da ayrı bir konu. Tatar’ın bu açıklamasından sonra 3-4 gazeteci bir aradaydık ve bu soruyu sorduk hemen. Neden Tatar böyle bir şey açıklama ihtiyacı hissetsin. Bir telkin mi aldı, bir şey mi duydu. CHP’nin federasyon temelinde bir politikası var da ona mı bir gönderme yaptı. Bunlarda Tatar’ın bu çıkışından sonra peyda olan sorulardır.

İddiaya göre Ankara ilerleyen süreçte doğrudan federasyonu görüşmeyi kabul etmeyecek ama buna yakınlaşacak diye bir bilgi de kulaklarımıza çalınmıştır. Bu bilgiyi adeta doğrular niteliğinde bir çıkış olmuştur bu.

Tatar boş adam değildir, boş konuşmaz mutlaka bir hissiyatın ya da bir bilginin üzerine böyle bir açıklama yapmıştır ya da olası bir hükümet değişikliğine ithafen böyle bir açıklama yapmıştır. Yoksa durup dururken böyle bir çıkış yapmaz diye düşünüyorum.

Yani Tatar’dan doğal bir açıklama tonlamasında çıkmış bir açıklama olamayacağını düşünüyorum. Çünkü Tatar bu açıklamasıyla Türkiye’nin kendi politikasını değişmesi ve desteklememesi durumunda görevi bırakacağını aleni bir söylem olarak ifade etmiştir. Kötüye yoracak olursak bir resttir iyiye yoracak olursak duruşunu yinelemektir diye düşünüyorum.

***************

Günün Sözü

Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım Beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım…

Attila İlhan