Gözler Çalışma Bakanlığı’nda…

Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu dün bende konuktu. Uzun uzadıya ocak ayı hayat pahalılığını konuştuk. İstatistik Kurumu’nun zam açısından en yoğun ay olan Ocak ayındaki hayat pahalılığını % 3,84 çıkarmasının kabul edilemez olduğunu ve bunun bir daha değerlendirilmesi gerektiğini anlattı. Bu konuyla ilgili iki köşe yazısı da ben yazdım ve geçtiğimiz Cuma günkü programımda uzun uzadıya bu konuya değindim. Evet dostlar İstatistik Kurumu’nda ne oldu bitti bilmiyoruz ama Türkiye’de bile ocak hayat pahalılığının % 6,7 çıkmasını göz önünde bulundurursak; KKTC’de hayda hayda % 6,7 ve üzeri çıkması gerektiğini söyleyebiliriz. Umarım şubat ayı hayat pahalılığında bu fark gözetilir ve doğru bir hayat pahalılığı oranı çıkarılır. Aksi takdirde dört ay sonra ortaya gerçekleri yansıtmayan bir rakam çıkacaktır.

Serdaroğlu hayat pahalılığının dört ayda bir verilmesi için söylem olduğunu ancak henüz bu konuda yasal bir mevzuatın yapılmadığını söyledi. Halbuki biz bu işin olup bittiğini sanıyorduk. Meğerse özelde Çalışma Bakanlığı ve genelde ise hükümet bu konuda söylem gerçekleştirmiş ama olay yasaya dökülmemiş. Başbakan 2024 yılında hayat pahalılığının üç kez verileceğini ve dört ayda bir tespitlerin yapılacağını açıklamıştı ancak gelin görün ki bu konuda henüz bir adım atılmış değil.

İş bununla da kalmıyor; asgari ücretin de dört ayda bir hayat pahalılığıyla birlikte belirleneceği açıklanmıştı. Serdaroğlu’nun açıklamasına göre söylem olarak var ancak yasal bir mevzuat yapılmış değil henüz. Gözler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’na çevrildi, çevrilmeli. Sayın bakan bu konuda elini hızlı tutmalı ve verilen sözlerin tutulmasını sağlamalı. Bakın Şubat ayına girdik ve yarısını bulduk. 15 gün sonra şubatta bitecek ve geriye iki ay kalacak. Umarım verilen sözler tutulur ve hem hayat pahalılığı hem de Asgari ücret de söz verildiği gibi dört ayda belirlenecek ve verilecek sözü tutulur.

PİYASALAR ÇOK PAHALI

Başbakan Ünal Üstel pek çok konuda iyi gidiyor, iyi gidiyor gitmesine de hayatı ucuzlatma noktasında ne yazık ki gerekli adımlar atılmıyor. Yine geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı Sadık Gardiyanoğlu yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında marketlerin denetlenmesi için sert kararlar alınacağını gerekirse cezaların uygulanabileceğini açıklamıştı. Keza Gardiyanoğlu’nun arkasına Başbakan Ünal Üstel de bu konuda bir açıklama yapmış piyasaların denetlenmesi için gereğinin yapılacağını ifade etmişti. Ne oldu ne kaldı bilmiyoruz ancak kabineden birilerinin bu konuda açıklama yapması gerekiyor.

Piyasalar serbest piyasa ekonomisinin insafına bırakılmış durumda. Bununla ilgili hükümet bazı çareler üretmelidir. Bu kaçınılmaz bir gerekliliktir. Başbakanı iyi tanırım cesurdur dediğini yapar ve sonuna kadar gider bu nedenle halkın takdirini alma noktasında birincisi bu hayat pahalılığına el atması gerekiyor, İstatistik Kurumu’nun doğru rakamları vermesi noktasında adım atmalıdır, ikincisi ise piyasaların denetlenmesi için girişim yapması gerekiyor. Eğer sayın Başbakan bu konuda adımlar atarsa kesinlikle halkın takdirini toplayacaktır. Aslolan halktır. Piyasaların denetlenmesi ve hem tüccara hem de marketçiye bir ayar verilmesi kaçınılmazdır. Maaşlar arttı evet ama piyasalar da beraberinde pahalılaştı. Örneğin ocak ayında o kadar ciddi zamlar yapıldı ki İstatistik Kurumu kalkar da hayat pahalılığını % 3,84 açıklarsa bunda bir iş vardır. % 95 ithalata dayalı olan bir ülkede siz Türkiye’den daha düşük çıkarsanız bu işte bir iş vardır. Bu sorunu çözerse Başbakan çözer algısı halkta yerleşmiştir. Başbakana halk güveniyor, bu nedenle Başbakan bu sorunların üzerine gitmelidir.

*****************

Günün Sözü

Gerçek aşk; onunla birlikteyken bir bütün olmak değil, o yokken; 'yarım kalabilmektir'.

Goerg Hegel