Acele etmemek lazım...

Yayın Tarihi: 29/03/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Bilmem farkında mısınız ne kadar çok trafik kazası oluyor. Kazaların büyük bir çoğunluğu süratten kaynaklanıyor. Bir kere kabul edelim bu arabaları hızlı kullanıyoruz. Hani duyarsınız ya dikkatsizlik sonucunda kaza oldu ve yaralananlar var. İşte bu süratin bir sonucu. Hızlanmış bir aracın sürücüsü hata yaptığı anda sonu ya yaralanmayla bitiyor ya da ölümle. Son bir hafta da 56 kaza oldu ve bir kişi hayatını kaybetti. 56 kaza ne demek? Üstelik kazaların 17’si sürat 12’si dikkatsiz araç kullanmaktan oldu. Nedir bu acele anlamak gerçekten güç. Alkollü araç kullananlar da var. Kazaların çoğunluğuna baktığımızda bir acelecilik var. Hep acele ediyoruz. Bir yerlere yetişme telaşı. Keyfinden sürat yapanlar da var ya da süratli araç kullanmayı alışkanlık haline getirenler de var. Sonuç kaza.

Dokuz bin araç kontrolü yapılmış ve bin tanesine ceza kesilmiş. Suçlarda ilk sırayı 300 ile sürat alırken, bunu seyrüsefer ruhsatsız araç kullanmak 134 ve trafik levha ve işaretlerine uymamak 116 kişi takip etmiş. Demek ki neymiş üç yüz kişi sürat yaptığı için ceza aldı. Bu rakamlar daha polisin tespit edebildikleri. Bir o kadar da polisin tespit edemedikleri var. Örneğin bir haftada meydana gelen 56 kaza gibi. Zaman zaman haberlere baktığımızda mutlaka yaya çarpmaları da var. Onlar ölmediği için ölüm raporlarına işlenmiyor. Her gün sıkça haber sitelerini kontrol ederim ve bu kontrollerde mutlaka yaralı kazaların haberlerini okurum.

Bir araba neden yayaya çarpar birincisi yayanın dikkatsizliği sonucu diğeri ise hızlı araba kullanmak. Yine hız gördünüz mü? Acele hep işimiz acele. Bir araba yapması gereken süratin üzerinde sürat yapıyorsa durmaz. Canınızı yeseniz o arabayı durduramazsınız ve kaza olur. Dikkatsizlik ya da aceleden olan ve polis raporlarına girmeyen kazalarda var. Sürücüler kendi aralarında anlaşırsa ve sigorta polis raporu istemez polis çağrılmıyor. Yani dostlarım eğer hızlı araba kullanıyorsanız kaza yapmanız bir o kadar artar. Defalarca kez yazdık çizdik. Okuyor da birileri yazılarımızı ama hız yapmaktan vazgeçmiyor insanlar. Ölümlü ya da yaralı kazalar oluyor. Bu haberleri mutlaka okuyor hızlı araba kullananlar ama hız yapmaktan vazgeçmiyorlar.

Zaman zaman hızlı araba kullananlarda bende yolculuk ettim. Araba son model oldu mu hele iki yüz kilometreden aşağı kullanan yok. Bu tip sürücüler kaza yapıncaya kadar arabalarını süratli sürmeye devam ederler hatta övünürler de hızlı araba sürmekten “bilirsin ben sert araba kullanırım” dır cevapları. 240 km sürat yapanları da gördüm. Tek çareniz söylenmenize aldırış edilmediği takdirde emniyet kemerinin bağlı olup olmadığını kontrol etmek ve gözlerinizi kapatmaktır.

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAK

Bir de bu var. Limit üstü alkol almak. Yarım şişe whisky tek başıma içerim diyor adam. Bıyık altı da güler bunu söylerken. Zira yarım şişe whisky içmek övünülecek bir şeymiş gibi. Şimdi bu da yarım şişe whisky içtikten sonra yola çıkıyor bu adamın arabasını dört başı mamur sürmesi mümkün mü? Değil tabii ki. Hele bir de sürat yaparsa kaza zaten kendiliğinden olur. Bir gün Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı’ya sordum; ‘bu insanlar neden sürat yapıyor çözebildiniz mi?’ diye. Adam bana ilginç bir cevap verdi. “Alkol alınca ar duygusu yani utanma duygusu geçiyor ve cesaret geliyor, arabasına ve kendisine öz güven geliyor ve sürat yapıyor” dedi.

Mantıklı mı evet mantıklı. Alkol alırsam sürat yaparsam kaza yaparım korkusu kalktı mı bir insanın içinden hani dedikleri trafik canavarı olabiliyor. Alkollü araç kullanmamak lazım. Yavaş sürmek lazım. Ama dinleyen kim, herkes yine bildiğini okuyacak. Bu işin sonunda ölüm var mahkeme var hapis var bunları düşünen yok.

******************

Günün Sözü

"Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın. O kişi yaralıdır ve yara bandı olarak sizi kullanır."

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları