Olan bize oluyor...

Yayın Tarihi: 05/06/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesini açıkladı. Kabine açıklanıncaya kadar Hazine ve Maliye Bakanının kim olacağına gözleri çevirdik. Mehmet Şimşek bekleniyordu oldu da. İsabet olmuş. Öyle tahmin ediyorum ki Şimşek başarılı işler çıkaracak. Son derece tecrübeli bir isim. Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması pozitif bir hava yaymıştır piyasalar üzerinde. Türkiye mali ve ekonomik açıdan daha başarılı olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye’nin bu yeni dönemde yüzünü batıya dönmesi ve batı ülkeleriyle daha iyi ilişkiler kurması kaçınılmazdır. Türkiye’nin daha düne kadar batı ülkeleriyle pek iyi ilişkileri olduğunu söylemek ne yazık ki doğru olmaz. Elbette batı ülkelerinin de Türkiye’ye gereken saygıyı göstermesi ve ilişkilerin bu yeni dönemde daha iyiye gitmesini sağlamak gerekiyor. Her şeyin başı ekonomi. Türkiye ekonomik olarak oldukça zor bir dönemden geçiyor. Anlıyoruz ki daha düne kadar uygulanan mali politikalar geçerliliğini yitirmiştir. Özellikle Türk Lirası’nın döviz karşısında çok ciddi değer kaybetmesinin önüne geçilmesi gerekiyor.

Faizlerin bu yeni dönemde yükseltilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir. Düşük faiz politikasının Türkiye’yi ekonomik anlamda bir yere götürmeyeceği artık anlaşılmıştır. Bununla ilgili Türkiye de ciddi bir ekonomik program değişikliğine gidilmesi gerekiyor. Seçimlerin son birkaç haftasına kadar dövizi dizginlediği ancak son birkaç haftada bu kontrolün mümkün olmadığı ve dövizin tırmandığını biliyoruz. Özellikle dövizdeki alış ve satış rakamları arasındaki makasın ciddi anlamda açıldığını ve insanların döviz daha da yükselecektir düşüncesiyle dövize adeta saldırdığını biliyoruz.

KKTC ÇOK KÖTÜ ETKİLENİYOR

Biz Kuzey Kıbrıs’ta yaşadığımız için kendi ekonomimizi değerlendireceğiz elbette ki. Türk Lirası’nı yönetme yetkimiz olmadığı bir gerçek bundan dolayı Türk Lirası nasıl yönetilirse biz bunun etkilerini daha doğrudan yaşıyoruz. Dolar, euro ve sterlindeki ciddi yükseliş KKTC ekonomisini çok kötü etkiliyor. Döviz borcu olanların nasıl bir belayla uğraştığını varın siz düşünün. Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı KKTC ekonomisini oldukça derinden etkiliyor. Faizler yükseltilmediği sürece kimse dövizin düşmesini beklemesin. Türkiye de ise buna yönelik bir politika şu an için yok. İthalata bağlı bir ekonomimiz olduğu için her şeyi daha pahalıya satın alıyoruz ve doğal olarak daha pahalıya satacağız anlamı çıkıyor bundan. Bu durum da iç piyasalarda pahalılığın artacağı anlamına geliyor. Dövizin yükselmesi demek iğneden ipliğe her şeyin zamlanacağı anlamına geliyor. İnşaat sektörü bundan nasibini alacağı gibi özellikle gıda ürünleri kısa süre içerisinde zamlanacak ve hayat pahalılığında ciddi artışlar olacaktır. KKTC’nin İstatistik Kurumu her ne kadar hayat pahalılığını düşük rakamlarla açıklasa da hepimiz gerçek hayat pahalılığının çok yükseklerde olduğunu biliyoruz.

HAYAT DAHA PAHALI OLACAK

İlerleyen haftalarda bakınız aylarda demiyorum KKTC’de hayat pahalılığı daha üst noktalara ulaşacaktır. Dövizde artış demek her şeyin bu artışla zamlanması anlamına geliyor. Çünkü gıda ürünlerinin ithali dolarla yapılıyor. Hükümetin ortaya çıkan hayat pahalılığını dizginlemek ve kontrol almak için herhangi bir politikasının da bulunmaması ayrı bir dert. Hükümet başta KDV olmak üzere birçok fonun alımından vazgeçerek piyasaların bir nebze ucuzlamasını sağlayabilir. Ancak hükümet de üzerine düşeni yapmıyor ve ne KDV’lerin düşürülmesinde ne de gıdalar üzerindeki fonların azaltılmasında bir manevra yapmadığını görüyoruz. Seçimden sonra ortaya çıkacak bir ekonomik krizden hepimiz bahsederken seçimden sonra ekonomik kriz beklemiyorum diyen bir Maliye bakanımız var. Bu nedenle Başbakan Ünal Üstel’in ipleri eline alarak piyasaların ucuzlaması ve dövizin yarattığı pahalılığı bir nebze olsun frenlemesi gerekiyor.

Mecbur kalmadık sonra hiç kimsenin böylesine belirsiz bir dönemde borçlanmaması gerekiyor. Gerek Türk Lirası gerekse döviz borçlanmaların insanımızı felakete sürükleyeceği açık bir gerçektir. Bu nedenle kimse mecbur kalmadıkça borçlanmamalı.

Sonuç olarak ekonomik anlamda son derece kötü bir döneme girmiş bulunuyoruz. Hayat pahalılığının maaşlara gerçek rakamlarla yansıtılması ve tatminkar bir asgari ücret artışına gidilmesi gerekiyor. Bununla birlikte hükümetin hayatın ucuzlaması için elindeki enstrümanları kullanması ve piyasaların rahatlamasını sağlaması gerekiyor. Bunların bir an önce yapılması gerekiyor.

**************

Günün Sözü

Çünkü hayat, birinin tüm kalbiyle senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor.

Can Yücel

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları