Annemin mucizevi limon ağacı…

Yayın Tarihi: 05/12/22 07:45
okuma süresi: 5 dak.

Annemlerin Küçük Kaymaklı’daki evinde yıllardır 1-2 taneden fazla veremeyen limon ağacı bu yıl coştu.

Tamamen yüklü, dalları neredeyse yere değiyor. Limon deyip geçmeyin, tamamen çekirdeksiz ve bol sulu.

Ama esas ilginç tarafı annemin 35 yıl önce taşındığı evin ilk günleri diktiği o ağaçla ilgili tuttuğu dilek.

Ben de bilmiyordum, yeni öğrendim.

Dün annem, babam ve oğlum hep birlikte Alevkaya’sına pikniğe gittik, iyi de ettik. Uzun zaman olmuştu.

Pişirdiğim ciğerin üzerine limon sıkmak için ‘anne limon aldık mı?’ diye sorduğumda tuttuğu dileği de öğrenmiş oldum.

Meğer bizimkiler yıllardır bu ağacın limon vermesi için uğraşıyormuş. Ağaç yıllar içinde büyümüş ama bir türlü limon vermiyormuş.

Annem bir gün demiş ki ‘bu ağaç bir gün limon verirse Kıbrıs sorunu da çözülecek.’

Annemin ağzından bu sözler döküldüğü anda yazdığım bu makale hemen beynimde hayat buldu. Hatta bu satırları nefis dağ manzarasına karşı yazıyorum.
Düşünün, tam 35 yıl ağacın limon vermesini beklemişler.

Neredeyse 80 yaşına gelmiş annemlerin hayatı Kıbrıs sorununa çözüm bekleyerek geçti.

Gelecek yıl yarım asra ulaşacak benim hayatım da aynı şeyi bekleyerek geçti.

Biraz evvel babam ve annemle hostes toplamaya giden oğlum ise 20 yaşında. Tek dileğim o ve onun gibi diğer çocuklarımızın da hayatının bu şekilde harcanıp gitmemesidir.

Diyeceksiniz ki geç veren bir limon bir umut olur mu? Olur mu olmaz mı bilemem ama bildiğim şey umudun her zaman en son öldüğüdür.

İnşaat molozlarının üzerine ekilen ve 35 yıl boyunca hayat mücadelesi veren bir limon ağacı en sonunda şeytanın bacağını kırabiliyorsa bu hayatta her şey olur diye inanmak istiyorum.

Bu adanın belalı toprakları üzerinde yeterince hayat heba oldu çünkü, artık olmasın diye istiyorum.

Elbette bazıları bu makaleye bakıp ‘bu da her şeyi çözüne yorar’ diyecektir.

Bir şeyleri çözüme işaret diye yormadığın tek bir günüm yok benim…

En umutsuz anlarda, en umutsuz saatlerde bile işaretler ararım.

Mucizelere inanan birisi olarak hayatımda çok şeyler başardım. İnanıp da başaramadığım hiçbir şey yok.

Kıbrıs sorunun çözümü tabii ki benim elimde olan bir şey değildir ama kendi adıma elimden geleni yaptığıma inanıyorum. İnanmak her zaman işe yarar, şimdilik bu mevzu hariç ama olsun…
Annemin 35 yıl limon vermeyip bu yıl deli gibi limon veren ağacı bir mucize değil de nedir ki?

Anacığımın dileği tutar mı bilmiyorum ama Kıbrıs sorunu ile ilgili son günlerde bir takım hareketlilikler olduğu kesin.

Bu hareketliliğin güneydeki seçimler yüzünden başladığını, bunun da çok doğal olduğunu söyleyebiliriz.

Diyorlar ki 2023 yaz ayında son bir deneme daha yapılacakmış.

Hatta güney seçimlerinin bu deneme yönünde bir nevi referandum hüviyetine büründüğünü söyleyenler de var.

Bölünme isteyenlerle birleşmeden yana olanların karşılaşacağı bu seçimin sonunda kazanacak adayın önünde böyle bir sınav olacak.

Biliyorsunuz, Kıbrıs Türk tarafı Ersin Tatar’ın göreve atanmasıyla birlikte tamamen devreden çıkartıldı, artık özne filan değil.

Bu bağlamda -eğer olursa- son deneme denilen şey Türkiye ile Rumlar arasında olacak. Realite bu.

Şimdi sizi Doğu Akdeniz-gaz-MEB gibi sıkıcı mevzularla boğacak değilim.

Ama bütün bu hususlar, enerji krizi filan derken Kıbrıs sorununun çözümü aslına bakarsanız dilekten çok gerekliliktir.

İçinde bulunduğumuz durum çoktan sürdürülebilir olmaktan çıktı, bizi tamamen bitirme noktasına geldi.

Uluslararası hukuk dışındaki halimiz çoktan sürdürülebilir olmaktan çıktı, bizi zehirledi.

Türkiye ile geldiğimiz ilişki biçimi çoktan sürdürülebilir olmaktan çıktı, bizi görünmez yaptı.  

Adanın kuzeyindeki yaşam şartları çoktan sürdürülebilir olmaktan çıktı, bir kabusa döndü.

Öte yandan çözümsüzlüğün zararlarını anlatmaktan usandık, çözümün faydalarını hayal etmekten de yıldık.

Gerçekten yeter.

Annemin limon ağacı gibi olmalıyız artık. Bu işin meyvesini yemeliyiz.

Molozların içinde kendine yol bulan ve tam 35 yıl limon vermek için çırpınan o ağacı düşündükçe gözlerim doluyor.

Umarım anneciğimin dileği ya da kehaneti gerçek olur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları