Sokağa da çıkamayacağız artık…

Eskilerden bahsetmek geliyor içimden. Eskiden insanlar kapısı açık yatardı. Şimdi kilitleseniz dahi bir işe yaramıyor. Hırsızlık aldı başını gitti. Eskiden komşusunun penceresinden bakmak bile ayıp sayılırdı, şimdi selam vermekten kaçınıldığının ötesinde komşu komşunun marazından mutluluk duyuyor. Klişe bir giriş oldu ama gerçekler böyle. Adli yılın açılışı yapıldı. Kural tanımazlık manşetlerdeydi. Demek ki KKTC birilerinin suç işleme özgürlüğünü rahatça hissettiği bir ülke oldu. Oldu ki bu kadar suç işleniyor. Polis Genel Müdürlüğü sadece Lefkoşa’yı kapsayan bir suç analizi açıkladı. Polis Genel Müdürlüğü'nün yalnızca Lefkoşa değil tüm ülke genelini kapsayan bir rapor yayımlamasını ve suçları isimlendirmesini beklerdim. Bu haliyle çok kapsamlı bir açıklama olmadı.

Düşünün 9 ayda yalnızca Lefkoşa'da 717 ağır suç işlendi. Lefkoşa bölgesinde hırsızlık, uyuşturucu ve özellikle izinsiz ikamet etmek suçlarında artış olduğu açıklandı. 592'de kabahat var aynı basit suç demek istiyorlar. Ülke genelini bilmediğimiz için genel bir yorum yapamıyoruz ama sadece Lefkoşa’yı ele alacak olursak sadece Lefkoşa'da her Allah’ın günü iki ağır suç işlendi. Ya birilerinin evi soyuldu, ya katle teşebbüs de bulunuldu ya da uyuşturucu olayı tespit edildi. 592 kabahatin içerisinde de kavga gibi suçlar var mı bilmiyoruz.

Bu açıklamanın özeti şudur sokağa çıkacağınızda dikkatli olun başınıza her an bir şey gelebilir. Düşünün sadece Lefkoşa'da her gün iki ağır suç işlendi. Bunu ülke geneline vurduğunuzda muhtemelen ülke genelinde her gün 10 civarında ağır suç işleniyordur.

Lefkoşa Cezaevi doldu taştı. Kapasitesinin üzerinde çalışıyor. 725 kişilik cezaevinde 892 tutuklu var. Bunların bir kısmı hükümsüz tutuklu. 1223 ceza mazbatası var. Varın tablonun ne kadar karamsar olduğunu siz tahmin edin. Mahkemelerin kapasitesinin üzerinde bir suç ağı oluştu. Kural tanımazlık var. Yazının başında da yazdığım gibi birileri KKTC’de suç işleyebilme özgürlüğü görüyor kendinde. Cezalardan, polisten, yargıdan korkmuyor; korkmuyor ki suç işleyebilme özgürlüğü buluyor kendinde.

SINIR KAPILARI GÜVENLİKSİZ

İş dönüp dolaşıp sınır kapılarına geliyor. Gerek hava olsun gerek deniz biz yurt dışından suçlu ithal ediyoruz. Giriş çıkışların daha güvenli olması gerekiyor. Bilgisayar sistemlerine kişinin adı girildiğinde bir suçu var mı yok mu bilgisinin girilmesi gerekiyor ki siz bir hırsızı mı bir uyuşturucu kullanıcısı mı satıcısı mı, katil mi; tüm bu bilgilerin polisin önüne çıkması lazım ki ülkeye alırken kimi aldığınızı bilesiniz. Cezaevinde gerek hükümlü gerek hükümsüz bulunan ve yabancı olan yani vatandaş olmayan hatırı sayılır bir mahkum ya da zanlı sayısı var. Bu insanları çoğu buraya ya turist kimliği ile geliyor ya da çalışma statüsü altında geliyor ama ağırlıklı olarak turist kimliği ile geliyorlar. Süreleri de dolduğunda çıkmadıkları için kaçak durumuna düşüyorlar. Aylarca ülkede kalan kaçaklar var. İçişleri Bakanlığı bu tür insanların takibini yapabilmeli. Örneğin üç ay bu ülkede kalma izni varsa geri çıktı mı çıkmadı mı polisle bunun takibini yapabilmesi lazım. Bunun için de polis teşkilatının güçlendirilmesi lazım. Hatta gerekirse ayrı bir bölüm kurulması ve bunların takibinin yapılması lazım. KKTC son derece küçük bir ülke hemen ulaşırsınız kaçaklara. Devlet bu konuda elini sıkı tutmalı ve takibini yapmalı.

Aksi takdirde gelen ağam giden paşam mantığıyla biz suçlu ithal etmeye devam ederiz. Bu sayılar da bu rakamlarda düşmez. Polis Genel Müdürlüğü'nden dediğim gibi tüm ülkeyi kapsayan daha kapsamlı bir rapor yayınlamasını beklerdim ama daha kısıtlı bir rapor yayınladılar. Bu bile tablonun ne kadar korkunç olduğunu gözler önünde seriyor.

Polis ve mahkemeler güçlendirilmeli ki güvenlik, sağlıklı bir şekilde sağlanabilsin. Yoksa polis güçlendirilmezse özellikle polis güçlendirilmezse, sınır kapılarının teknolojik olarak alt yapısı güçlendirilmezse, yabancı takibi yapılmazsa; bu rakamları daha çok ama çok konuşuruz.

*********************

Günün Sözü

Tuhaf, bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler.

Victor Hogo