Çözüm tatile çıktı…

Yayın Tarihi: 06/03/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Birleşmiş Milletler Barış Gücü adadaki varlığının altmışıncı yılını kutladı. Gelin görün ki BM Barış Gücünün çözüm sürecine hiç yardımcı olmadığı hatta Rum yanlısı bir politika izlediği söylenir Türk yönetimi tarafından.

Açık bir gerçek var; Kıbrıs adasında halen bir ateş kes var. Yıllar geçti , KKTC kuruldu, sınırlar çekildi, geçiş kapıları açıldı, Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartı aldı. Yani demem o ki bir takım iyileşmeler oldu iki taraf arasında ama çözüme ulaşılamadı. Aslında tam anlamıyla bir yol ayırımındayız.

Türk tarafı artık federasyonu görüşmek istemiyor. İki devletli bir çözüm istiyor hem Ankara hem KKTC. Rum yönetimi de federasyon dışında bir çözüm şeklini görüşmeye kesinlikle yanaşmıyor. BM Genel Sekreteri Guterres’in kişisel özel temsilcisi Maria Angela Holguin bir dizi diplomasi trafiği yapıyor ancak bir sonuç alamayacağı da aşikar.

Son derece ciddi bir dönemden geçiyoruz Kıbrıs sorunu açısından. Birleşmiş Milletler Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak çözümsüzlük ilan edebilir ve karşılıklı müzakere süreci uzun bir süreliğine rafa kalkabilir.

Bazı kesimler Kıbrıs konusunda bir takım ilerlemeler olacağına inansa da hepimiz biliyoruz ki yeniden bir müzakere süreci başlaması neredeyse imkansız.

Türk tarafı bu işten en çok zarar gören taraftır bu durum açık ve net. Özellikle Crans Montana zirvesinde yaşanan hayal kırıklığı Türk tarafına yetti de arttı bile. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin mantığında bir şey değişmedi.

Daha önce de yazdım defalarca kez; sıfır asker sıfır garanti Rum tarafının temel prensibi. Hal böyleyken müzakerelerin başlaması hayalden öte bir şey değil.

Crans Montana zirvesinde hem askerin zaman içerisinde geri çekilmesi hem de garantiler noktasında bir dizi geri adımlar atılmıştı ama iş devleti paylaşmaya gelince, siyasal eşitliği paylaşamaya gelince Rum tarafı yan çizdi.

Bu da bize neyi gösteriyor; Rumların çözümden anladığı ve görüşmek istediği müzakere süreç i ve mantığıyla Türk tarafının anladığı müzakere şekli arasında dağlar kadar fark var.

Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığımız tüm programlarda “bizim askerden ve garantilerden vazgeçmemiz söz konusu değil” demişti. Rum tarafı özellikle bu iki konuda kesinlikle adım atmak istemiyor.

Askerin tamamen gitmesini istemekle birlikte garantörlerin de kalkmasını istiyorlar. Bu mümkün olmayacağına göre BM Özel temsilcisi Maria Angela Holguin’in tüm çabaları da beyhude demektir.

Ancak gelin görün ki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres yine de bir nabız tutmak istemiş ve Holguin’i bu iş için görevlendirmiş bulunuyor.

Bir ara Türk-Yunan yakınlığı oldu ve herkes bu yakınlıktan dolayı Kıbrıs konusunda da bir çözüm kapısı aralanabileceğini düşündü ama olmadı.

Anavatanlar kendi aralarında tam anlamıyla balayı yaşadılar ancak Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki duruşu net ve bir değişiklik yok. Demek ki Kıbrıs sorunu başka Türk-Yunan yakınlığı başkaymış.

Sonuç olarak BM Barış Gücü 60’ıncı yılını kutladı ve her yıl çözüm umutlarının azaldığını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile yaptığımız programlarda da Colin Stewart’ın Rum yanlısı bir politika izlediğini ve her konuda Rumları sevindirecek bir süreç izlediğini anlatmıştı.

BM Barış Gücü belki ateşkesten dolayı bu adada varlığını sürdürüyor ama BM Barış Gücünün ana misyonu Rumları Türk askerinden korumak haline dönüştü.

Bu nedenle BM Barış Gücü misyon olarak çözüme hizmet etmiyor ve Türk tarafı açısından varlığı pek de bir önem arz etmiyor.

Bir gazeteci olarak her ne kadar Federal bir çözümü tercih etsem de Rum tarafının federasyondan anladığı ile Bizim federasyondan anladığımız şeyin aynı şeyler olmadığını da biliyorum.

Keşke çözüm olsa tanınsak ve Euro kullanmaya başlasak ve bu kötü ekonomik koşullardan kurtulsak. Ancak ne yazık ki bu olmayacak. Çözüm uzun bir süreliğine tatile çıktı dostlar.

*********************

Günün Sözü

Dünyada iki tane trajedi vardır. Biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek, diğeri ise kaybettiğiniz tutkuyu geri kazanmaktır.

Bernard Shaw

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Elliot Alderson07/03/24 05:13
Tek kelimeyle mukemmel analiz. Tek cozum rumlara adaletli bir sekilde belli mallarinin ve topraklarinin iadesi ve kendi yolumuza gitmek. Federasyindan rumlarin ve turklerin anladigi sey cok farkli malesef. Bravo!

Diğer Gökhan ALTINER yazıları