Seçim sonrası ekonomik krize hazır mıyız?

CTP Genel Başkanı geçtiğimiz gün bir açıklama yaptı ve son derece önemli bir konuya dikkat çekti. 14 Mayıs seçimleri sonrası doğacak ekonomik zorluklar için hükümet bir plan yaptı mı diye sordu. Evet 14 Mayıs’ta Türkiye her zamankinden daha zor bir seçim gerçekleşecek ve bu seçimi kim kazanırsa kazansın özellikle dövizde ve Türkiye ekonomisinde sıkıntılı günler yaşanacak. Öyle sıkıntılı bir döneme girilecek ki şu an ne Ak Parti hükümeti ne de olası kazanması durumunda CHP yönetimi bu krizi nasıl aşacağını bilmiyor. Seçim olmasından dolayı adeta kesenin ağzı açıldı. Ciddi bir maaş artışı ve para dağıtma operasyonu yapıldığını biliyoruz. Bu elbette ki Türkiye ekonomisini ilgilendirir. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de ekonomi kötüye giderse KKTC’de de ekonomi kötüye gidecektir.

Bir kere ülkemizde aşırı bir pahalılık var ve bu pahalılığın yani hayatı ucuzlatmanın yollarını hükümet aramıyor. Adeta serbest piyasa ekonomisinin eline bırakılmış insafına bırakılmış bir ülke de yaşıyoruz. Özellikle gıda ürünlerinde ciddi bir artış var. Hayat pahalılığının haziranda değil de mayıs sonunda verilmesi gerekiyor. Kimse haziran ayının sonuna kadar dayanamaz. Keza asgari ücretin de bir an önce belirlenmesi gerekiyor. Ekonomik koşullar oldukça kötü. Hükümetin yaklaşık 8,5 milyar lira bütçe açığı var. Bu açık her ay nasıl kapatılacak. Özellikle Türkiye’den yardım gelmezse hükümet özellikle haziran ayı sonrasında ciddi ekonomik bir krizle uğraşmak zorunda kalacaktır.

Ama en önemlisi döviz fiyatlarındaki artış. Döviz yükseldi demek Türk Lirası değer kaybediyor demektir. Enflasyon artıyor demektir ve bu artışlar ve bu değersizleşme piyasalara pahalılık olarak yansıyacaktır.

İşte hükümetin 14 Mayıs sonrasında yaşanacak ekonomik krizle ilgili bir hazırlığı var mı? Bu son derece önemli. Buradan bakıldığında hiçbir hazırlık yapılmamışa benziyor. Hükümet bugün bir basın toplantısı düzenleyerek bir yıllık icraatlarını basınla paylaşacak. Burada önemli olan hükümetin bir yıl sonrası için ne yapacağına hazırlanmış olup olmadığıdır. Önümüzdeki aylar özellikle 14 Mayıs seçimleri sonrası ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacağız. Önemli olan bu krizi atlatacak bir hazırlığın yapılıp yapılmadığıdır. Açıkçası ben plan ya da bir öngörü göremiyorum. Ülkenin maliyesinin daha sağlam ellerde olması gerekirdi ancak şu an ki mali duruşa baktığımızda yaşanacak bir kriz için hiçbir hazırlık yapılmadığını görüyoruz. Bu son derece tehlikeli bir durumdur.

UZUN VADELİ KALKINMA PLANI VAR MI ?

En önemli konulardan biri de bu. Hükümet bir yılda ne yaptığını anlatacak ancak önümüzdeki bir yılda yani uzun vadeli bir plan programın yapılıp yapılmadığını bilmemiz gerekiyor. Güzel sözlerle süslenmiş yapacağız edeceğiz sözlerinden ziyade somut bir takım verilerin ortaya konması ve gerekirse Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumlardan yardım alınması ve bir yıllık kalkınma programının ortaya konulması gerekiyor. Bu bir yıl öyle ya da böyle geçti. Önemli olan yakın gelecekte ne tür hazırlıklar, oluşacak ekonomik krizle mücadele edileceğinin ortaya konmasıdır.

PROTOKOL ÇALIŞTIRILMASI

Bir süre önce Türkiye ile KKTC arasında imzalanan mali bir protokol var. Önemli olan bu protokolün çift taraflı çalıştırılması ve protokolde ön görülen mali yardımların KKTC bütçesine gelip girmesini sağlamaktır. Hükümete de burada önemli görevler düşüyor. Bize mali yardım anlamında tek yardım eden Türkiye hükümetidir. Bu yardımların gelmesinin önü açılmalı ve gerektiği şekilde mali protokolü uygulamak gerekmektedir.

Özellikle 14 Mayıs sonrası oluşacak ekonomik krize iyi hazırlanmalı ve ülke ekonomisinin bu krizden minimum etkilenmesini sağlamak gerekmektedir.

****************

Günün Sözü

"İnsan sevdiği için sever. Aşkın hiçbir gerekçesi yoktur.

Paulo Coelho