12-17 yaş arası çocuklara Koronavirüs aşısı yaptıralım mı?
Önceden belirtmek lazım, aşı konusu hassas.
Hele mesele çocuklar olunca işin hassasiyeti de daha da artıyor .
Bu nedenle aşağıdaki yazı dünya üzerinde kabul gören saygın ‘Bilim’ çevrelerinin ‘Bilimsel Çalışma ve Gözlemlerine’ dayalı olarak yazılmıştır. Kişisel görüş, öneri ve yorum içermemektedir.
Koronavirüs salgını Yaz mevsiminde neden artıyor?
2021 Ağustos yazın ortasındayız, sıcaklık 40 derecelerde,
Geçtiğimiz yıl ‘Yazın Koronavirüs biter mi’ diye sorarken bu günlerde vaka sayılarında rekor kırılıyor.
Buna rağmen geçen yıl yaşadığımız korku ve baskıyı -sağlık çalışanları ve risk grubu kişiler hariç- kimse yaşamıyor, hissetmiyor.
Rahat -ve belki de daha güvenli- hissetmemizin nedeni ise aşılar!
Hastalığın -aşılara rağmen- bu denli hızlı yayılmasının ve nispeten hafif geçmesinin nedeni ise mutasyonlar.
Delta varyantından neden çekiniyoruz?
İlk olarak Mayıs ayında Hindistan’da görülen ‘Delta Varyantı’Korona virüs tipi büyük ihtimalle tüm dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de vakaların yüzde 90 civarında etken olarak rol oynamaktadır.
Bu varyant öncekilerine göre onlarca kat daha bulaştırıcı olup genelliklenezle/grip benzeri belirtiler ile kendisini gösteriyor.
Hem bu varyantın karakteristiği nedeniyle, hem de toplumun önemli bir kesiminin aşılanmasından dolayı kişiler hastalığı hafif belirtiler ile hatta belki hastanelere başvurmadan atlatıyorlar.
Bu durumda aşılanmamış grup olan ergen ve çocuklarda hastalık görülme sıklığı tüm dünyada artıyor!
Son iki yılda görmediğimiz kadar çocuk ve ergen vaka ile karşılaşıyoruz.
Çocuklara Koronavirüs aşısı yapalım mı?
Hal böyle olunca Dünya Sağlık Örgütü Stratejik Öneri Uzman Grubu (SAGE) yaptığı değerlendirme sonrasında 12-15 yaş arasındaki çocuklara -risk gruplarından başlayarak- özellikle Pfizer/Biontech aşısının uygulanmasını önermiştir.
Ha diyeceksiniz ki hastalık zaten çocuklarda hafif geçiyor! Kötü seyir ihtimali çok düşük! Doğru! Fakat hastalık görülme sıklığı arttıkça piyangonun vurma ihtimali de artıyor. Çocuklarda ender görülen ve kalp tutulumu ile seyreden MIS-C tablosundan endişe ediliyor. Ayrıca Obezite ve Astım hastalığı çocuklarda ağır seyir görülme ihtimalini artırıyor. Kış aylarında okul ortamında -farkında olmadan- Covid-19 geçiren bir çocuk-gencin aynı anda grip ve benzeri hastalıklara yakalanması durumunda ise tablonun ağırlaşmasından endişe ediliyor. Okul çağı çocuklarında şu ana kadar bulaş anne-baba ve yakın çevreden olmakta iken, bu dönemden sonra özellikle lise çağındaki -sosyal aktif- gençlerin hastalığı kendi aralarında yayıp toplum içinde yeni bir dalgayı tetikleyebileceklerinden endişe ediliyor.
Önceki seyrinin aksine önümüzdeki yıl hastalık çocuk-gençlik hastalığı şeklinde kendini gösterebilir! Hatta Covid geçirip iyileşen kişilerde bile ‘Uzamış Covid hastalığı’ olarak bilinen halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, uzamış nefes darlığı ve hatta saç dökülmesine kadar farklı belirtilerle kendisini gösteren farklı bir hastalığın ismini de daha sık duymaya başlayabiliriz.
Hangi ülkelerçocuklara aşı yaptırıyor? Hangi aşılar tercih ediliyor?
İşte tüm bu nedenlerle -sağlık konusunda hep örnek ve referans gösterilen- ABD’de bu hafta itibarı ile 12-17 yaş arası 10 milyon genç-çocuğa Koronavirüs aşısı yapıldı!
Avrupa Birliğinde pek çok ülkede 12-17 yaş grubundaki çocukların yaklaşık yüzde 40’ı ilk doz Covid aşılarını yaptırdılar.
Avrupa’da hedef okullar açılmadan 2 hafta önce bu yaş grubunun tümüne en az 1 doz aşı uygulamak. 12-15 yaş grubu için çekince gösteren Almanya Sağlık Bakanlığı ise bu hafta içinde yaptığı açıklamada bu yaş grubuna da aşı uygulanması için çağrıda bulundu.
Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya ve Singapur gibi pek çok Asya, Orta-doğu ülkesi de 12 yaş üzeri aşılama programına başlamış durumda.
Çin’de ise Sinovac aşısı 3 yaş üzerindeki çocuklara ‘acil kullanım izni’ alarak uygulanmaya başlandı. Endonezya da 12 yaş üzeri çocuklar için aynı aşıyı tercih ediyor. Çin aşısının çocuklardaki yüksek etkinliği ile ilgili bir makale ünlü tıp dergisi Lancet’de yayınlanırken, sonuçlar ile ilgili geniş kapsamlı bir çalışma henüz bulunmuyor. Daha önce Çin aşısını kullanan BrezilyaSağlık Bakanlığı da işte bu gerekçe ile bu hafta yaptıkları değerlendirmede Çin aşısının çocuklar ve gençler için kullanımına onay vermedi.
Birleşmiş Milletler’in Çocuk Sağlığı ve Refahı kuruluşu olan UNICEF ise dikkat çekici bir şekilde Çin’liSinovac firmasından 200Milyon doz Sinovac aşısını bağış olarak aldıklarını açıkladı.
Hollanda, İsviçre, İngiltere gibi ülkeler ise ihtiyatlı davranarak 16-17 yaş grubundaki Lise öğrencilerine aşıların öncelikli olarak yapılmasını; 12-16 Yaş grubundaki çocuklardan ise öncelikle risk grubunda olanlarınaşılanmalarını, geri kalanlarının -ailelerin isteği ve onayı doğrultusunda- daha sonraki bir dönemde aşılanmalarını önerdi.
AB ve ABD ülkelerinde 12-15 yaş grubunda yaygın olarak Pfizer/Biontech aşısı kullanılmakta. Son hafta içinde Moderna aşısı da 12 yaş üzeri kullanım lisansı almıştır.
Aşıların çocuklardaki yan etkileri nelerdir? Nelere dikkat etmek lazım?
Aşıların sık olarak görülen yan etkileri yapılan yerde şişlik, kızarıklık, hafif ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları şeklinde olmaktadır.
Özellikle Pfizer/Biontech aşısının üzerinde en çok durulan yan etkisi kalp iltihabı anlamına gelen myokardit’dir. Genellikle aşıyı takip eden bir hafta içerisinde kalp hızında artış ve göğüs ağrısı ile kendisini gösteren bu yan etki 1-2 günlük hastane yatışı ile düzelen, ılımlı bir seyir göstermektedir. Bu yan etkinin görülme sıklığı 100 bin doz aşıda 6 olarak bildirilmekte olup, aşılanmayıp Koronavirüs’e yakalanan gençlerde ise kalp tutulumu olma olasılığı 100 bin vakada 2325 yani yaklaşık 400 kat daha fazladır! (Ref: JAMA Cardiol. Published online August 10, 2021).
Sadece ABD’de 400 civarı çocuğun Covid-19 nedeniyle hayatlarını kaybettiğini de unutmamak gerekiyor. Tüm bu verilerin ışığında gerekli uyarılar ve takipler yapılarak aşıların yapılmasına devam edilmesi öneriliyor.
Kaynaklar: WHO, REUTERS, CDC, LANCET, JAMA, EMO

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.