Türkiye seçimlerinden sonra Kıbrıs…

Türkiye’deki seçimlere bir haftadan az bir süre kaldı. Sosyal medyada ciddi algılar oluşmuş durumda.

14 Mayıs seçimlerinden sonra hem ekonomik anlamda hem Kıbrıs konusunda hem de KKTC iç siyasetinde önemli değişiklikler olacak.

Her ne kadar Recep Tayyip Erdoğan kaybedecek algısı yaratılmış olsa da bu seçimleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını net bir şekilde söyleyebiliriz. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye siyasetinde kökleşmiş ve ciddi işler başarmış bir liderin öyle kolay kolay kaybetmesi mümkün değil.

Türkiye ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyor. Yalnız bilinmesi gereken bir gerçek var ki Kılıçdaroğlu kazandığı zaman Türkiye kanat takıp uçmayacak. Ekonomi daha da kötüye gidecek. Yalnızca Türkiye’nin değil başta Amerika, İngiltere gibi ekonomileri güçlü olan ülkelerin de ekonomik sıkıntılar yaşadığını ve bundan kurtulmak için uğraştıklarını hatırlatmak lazım.

Bu nedenle Erdoğan kaybedecek, Kılıçdaroğlu kazanacak ve sonrasında her şey güllük gülistanlık olacak diye kimse kendini kandırmasın. O zamanda “enkaz devraldık ne yapalım” muhabbetinin döneceğini açık yüreklilikle ortaya koyabiliriz.

Bu seçimlerin Türkiye’nin yanı sıra KKTC’yi de ilgilendirdiğini söylemek lazım. birçok boyuttan bizlerde bu seçim sonuçlarına göre etkileneceğiz.

UBP SEÇİMLERDEN SONRA KARIŞIR MI?

UBP’de hatırı sayılır bir kesim Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesini bekliyor. Bunu sıkça duyuyoruz.

Belki yönetimde yani Başbakan ya da bakanlar düzeyinde böyle bir beklenti yok ama milletvekillerinde ve üyelerinde böyle bir beklenti olduğunu sıkça duyuyoruz.

Başbakan Ünal Üstel’in AK Parti hükümetinden kaynaklanan ciddi bir gücü olduğunu biliyoruz. Keza hükümet ortakları da aynı durumdalar. Onlarda Ankara’dan ciddi bir destek alıyorlar. Bu nedenle yeniden hem Erdoğan’ın seçimleri kazanması hem de AK Parti hükümetinin iyi bir oyla sandıktan çıkması hükümet için son derece önemli bir sonuçtur.

Bu sonuçlara bağlı olarak hükümetin ömrü de şekillenecektir. Olası bir Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması halinde UBP’deki durgunluğun hareketleneceği ve bir tür olağanüstü kurultaya gitme heyecanının başlayacağını söylemek sanırım abartı olmaz. Özellikle UBP’nin yerel seçimlerdeki başarısızlığına bir de 25 Hazirandaki milletvekilliği seçimi eklenirse UBP’de homurdanmalar başlayacaktır.

KURULTAYDAN ÖNCE ERKEN SEÇİM OLABİLİR

Yine bu senaryoya bağlı olarak 2024 yılında yapılması planlanan UBP kurultayı öncesinde bir erken seçim gündeme gelebilir. Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kazanması halinde AK Parti ile müthiş bir uyum yakalamış koalisyon hükümetinin ilişkilerinin nasıl şekilleneceği herkes tarafından merak konusudur. Olası bir erken seçimde UBP yerine CTP’nin hükümeti kuracak kadar milletvekili çıkarmasından UBP’liler endişe ediyor. Bakarsınız erken seçim olmaz ve kurultaydan sonra her şey olduğu gibi yoluna devam eder. Ama bir gerçek var ki Erdoğan’ın olası seçimi kaybetmesi halinde UBP’de de ciddi değişikliklerin kapısı aralanacaktır.

KİM KAZANIRSA KAZANSIN KIBRIS POLİTİKASI DEĞİŞECEKTİR

Bir de bu gerek var. Kılıçdaroğlu hepimiz artık net olarak biliyorsuz ki Batı dünyasının adayıdır ve seçimi kazanması halinde Kıbrıs politikası da değişecektir. Kılıçdaroğlu’nu seçtirecek batılı güçlerin Kıbrıs konusunda da daha yumuşak ve çözüm yanlısı bir müzakere sürecine gireceğini söylemek abartı olmaz. Keza Erdoğan’ın kazanması halinde de Erdoğan’ın yüzünü batıya çevirerek olmasından dolayı Kıbrıs dış politikasında köklü değişiklikler yaşanacaktır. Eğer bu böyle olmasaydı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir süre önce Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişirse Kanal T’ye gider otururum açıklamasını yapmazdı.

DÖVİZ YÜKSELECEK... PAHALILIK OLACAK

Bir başka önemli gelişmede budur. Seçimi kim kazanırsa kazansın döviz yükselecek ve olması gereken yere gelecektir. Dövizin yükselmesi sonrasında da otomatik olarak yeniden pahalılık olacak ve Türk Lirası daha fazla değer kaybedecektir. Şöyle yanlış bir algı var. Eğer Kııçdaroğlu seçilirse ekonomi düzelecek, döviz düşecek şeklinde. Tam tersi ekonomi daha uzun yıllar sıkıntı yaşamaya ve pahalılık olmaya da devam edecektir.

Buradaki asıl mesele şudur. Türkiye artık yönetilmesi kolay bir ülke olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle Erdoğan gitsin Kılıçdaroğlu gelsin mantığıyla kolay yönetilebilecek bir ülke olmayacaktır.

KKTC’yi yöneten parti olarak UBP’nin hemen uyum sağlayıp sağlamayacağını da zamanı gelince göreceğiz.

******************

Günün Sözü

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın.

Attila İlhan