Gidin hep beraber mühürleyin!

Yayın Tarihi: 27/10/22 15:45
okuma süresi: 5 dak.

Gördüğüm kadarıyla Lefkoşa’daki seçim, külliye meselesi üzerinden şekillendirilmeye çalışılıyor.

Yani mevcut belediye başkanına çağrılar yapılıyor ve “git orayı mühürle” deniliyor, eleştiriliyor.

Dün yayınıma katılan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy da Mehmet Harmancı’ya çağrıda bulunarak aynılarını söyledi.

Sözleri sosyal medyada da yankı buldu ve partilileri aynı çağrıyı yapmaya başladılar, eleştirilerini de ‘cesaret’ üzerinden kurgulamaya başladılar. Hatta kimileri “bizim başkanımız olsaydı şak diye mühürlerdi” diye yazmış.

Aklıma elinde makas İlahiyat Koleji açılışında kurdele kesen eski CTP Başkanı Özkan Yorgancıoğlu geliyor.

Belli ki bizim Hüseyin Ekmekçi’nin de aklından aynıları geçiyor zira bugün sabah saatlerinde Facebook hesabından şunları yazıvermiş:

“Özür dilerim ama CTP iktidarken Haspolat’taki külliye alanı yapımını engellemeye ne kadar gücü yettiyse, ‘gariban’ LTB’nin de bir başına ‘yerleşke’ alanındaki inşaatı engellemeye o kadar muktedirdir. Bu politika tutmaz. Projeler yarışsın. Boş boş tartışmalardan sıkıldık.”

Elbette Hüseyin’in yazdıklarına noktası virgülüne kadar katıldığımı söyleyemem ama giriş cümlesinde yazdığı ve ‘muktedir’ vurgusu yaptığı şeye katılırım.

Şimdi CTP eğer ki, Harmancı’yı “gidip külliyeyi mühürlemez, yasa dışılığa göz yumuyor” diye vurmaya çalışıyorsa bu iş tutmaz. Bir kere o inşaatı oraya başlatanın Türkiye olduğu gerçeğini bir kenara koysak bile işin içinde devletin çeşitli mekanizmaları olduğunu söylemek gerekir. Şehircilik, kaymakamlık, bakanlık ve daha nice kurumlar bu işin içinedir.

Belediye şehirde yapılan tüm yapılardan sorumludur ve denetlemeye de yetkilidir. Bu bağlamda gidip orayı mühürleme yetkisi de vardır. Bunlar doğrudur.

Ama konu izin mi?

Yani LTB gidip orasını mühürledi, ilgili makamlar da bunun üzerine gidip gerekli izinleri aldı diyelim, bu tamam mı olur? O zaman yasaldır, yapılsın mı diyeceğiz?

Konunun en başından beri bu sıkıntılı söyleme tepki göstermiştim, hala daha aynı noktadayım.

Yani konu yasal olmayan bir külliyenin yasal yapımı mı yoksa özellikle sembolik olarak Kıbrıslı Türklerin iradesine yapılan saldırıya tepki mi, buna karar verilmelidir.

Biliyorsunuz, bu tartışmanın ilk günlerinde bir gösteri yapılmış, olaylar çıkmıştı. Bunun sonrasındaki günlerde o tartışma durdu ve şimdilerde yerini derin bir sessizlik aldı.

CTP’nin başını çektiği o etkinlikte bana göre görülen şey bu işin cılız eylemlerle engellenemeyeceği durumudur.

Haliyle de bu konuda taktik değiştirilip, konu LTB’nin üzerine yıkılmaya çalışıyor gibime geliyor.

Eğer bu yapılmaya çalışılıyorsa son derece büyük bir hata işleniyor demektir. Çünkü konu sığ siyasi hesaplara kurban edilemeyecek kadar kritiktir.

Öte yandan CTP, mecliste kalmaya ve meclisi bir mücadele alanı olarak nitelemeye devam ettiğine göre, esas siyasi tartışma zemininin meclis olduğu açık değil mi? O zaman niye sadece LTB üzerinden konuşuluyor?

O meşhur kitle toplantısında ortaya çıkan görüşler neden kamuoyu ile paylaşılmadı? CTP’nin en üst düzey yönetimi ile geriye kalanlar arasında külliye mevzusu nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor mu mesela?

Konunun siyasi boyutu ile başa çıkılamayacağının anlaşılması üzerine yine hukuk teknisyenliğine mi başvuruldu, nedir?

Bakınız, LTB Başkanı, Kıbrıslı Türklere zorla dayatılan ve üstüne üstlük kaçak olan bir yapıya göz yumsun demiyorum. Ama eğer CTP çağrısında samimiyse, içinde bulunduğumuz bu kritik dönemde, özellikle de Türkiye seçimleri vesilesiyle ortaya çıkan hassas durumda, Harmancı’ya bu çağrıyı yapıyorsa, o zaman benim teklifim de şudur: CTP, Lefkoşa adayı da dahil, tüm üst düzey yönetimi ve vekilleriyle birlikte gidip Mehmet Harmancı bu yapıyı mühürlerken yanında dursun, desteğini açıkça göstersin.

Çünkü bu konu Hüseyin Ekmekçi’nin de vurguladığı gibi LTB’nin boyunu aşar niteliktedir ve sadece Lefkoşa’nın sorunu değildir.

 O zaman toplumsal davranmak ve işi seçim boyutuna indirgememek gerekir.

Ha eğer bazılarının niyeti, 2020 seçimlerinde ortaya çıkan o talihsiz manzarayı yeniden yaratmak, LTB Başkanını, Türkiye ile karşı karşıya getirmek ve bunun üzerinden prim yapmaksa bilin ki bu topluma çok büyük bir kötülük ediyorsunuz demektir. Bunu yapmayın.

Aynı hataları tekrar tekrar yapmanın bu topluma her defasında daha büyük ve geri dönülmez zararlar getirdiğini görmüyor muyuz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Mete Baris27/10/22 22:56
Kesinlikle katiliyorum size Ulas Baris

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları