Bakan bir formül bulacak…

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ile dostluğumuz çok eskiye dayanır. Kendisinin henüz haberi yokken bakan olacağını öğrenip kendisine söylemiştim. Yıllara dayanan bir dostluk ve kardeşlik durumumuz var. dün bende konuktu. Çok yoğun. O yoğunluğun içinden çekip aldık ve program yaptık. Ajandası doluydu. Hazırladığım sorulardan birkaç tanesini sorabildim. İlaç konusunu uzun uzadıya konuştuk. İlaç için ayrılan 320 milyonluk bütçe bitti. Maliyeden 22 milyonluk ek bir bütçe çıkarttı. Geçtiğimiz gün Levent Özadam da yazdı bir kanser ilacı iki milyon lira diye. Bakan da aynısını söyledi. Bir kanser ilacı 2 milyon lira olur mu? Evet oluyor. Gelin görün ki doktor ilacı yazıyor ama o ilaç devletin elinde yok. Olması da mümkün değil. Çünkü sadece 28 adetten oluşan bir kutu haptan bahsediyoruz. Hastaların ulaşabileceği ama doktorların yazmadığı kanser ilaçları da var ama bütçe de para olmadı mı ne pahalısını ne ucuzunu getirme şansınız yok. Bakan ilaç konusunda hayli dertli ve cesur. “Bu sorunu çözeceğim. Hem başbakanla hem maliye bakanıyla istişare halindeyim” dedi. Başbakanın da bu işe ciddi bir ek bütçe ayırması lazım. gerekirse Türkiye’den de bu konuda yardım talep edilecek ve bir formül bulunarak ilaç eksikliği giderilmeye çalışılacak. Allah kimseye vermesin, kanser oldunuz mu işiniz zor. Doktorun yazdığı ilaçlara akıllı ilaçlar denildiğini de öğrendim. İşte bu akıllı kanser ilaçlarının tanesi 2 milyon lira. Ne hastanın ne devletin bu ilaçları alma kapasitesi yok. Mecburen devlet getirebildiği kanser ilacını hastaya ulaştıracak ama doktorların da bu konuda daha insaflı olması ve hastanın devletten alabileceği ila.ları yazması gerekiyor. Çünkü eğer kanser hastasıysanız bir kutu ilaçla bitmiyor bu işler. Almanız gereken başka ilaçlarda var.

Bakan Dinçyürek yakında Ankara’nın yolunu tutacak. Ankara hükümetinden taleplerini yazılı olarak hazırlıyor ve bir ajanda oluşturuyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la kısa bir görüşmesi oldu ve sıkıntılarını taleplerini içeren bir dosya sundu. Türkiye ciddi bir devlettir. KKTC’ye sağlık açısından yardımcı olacaklarına bakan da, ben de inanıyorum.

Bakanın dediğim gibi yakın zamanda bir Türkiye ziyareti olacak ve taleplerini bir dosya halinde sunacak. Umarım bu ilaç eksikliği de bu dosyanın içerisinde olur.

HASTANELER NE DURUMDA?

Bir saatlik programda Lefkoşa’ya yapılacak hastaneyi de Girne Hastanesi’ni de sordum. Mart-Nisan 2024 tarihine Girne Hastanesi’nin biteceğini ancak mefruşatının Türkiye Cumhuriyeti’nden gelecek yardımla giderilebileceğini bunun için de KEİ ofisiyle temas halinde olduklarını anlattı. Yeni yapılacak Lefkoşa Hastanesi için de Türkiye hükümetiyle görüşeceklerini ve bir an önce kazmanın vurulmasını sağlayacağını anlattı.

Sağlık konusu hem çok pahalı bir alan hem de ciddi yardım almazsanız altından kalkabileceğiniz bir alan değil. Bu nedenle mutlaka Türkiye’nin yardımına ihtiyaç duyuluyor. Beni inanıyorum ki sağlıktaki temel sorunlar ve ihtiyaçlar Ankara hükümetine iyice anlatılırsa Türkiye gerekli yardımları yapmakta geri durmayacaktır.

Sıkıntılı KKTC bütçesiyle şu an ki sağlık sorunlarını çözmeniz mümkün değil.

HASTALARA İLAÇ ALMA KOLAYLIĞI YARATILACAK

Reçete vurgunundan da konuştuk. Tabii Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olmayan bir mesele. Tam anlamıyla sigortalar yetkili yani yetki ve sorumluluk Çalışma Bakanlığı’nda ancak bakanın reçeteyle ilaç alması konusunda geliştirdiği bir yöntem var. Bundan sonra doktor hastasına altı ay ya da bir yıllık ilaçlarını yazacak. Bu tamamen doktorun inisiyatifinde olacak ve buna doktor karar verecek ve hasta elindeki reçeteyle her ay doktoru görmek zorunda kalmadan ilaçlarını alabilecek. Zaten Çalışma Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da dünkü açıklamasında artık ilaçların altı aylık reçete edileceğini ve hastanın sürekli doktoru görüp de reçete yazdırmak zorunda kalmayacak. Bu yöntemle her ay binlerce hastanın üzerinden reçete yazmanında yolu kapanmış olacak. Önemli bir tedbir.

Sonuç olarak Hakan Dinçyürek’in başarılı olacağına ben yürekten inanıyorum. Program sonrasında hemen kaçmadı ve uzun uzun sohbet etme fırsatı bulduk. Bir çok off the record bilgi de aldık. Doktor sıkıntısı, alet ve ilaç sıkıntısını nasıl çözeceğini ve bunun için çalıştığını nasıl çalıştığını uzun uzun anlattı. İş yapacak. Tabii kamuoyunun da desteğini alması lazım. İşi sıkı tutuyor. “inan ki gece gelen telefonlardan uyuyamıyorum” dedi. En önemli hedeflerinden biri de ambulans sayısını artırmak. Bu sayı artana kadar özel hastanelerin ambulanslarından da yararlanılacak. Tüm ambulansları 112 acil servisin altında toplamayı hedefliyor.

Dediğim gibi iş yapacağa benziyor. Umarım başarılı olur..

*************

Günün Sözü

Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün.

Attila İlhan