331 lira... 24 kuruş... 

Tatil bitti ve döndüm. İnsan bazen hiç tatil bitmesin diyor ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu tatilinde sonu var. Ne değişti ki KKTC’de? Benim bahtı kara memleketim...  

Türkiye seçimlerine yönelik bir yazı kaleme alacaktım ancak babamın elime tutuşturduğu su paralarını görünce fikrim değişti. Aslolan geçimdir bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Seçimler yapılır birileri kazanır ve yoluna devam eder. Türkiye seçimlerini de yarınki yazımda kaleme alacağım. Eski yazılarıma bakarsanız bu seçimi zaten Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacağını yazmıştım. Bunun detaylarına yarınki yazımda gireceğim. 

Evet Lefkoşa Türk Belediyesi’nin göndermiş olduğu su faturaları; elektrik faturalarından daha pahalı. Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı eleştireyim diye yazmıyorum onu da peşinen söyleyeyim ama sevgili Harmancı’nın kamuoyuna bir açıklama yapma borcu var. 

Bizim Yenicami’de bir evimiz var ata yadigarı, yani hiç kimse kalmıyor. Faturada su tüketimi sıfır diye yazıyor ama fatura bedeli 337 lira... Dediğim gibi bu evde kimse kalmıyor ama biz her ay kullanmadığımız bir bedel olan 337 lirayı ödemekle yükümlüyüz. Açıklamasına baktığımda ise iki başlığın ortasına denk gelen bir açıklama var; “kanalizasyon bedeli” diyor. Yani Lefkoşa Türk Belediyesi bizim gibi herkesten her ay kanalizasyon bedeli olarak 331 lira 54 kuruş talep ediyor. Buna bir şeyler daha eklendiğinde 337 lira 34 kuruş oluyor. Şimdi bir gazeteci olarak toplumu aydınlatma ve siyasileri uyarma görevi elinde bulunan bir yazar olarak soruyorum. Kullanmadığımız bir eve neden 331 lira 54 kuruş ödeyeceğiz. Geçtiğimiz ay geldiğinde öderiz deyip bu aya attım ikinci su faturası 690 lira 91 kuruş olarak geldi. Şeriatın kestiği parmak acımaz; kullanmasak da bu parayı bu ay ödeyeceğiz. 

İş burada bitmiyor. Bir de annemlerin kullandığı evin su parası var. Burada başka bir ilginçlik daha var. Su bedeli 146,48 TL, kanalizasyon bedeli 24,80 TL, temizlik resmi 331,54 TL, şebeke sayaç bakım ücreti 18,99 TL. devre toplamı 528,82 lira. Buraya kadar her şey normal. Faturaya bir de bakiye toplamı olarak 448,40 lira eklenmiş. Bunun ne olduğuyla ilgili herhangi bir açıklama yok. Toplam fatura 977,22 TL.  

Şimdi sevgili dostum Harmancı’ya soruyorum; faturaya göre 8 ton su tüketen bir ev halkı nasıl olur da 977 lira su borcuna maruz kalır? 

Bu yazıyı kendi üzerimden yola çıkarak yazdım. Bana gelen faturaların benzerleri on binlerce insana gitmiştir. Ben kendimden yola çıkarak bir tablo çizdim. Su tüketiminin sıfır olduğu bir eve ayda 311 lira 54 kuruş, sekiz ton su kullandığınız bir eve ise 977 lira ödemekle yükümlü kalıyorsunuz. 

Bu paralı kim ödeyecek sevgili Mehmet dostum. Artan fahiş su paraları ile ilgili bir açıklama yapma borcun var. Bir kez yaptığını hatırlıyorum sanırım sevgili Ulaş Barış’ın programıydı. Bir kez de benim yazım üzerine yapmanı rica ediyorum senden. 

Elektrik faturaları kadar hatta onlardan daha yüksek bir fatura göndermek senden mi kaynaklanıyor yoksa şu meşhur belediyelerin birleştirme yasasının bir ürünü mü? 

Bu faturaları halk nasıl ödeyecek, asgari ücret düzeyinde emekli maaşı alan binlerce yurttaş var zaten elektrik faturaları, internet ve telefon paraları hayli yüksek geliyor. Su temel tüketim maddesi ve artık su faturaları da yüksek gelecek. 

Hayat pahalılığı konusunda hiçbir adım atmayan hükümetin neden olduğu hayat pahalılığına elektrik, telefon, internetten sonra su da eklendi. Bir meslektaşımız da da su paralarını Mehmet Harmancı’ya sormuş. Harmancı “ödeyeceksiniz” demiş. Bu cevabı o gazeteci arkadaşımızdan duymadım ama yanında olan başka bir meslektaşım bana söyledi. Güzel bir cevap değil Mehmet’in verdiği cevap. Umarım bize telefoniyen olmasa da basın üzerinden bir açıklama yapar. Çünkü bu konu gerçekten bir açıklama gerektiriyor. 

Eğer LTB’nin elinde yani Harmancı’nın elinde ne olduğu tam belli olmayan şu 331 liralık ek ücrete bir iyileştirme yapma şansı varsa mutlaka hemen yapmalı. 

Bu halk neredeyse elektrik faturasından daha fazla gelen su faturalarını ödemeye mahkum edilmemeli. 

**************** 

Günün Sözü 

“Seviyorum doğrudur, yürek bu hâlâ sever. Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer.” 

Pablo Neruda