Hasretler sınırlardan döner mi?

Yayın Tarihi: 15/11/23 19:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Tam 49 yıl geçti üzerinden Leymosun'u ve güneyi ardımda bırakarak Omorfo'ya gelişimin üzerinden.

Dile kolay.

Upuzun bir yolda yürüyüp geldim bugüne.  

Bir ömür geçmiş neredeyse.

Düşenler oldu yolumuzu yürürken.

Uçanlar oldu bu diyarlardan gelmemecesine.

Kanadını kırıp uçamayanlar.

Hüzünler doldurduk heybelerimize.

Elbette sevinçler de biriktirdik.

Bu yolda ne hikayeler yaşandı bilemez herkes.

Yaşayan bilir.

Hisseden. 

Bir Yol Hikâyesi
 

Yeşil her tonunda sarar;

Aralarda turuncu ve sarı keyifler.

Yeşilin içinden geçersin,

Huzurlu ve telaşsız yeşiller.

Portakal ve limon çiçeği doldurur içini.

 

Heybetli ağaçların arkasından uzanır deniz,

Kıpır kıpır bir şarkı gibi.

Havai bir kahkahadır,

Güneşe doğru,

Kapı önlerindeki hasır sandalyeler,

Tembel kedicik,

İncir ağacının hışırtısı,

Kuşların aheste sesleriyle

Uyanır Omorfo.

 

Dalda limonlar,

Kışa bırakılmış bir iki portakal,

Ağacın en tepesinde kral tacı gibi,

Renklerin sınırları yoktur,

Pasaportsuz yeşillenir ağaçlar…

Her kapı birbirine açılır bu adada.

Hasretler sınırlardan döner mi?

 

Tüm dünya dillerini bilir

Yelkovan kuşları,

Kanatlarında sevda uçuranlar

Bilir.

 

Ne vakit yağmur başlasa adada,

İncecik bir çizgi gibi zamanın içinden eserek gelen

Ve çatılarda sesi serin

Ve hüzünlü,

Gözleri eski sevdalarda bakan nineler

Avludaki ipten telaşla çamaşır toplayan

Evlat büyütmüş elleriyle yüreğinize dokunan…

 

Ninemin mavi-yeşil gözleri kadar berrak ve aydınlık,

Kıbrıs kadar yüreği geniş,

Biri bize anlatsın;

Kimde kaldı denizin yarısı?

Kim aldı biraz lacivert, biraz yakamoz,

Ay ışığı tadında ve sere serpe…

Kaç yıldız aldın,

Eski komşu gitmeden az evvel?

Ben ceplerime doldurmuşum

Yürüdüğüm ilk gençlik yollarımı.

Islık seslerini almışım ellerim hala ceplerimde…

 

Hangi toprak kabul etmiş

Tiranların hükümranlığını?

Kimde kaldı güneşin sıcağı,

Kim aldı ışığı?

Kime verdiler dağların eşkıya tanır kayalıklarını,

Çiğdem kokularını,

Yabanî ahlatları,

Şubatta pıtır pıtır fışkıran nergisleri nasıl bölüştük?

Halk şarkılarının ezgisini hangimiz aldı?

Bölebildik mi yağmur tanelerini,

Çocuk seslerini, ceviz ağaçlarının serinliğini…?

 

Biri bize anlatsın…

Kimin gücü yetti,

Lefkara’da doğup büyüyen annemin

Limasol rüzgârında

Piskobu’ya bakarak kuruttuğu

Gencecik saçlarının kokusunu okşayan,

Aytuma’da doğmuş

Baf’lı babamın

Ellerindeki anılarını söküp çıkartmaya?

 

Bir sevdaysan sen memleket,

Dilimde hasretsin bir uçtan bir uca

Yanımdayken bile özlediğimce,

Sen özgürlüğümsün

Esaretlerin derinliğinde,

Sensin fikrime fikir

Ben hep inandım sana…

Sana çıkar her yolum,

Ben seninle yürüdüm memleket,

Tanınmayan haritalarda...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları