Utanma duygusu kaybolunca...
New York zirvesi bir yandan, okulların sıkıntıları ile birlikte açılması bir yandan, Kıbrıslılık tartışması bir yandan gündem yoğun. Şu gündemlere bakıyorum da aslında hepsi de klasik gündemler. Hayat pahalılığı canımızı yakmaya devam ederken, bir yandan da son sürat ölümlü trafik kazaları canımızı yakıyor. Ülke genelinde meydana gelen trafik kazalarında son 8 ayda 37 kişi hayatını kaybetti. 2022 yılının tamamında ise toplamda 22 kişi trafik kazaları sebebiyle yaşamını yitirmişti. Önümüzde dört ay daha var. Bakalım kaç kişi daha hayatını kaybedecek. Kazaların sebebi malum. Sürat ve dikkatsiz sürüş. Hızlı araba kullanıyoruz. Bundan bir türlü kurtulamadık. İlle ki tabba lamarina araba kullanacağız. Ben çok sık karşılaşıyorum. Arkamda yapışılı geliyor araba. Geçecek ille ki. Halbuki geçemez yol müsait değil, viraj var, virajdan sonrası görünmüyor, karşıdan aniden araba belirebilir ama hayır geçecek; arkamda yapışılı geliyor. İşte kazalar bundan oluyor.
Her işimiz acele. Acele ediyoruz. Yavaş araba süremiyoruz. Böyle bir özrümüz var. Bu kadar ölümlü kazaya rağmen insanlar ders çıkarıp yavaş araç kullanmaya karar vermiyorsa daha çok ölümlü kazalar olacak. Ben yollarda gerçekten şunu gözlemliyorum. Aslında her gün ölümlü kaza olabilir. Sihirli bir el bunu engelliyor. Çünkü yollarda o kadar çok hızlı ve dikkatsiz araç kullanan var ki normalde her gün ölümlü kaza olması gerekiyor. Bu arada her gün kaza oluyor. Hemen hemen her gün 3-4 trafik kazası olduğunu internet gazetelerinden okuyoruz. Kimisi başka araca çarparken kimisi de kendi başına kaza yapıyor hendeğe düşüyor.
YOLLARIMIZ SÜRATE UYGUN DEĞİL
Bir kere bunu yine en baştan söylemek lazım. Bizim yollarımız sürat yapmaya, hızlı araç kullanmaya müsait yollar değil. Bu yolları hangi mühendisler yapıyor bilmiyorum ama yollardaki eğimler, virajlar hızlı araç kullanmamıza uygun değil. Zaten bizim uzun yolumuz da pek yok. Düz giden yol sayımız az. Yollarımızın çoğunda eğim ve viraj var. Ana yolun ortasında en hızlı geçeceğiniz yerde ana yola çıkış veren çemberler ve tali yollar var. Kaç kişi kaza yaptı bu yollarda.
YOLLAR KARANLIK
Bir başka gerçeğimiz de bu. Evet yollarımız karanlık. Türkiye Cumhuriyeti bize çok şükür yeni yollar yapıyor fakat bu yollar Karayolları Dairesi tarafından ya da Elektrik Kurumu tarafından ışıklandırılmıyor. Karanlık yollarda araç sürüyoruz. Kısa farlar yolu çok iyi göstermezken uzun ışıklarda da karşıdan geleni kör ediyor. Kilometrelerce yeni yol yapıldı; ne yazık ki çoğu ya da hepsi karanlık yollar. Her yıl yaklaşık 400 milyon seyrüsefer harcı toplanıyor, her sene yapılan zamlarla bu rakamlar 700-800 milyonlara çıkıyor ama bu paralar ne yazık ki memur maaşı ödemelerine gidiyor, yollara harcanmıyor. Halbuki yollara harcansa yollar ışıklandırılsa, yol kenarı ve ortasındaki çizgiler yeniden boyansa rahatlayacağız ve sürüş konforumuz artacak. Yılda bir kereliğine seyrüsefer paraları yol güvenliğini artırmak için kullanılsa inanın ki bu kadar kaza olmayacak. Çok kaza oluyor; her gün mutlaka 3-4 trafik kazası haberi okuyoruz. Daha bunlar haberlere yansıyanlar. Bir o kadar da polissiz çözülen kazalar var. Onlar raporlara girmediği için okuyamıyorsunuz.
ÇOK İÇİYORUZ
Herhalde meyhane ve barların çıkışına 3-4 polis aracı koysanız ve meyhanelerle barlardan çıkanları kontrol etseniz yüzlerce ceza raporu her gece ama istisnasız her gece yüzlerce araç sürücüsünü rapor edebilirsiniz. Neden yapıyor bunu insanlar inanın ki anlamak güç. Bir büyük şişe rakı açılıyor hadi bakalım bu bitecek yetmedi bir de küçük rakı söyleniyor peşine. Meyhanelerde ve barlarda herkes ya tam sarhoş ya yarı sarhoş yollara çıkıyor. Nasıl kaza olmasın. Tabii yeterli polis kontrolü de olmadığı için birçok insan raporlanmadan ya evlerine gidiyorlar ya da kaza yapıp hastaneye gidiyorlar.
Sonuç olarak hız, alkol ve dikkatsiz sürüş hep utanma duygusu kaybolunca yani ar duygusu kaybolunca ortaya çıkan eylemler ve sonucu kaza olarak sonuçlanıyor.
Daha çok kontrol daha çok polis korkusu lazım.. Yoksa bu millet eğitilmez.. Uslanmaz..
****************
Günün Sözü
"Hayallerinin peşinden koşmanın da bir bedeli vardır."
Paulo Coelho
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.