Yaptım ama sor niye yaptım?

Yayın Tarihi: 08/11/22 14:00
okuma süresi: 5 dak.

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, "kaçak” diye nitelediği külliyenin her şeye rağmen yapılması durumunda CTP'nin buraya girip girmeyeceği ya da binanın nasıl kullanılacağıyla ilgili günü geldiğinde Kıbrıs Türk toplumuyla karar verileceğini söyledi.

Özgür Gazete’de Damla Dabis’in programına katılan Akansoy sözlerinin devamında “CTP şu anda LTB’yi yöneten Başkana sahip olsaydı gerekli adımı atardı” ifadelerini de kullanmış.

Sonrasında ise “ben orayı geldiğimde kütüphane yapacağım demek ucuz kahramanlıktır, popülizmdir. CTP bunu yapmaz” demiş.

Doğrudur, CTP genelde elinde makas kurdele keser, işi öyle noktalar. Aynen İlahiyat Koleji meselesinde olduğu gibi.

Ama şu an benim takıldığım nokta orası değil. Takıldığım şey Akansoy’un “eğer yapılırsa girip girmeyeceğimize günü geldiğinde Kıbrıs Türk toplumuyla karar verir” demesi.

Toplumun bir bireyi olarak benim bu noktada kararım bellidir ve kuşku yok ki esas popülizm ortaya net bir siyaset koymaktansa ortaya karışık konuşmaktır.

Mesela bir birey olarak benim kararım ‘ne külliyeni ne de paranı’ isterim şeklindedir. Yani ilk gün yapılan eylemdeki ‘külliye değil hastane’ söylemine de karşıyım.

Bu bağlamda CTP’den ve sevip saydığım Asım Akansoy’dan beklentim “CTP asla bu dayatılan yapılara girip siyaset yapmaz” şeklinde ilkeli bir duruştu. Yoksa böyle her topu halka atarak ya da her konuyu mahkemeye taşıyarak siyaset yapılmaz.

Öte yandan Asım Akansoy şu an bulunduğu görevine yeni gelmiş birisidir. Son yıllarda federasyon kelimesini kullanmaktan bile imtina etmeye başlayan CTP üst yönetimi içinde Kıbrıs sorunu konusunda çekinmeden ve sürekli konuşan iki vekilden birisidir. Bu bakımdan sıkıntısı yoktur.

Ancak gerek geçtiğimiz hafta benim programımda gerekse de Damla’nın programında külliye meselesi konusunda yaptığı açıklamaları hiç tasvip etmiyorum. Tasvip etmediğim bir diğer nokta ise sadece Asım Akansoy’un değil tüm CTP çevrelerinin külliye için kullandığı ‘kaçak inşaat’ söylemidir. Konu külliyenin kaçak olması değildir. Bu noktayı yine benim programıma katılan LTB Başkanı Mehmet Harmancı “izin işlerini 30 dakikada çözerler. Konu teknik değil, siyasidir” diye nitelemiştir.

Yani konu nettir, siyasidir, Kıbrıs Türk halkına yeni bir dayatmadır. Hatta adanın kuzeyindeki yapıya yeni bir ayar verme işinin yeni sembolüdür.

Dolayısıyla bu yapıyla ilgili mücadeleyi ‘teknik’ düzeye indirmek, LTB’nin şu anki başkanına da bu perspektiften giydirip güya kaçak yapıya göz yumuyor diye saldırmak hiç yakışık almayan bir durumdur.

Programda, hakkını yemeyim, külliyenin bir irade gaspı, bir müdahale olduğunu da söyleyen Akansoy, ardından dönüp adım atması gereken (Şehir Planlama Dairesi gibi) kurumların adım atmayacağını vurguluyor. Sonra dönüp ‘hedefe koymuyorum’ diyerek sözü LTB Başkanına getirip, adım atmadığı için onu suçluyor.

Halbuki LTB Başkanı defalarca yasal durumu anlatıp, adımların nasıl olacağını belirtmiş, bu açıklamaları da geniş kesimlerden destek bulmuştu.

Aslında ben de daha önce yazmış, seçimi külliye üzerinden kurgulamayın demiştim ama belli ki niyetler bozuk.

O yüzden bir yandan LTB Başkanını hedefe koyup, öte yandan ‘niyetim bu değil’ demek hiç samimi bir söylem değildir.

Bu işle mücadele edilecekse hep birlikte mücadele edilecektir.

E şimdi siz 12 Kasım günü LTB Başkanının partisi de dahil Külliye için yürüyorsunuz, mücadeleye başlıyorsunuz.

Yukarıda yazdığım hususlar ışığında, siyaset yerine teknik söylemlerde boğulmayla ve en önemlisi ilkeli-net bir duruş göstermeden neyin mücadelesini yapacaksınız pardon? LTB Başkanlık koltuğunun mu?

Hal böyleyse ve 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananlardan hiç ders alınmadıysa diyecek bir şey yoktur. Aynı hataları marifetmiş gibi tekrar tekrar yapmak, doğru çözüm koyamamak ya aptalların işidir ya da art niyetlilerin.

Da Külliyeye girip girmeyeceğini halka soracakmış…

Girin Asım Bey girin. Ne de olsa felsefik külliyatınız sağlam, iki Marx, bir Lacan filan derken, en son Banker Bilo filmindeki meşhur repliğe gelir varırsınız: “Yaptım ama sor bir niye yaptım?”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları