BM çözüm kriterlerini değişmeyi mi düşünüyor?

Yayın Tarihi: 16/01/21 14:25
okuma süresi: 5 dak.

Hafta başı Jane Holl Lute'un temaslarıyla birlikte hız kazanan Kıbrıs sorunu, temaslar bitip de iki taraf arasındaki derin fikir ayrlılıkları olduğu görülünce yeniden (ama geçici) bir sessizliğe büründü.

Rum basını, Genel Sekreter Guterres'in iki taraf arasında ortak zemin ve vizyon olmasını istediğini yazarken, Lute'un Ocak ayı içinde temaslarına devam edeceğini de dile getiriyor.

Crans Montana'da masaya 6 maddelik bir belge koyarak ayrılan Guterres'in gelinen noktada sil baştan bir işe girişmesini beklemek hayalcilik olur diye düşünüyorum.

Rum tarafının BM kriterleri istikametinde federasyon, Türk tarafının ise bunun tersi iki devletli çözüm dediği bir noktada ortak vizyon ya da zemin bulunmasının çok zor olduğunu görmek gerek diye değerlendiriyorum.

Ancak bugünkü Filelefteros gazetesinin haberine yansıyan ve Guterres'in, Lute vasıtasıyla liderlere ilettiğini öne sürdüğü 6 maddelik istek listesinde dikkat çekici bir madde olduğunu da gözden kaçırmamak lazım diye düşünüyorum.

Gazetenin yazdığı ve Guterres'in mesajları olduğunu söylediği maddeleri not edecek olursak:

1. Beş tarafı da Şubat ayının ikinci yarısında davet edecek. Ortak zemin veya vizyon olup olmadığını görmek için tarafları dinlemek konusunda niyeti vardır.

2. Durumlar bu kez farklı olacak ve eğer ilerleme olmaz veya çabaların sonucu aynı kalırsa, o zaman BM Genel Sekreterinin bununla yeniden ilgilenmesi zor olacak.

3. BM Genel Sekreteri müzakerelerin yeniden başlaması için zemin olup olmadığına bakacak. Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) konusu ise daha sonra ele alınacak.

4. Kıbrıs’la ilgili yeni bir konferansın hazırlık çalışmaları, New York’taki gayri resmi beş taraflı konferansın ardından başlayacak.

5. Genel Sekreter tarafların dile getireceği öneri ve fikirlere açıktır. Hakem gibi hareket etmeyecek.

6. Tarafların kendisinden istemesi halinde daha büyük ya da farklı bir yetki talep etmek için BM Güvenlik Konseyine başvurmaya hazırdır. İki tarafın kendisinden istemesi halinde parametrelerin değişmesini desteklemeye de hazırdır.”

İlk beş madde, klasik Kıbrıs müzakerelerinin muhteviyatında, muhtemelen daha önce okuduğumuz uyarılardır.

Ancak eğer gazetenin ortaya koyduğu haber doğruysa, 6.madde dikkat çekici durmaktadır çünkü Genel Sekreter, hafızam beni yanıltmıyorsa, ilk kez, "eğer taraflar üzerinde anlaşırsa, çözüm parametrelerinin değişmesini desteklemeye hazır olduğunu" bildirmektedir.

Bu ifadeler federal çözümün ilk kez kağıt üstüne yazıldığı 1977'den beri aradan geçen 54 yılda, daha çok Kıbrıs Türk tarafının yoğun çabası sonucunda ortaya çıkan federal çözüm kriterlerinin tartışmaya açılması anlamına gelmektedir.

Guterres, habere göre açıkça BM Güvenlik Konseyine başvurup, yetki talep etmeyi de söylemektedir.

12 Ocak günü yazdığım "Yeni gerçeklik, eski kısır döngü ve bazı sırlar…" başlıklı makalemi şöyle bir soru ile sonlandırmıştım:

"Guterres, adına gayrı resmi konferans diyerek, Şubat sonu New York'ta yapılması planlanan zirvede federasyon dışında çözüm modellerinin 'ihtimalini mi' ölçecek?"

Zira, özellikle Ersin Tatar'ın seçtirilmesiyle birlikte federal çözümü çöpe atan Türk tarafının bu tutumuna karşılık, Crans Montana'da federal çözümü çöpe atan ama şimdi yeniden aşk yaşayan Rum liderliği arasında ortak vizyon ya da zemin olmadığı çok açıktır.

Özetle, ortak zemin ve vizyon yokken, konferansa gitmenin manası nedir?

Dolayısıyla, Filelefteros'un haberini 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz' tadında düşünüyorum. Kaldı ki, gazetenin Kıbrıs sorunu tarihindeki rolüne, organik ilişkilerine ve kamuoyundaki gündem değiştirme kabiliyetine bakınca haberin çok manidar olduğunu düşünüyorum.

Olabilir mi?

BM, adadaki çözüm kriterlerini değiştirmeyi aklına getirebilir mi?

Bunca yılın emeği, bunca yılın uzlaşıları ve vizyonu bir çırpıda çöpe gider mi?

Sanırım bütün bunları yakın bir gelecekte anlayacağız...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.