Ankara–Üstel hattında güçlenen söylem birliği...
Pazar akşamı saat 18.00 haberlerinde Başbakan Ünal Üstel’in, Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in son açıklamalarına verdiği yanıt, sıradan bir siyasi refleks değildi. Uzun süredir Kıbrıs meselesinde aranan ama açıkça ifade edilmeyen netliğin, gecikmiş ama güçlü bir ifadesiydi.
Bu açıklamayı farklı kılan, kullanılan dilin diplomatik alışkanlıkları zorlamasıydı. Muğlaklık yoktu, kaçamak ifadeler yoktu. KKTC’nin durduğu yer, dolaylı göndermelerle değil, doğrudan ve tereddütsüz biçimde tarif edildi. İki egemen devlet temelindeki çözüm vizyonu bu kez satır aralarında değil, cümlenin merkezindeydi.
Bu yönüyle Üstel’in çıkışı, Rum tarafının “BM kararları” söylemiyle çözümün çerçevesini tek taraflı belirleme girişimlerine verilmiş açık bir siyasi karşılıktı. Tartışmayı savunma pozisyonundan çıkarıp, pozisyon ilanına dönüştürdü. “Ne istemiyoruz”dan çok, “ne istiyoruz” sorusuna cevap verdi.
Ancak açıklamanın asıl ağırlığı, yarattığı etkiyle ortaya çıktı. Üstel’in sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti basınında geniş biçimde yer alması, Ankara–Üstel hattında söylem birliğinin artık yalnızca hissedilen değil, görülen bir gerçeklik haline geldiğini gösteriyor. Mesajın tonu ve içeriği, Lefkoşa ile Ankara arasında Kıbrıs meselesine dair ortak bir siyasi dilin giderek daha güçlü kurulduğunu ortaya koyuyor.
Sosyal medyada oluşan yankı da bu tablonun tamamlayıcı parçasıydı. Açıklama, farklı siyasi çizgilerden, farklı hassasiyetlerden insanlar tarafından paylaşıldı ve tartışıldı. Bu, söz konusu mesajın artık belli bir çevrede, dar bir alanda dolaşmadığını; aksine çok daha geniş bir yelpazeye yayıldığını, farklı kesimlere temas ettiğini gösteriyor. Kamuoyu, net ve açık konuşan bir siyasi dili benimsediğini açıkça ortaya koydu.
Sonuç olarak pazar akşamı yapılan bu açıklama, Hristodulidis’e verilmiş anlık bir cevap olmanın çok ötesine geçti. KKTC’nin Kıbrıs meselesindeki pozisyonu yeniden, yüksek sesle ve net biçimde ilan edildi. Türkiye basınında karşılık bulması ve sosyal alanda geniş bir dağılım göstermesi, bu duruşun artık yalnızca belirli çevrelere değil, çok daha geniş bir siyasi ve toplumsal zemine yayıldığını ortaya koydu.
Bazen bir açıklama, uzun analizlerden daha fazlasını anlatır. Ünal Üstel’in pazar günü söyledikleri de tam olarak bunu yaptı. Ankara–Üstel hattında güçlenen söylem birliği, bu sözleri sadece bugünün değil, Kıbrıs meselesinin yarınına dair güçlü bir mesaj haline getirdi.
********************
Günün Sözü
"Üzüntü kendi kendini giderir, ama mutluluğun tam zevkini çıkarmak için onu paylaşacağınız birinin olması gerekir."
Mark Twain
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.