Erdoğan iyi bir kabine kurdu... Darısı başımıza...  

Yayın Tarihi: 07/06/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Her fırsatta söylemeye ve yazmaya devam edeceğim; ‘bu ülkenin ekonomik kriz yoktur beklemiyorum’ diyen bir Maliye Bakanı var. Maliye bakanlarının bizim ülkedeki işi bellidir zaten. Para bul maaşları öde, hayvancıyı, narenciyeciyi öde, bursları öde gerisi tamamdır.  

Bir maliye bakanı bunları yaptığı sürece kendini rahat ve başarılı hisseder. Bizim ülkede olan durum budur. Ama özel sektörde çalışanı kimse düşünmez. Özel sektör çalışanı nasıl geçinir eve nasıl ekmek götürür düşünen yoktur. Marketlerin de tuzu kuru. Rum kardeşlerimiz hem benzincileri hem marketleri hınca hınç dolduruyor. Rum tarafından ciddi bir para akışı var gıda ve restoran sektörüne. Bu devam ettiği sürece onların da içi rahattır. Bir vatandaş markete gitti mi üç parça alışverişe 500 lira ödeyebiliyor. 6 parça alırsa binlik havada karada gidiyor ama Rumlar öyle mi? 100 Euro bozar alışveriş arabasını gönlüne göre doldurur. Bizim özel sektör çalışanı da canını yesin ki alışveriş yapacak... 

Economist Mehmet Saydam, dün konuğumdu. Uzun uzun bunları konuştuk. Tabii dövizin dalgalanmasında ve yükselmesindeki perde gerisi ekonomik koşulları da konuştuk. Saydam’la hemfikirim. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi bir kabine kurdu. Herkes AK Parti’nin 2010 ayarlarına geri döndüğünü söylüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek son derece iyi bir seçim oldu. İyi bir ekip kurarak Türkiye’nin ekonomisine yön verecek. Hepimiz Mehmet Şimşek’e güveniyoruz. Şimşek’in Avrupa Birliği ülkeleriyle son derece iyi ilişkileri var. Kıbrıs işlerinden de sorumlu Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da öyle. Yılmaz’ın da Avrupa Birliği ülkeleriyle iyi ilişkileri var. Tayyip Bey son derece iyi bir kabine kurdu. Bu kabine Türkiye’de iş yapacak bunu teslim etmek lazım. 

Tayyip Bey ülke ekonomisini başarılı ve güvenilir kişilerin eline teslim etti. Bir müdahale olmazsa Türkiye yakın olmasa bile orta sürede ekonomide başarı elde edecektir. Katar parasıyla bu işin dönmeyeceği açık bir gerçektir. 

Türkiye yeniden IMF’ye bağlanmak istemiyor. Yabancı paranın bir şekilde Türkiye’ye akması lazım. Özellikle turizm konusunda yaz aylarında Türkiye’ye ciddi turist akışı olacak ve yabancı para bollaşacak. Faizler de yükseltilirse işte o zaman yabancı para parasını çalıştırmak için Türkiye’yi tercih edebilir. 

DÖVİZ NEREDE DURACAK? 

Bu çok önemli bir soru. Sorunun cevabını bilen zaten zengin olur bu nedenle sadece öngörü de bulunabiliriz. Dövizde alış ile satış arasında ciddi bir makas var. Bu şu an için Türkiye ekonomisinin iyi olmadığını gösteriyor bize. Döviz alımı düşmesi için de Merkez Bankası'nın yaptığı manevralardan biri. Döviz, Türkiye hükümeti tarafından uzun süredir baskılanıyor. Şu an baskılama yeteri kadar yapılmadığı için döviz hem dalgalı seyrediyor hem de bir taraftan yükseliyor.  

Değerini bulunca duracak. Sonrasında akılcı politikalarla Türk Lirası'nın değeri artırılırsa döviz de yavaş yavaş düşecek. Özellikle sterlinin 29-30 bandına kadar yükseleceğini tüm ekonomistler hep bir ağızdan söylüyor. Dolar ve euro da 2-3 lira daha artış yaparak duracak.  

Yani döviz olması gereken yeri bulunca kendiliğinden duracak. Türkiye’ye yabancı para girişi olmadığı sürece kimse dövizin düşmesini beklemesin. Bu da ancak hem güvenli ortam yaratmakla hem de faizlerin artırılmasıyla mümkün olabilir. Özellikle Mehmet Şimşek’in bazı şartlar öne sürerek görevi kabul ettiğini duyduk. Anlaşılan kendisine karışılmamasını ve iyi bir ekonomi yaratabilmesi için ihtiyaç duyduğu özgürlüğü elde ederek çalışması koşulunu koydu. 

Dediğim gibi bu kabine iş yapacak. Evet Erdoğan iyi bir kabine kurdu; darısı başımıza...   

************** 

Günün Sözü 

“Gitme diyebilecek kadar güçlü olmalı insan hayatta çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil aslında.” 

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları