“Federal çözüm” vurgusu yetmez, kararlı adımlar lazım…

Yayın Tarihi: 01/02/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü’nün görev süresini (mandasını) 30 Ocak 2023 tarihinde aldığı 2674 sayılı kararla bir yıllığına uzattı. 1 yıl uzatma ilk kez oluyor. Gelecek yıl Mart’ta adadaki 60'ıncı yılına ulaşacak olan BM Barış Gücü’nün görev uzatma süreleri hep 6 ay üzerinden gidiyordu. 1 yıl uzatılma fikrin İngiltere tarafından masaya konduğu ve kabul gördüğü bildiriliyor.

Peki BM Güvenlik Konseyi’nin oy birliği ile aldığı 2764 sayılı kararda neler var?

Kararda bir kez daha çok açık ve net bir biçimde “siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli federasyona dayalı” çözüme vurgu yapılarak müzakereler dönme çağrısında bulunulmuş. Yine raporda çözüm çabalarının yoğunlaşması için bir özel temsilci atamak isteyen Genel Sekreter Antonio Guterres’e de tam destek verilmiş.

Karardaki bu ifadelerle birlikte BM, federal çözüm konusundaki kararlılığını sürdürürken, Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin ortaya koyduğu 2 devletli çözüme hiçbir şekilde yeşil ışık yakmadığını da göstermiş oldu.

Adadaki bölünme ve ilhak konularının tartışılmasının tavan yaptığı bir noktada uluslararası toplumun bu tavrı çok önemli ama yetersizdir. Bence uluslararası toplum çağrı ya da kınamak yapmaktan öteye açık kararlı adımlar atmalı, tarafları bir masa etrafında buluşmaya en basitinden teşvik etmelidir. Çünkü bugünkü statükonun sürdürülemez olduğu çok açıktır.

Kararın bir başka dikkat çeken noktası ise Maraş’la ilgili olan bölümüdür. Geçmiş kararlara göre daha sert bir tonda ortaya konulan ifadelerde Türkiye’ye hayalet kentte attığı adımları iptal etmesi çağrısının yanı sıra, daha ileri adımların ciddi tepkileri beraberinde getireceği uyarısı da yapılıyor. Ayrıca Türkiye’nin Maraş konusunda daha önce yapılan çağrılara kulak asmamasının yarattığı memnuniyetsizliğin de altı çizilmiş.

Öte yandan manda uzatma kararının 6 ay değil de 1 yıl üzerinden olmasının KKTC Dışişleri Bakanlığı eliyle son dönemlerde tavan yapan BM karşıtı etkinliklere bir mesaj olduğunu da düşünebiliriz.

Malumunuzdur, geçtiğimiz Ekim ayında Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, BM’ye KKTC ile ayrı anlaşma yapma teklifini götürmüş, 1 ay süre vermiş ve eğer kabul edilmezse, BM’yi kuzeyden göndermekle tehdit etmişti. Bu tehdidin üzerinden 6 ay geçti, ancak herhangi bir ‘gönderme’ yaşanmış değil.

Tek yapılan şey, gerek Taksim sahası meselesinde, gerekse de bu yukarda yazdığım karar gibi şeylerde yüksek perdeden tepki gösterip kınama yapmak. Nitekim bu karar sonrası KKTC Dışişleri Bakanlığı ve diğer muharip makamlar çarşaf çarşaf kınamalar yayımlayıp,  “karar kabul edilmezdir” demişlerdir. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da açıklamalara tam destek vermiş.

KKTC Dışişleri Bakanlığı hamaset şampiyonluğunu bırakamadığı için en ileri tepkiyi gösterip kararda yer alan ‘federal çözüm’ vurgusunun Kıbrıs Türk halkına ‘hakaret’ olduğu ifade edilmiş. Düşünebiliyor musunuz?

Yıllar yılı bir Türk tezi olarak masada görüşülen, 2004 Annan Planında yüzde 65 destek gören, 2020 seçimlerinde her türlü pervasız ve anti-demokratik müdahaleye rağmen halkın yarısının destek verdiği bir çözümü ‘hakaret’ olarak gören bir anlayışla karşı karşıyayız.

Halkın görüşünü hiçe sayan, Kıbrıs Türk halkının iradesini görmezden gelen bu anlayışın esasen halka hakaret olduğunu düşünüyorum. Ülkede son zamanlarda oluşturulan havuz medyası eliyle sürekli hedef alınan federasyon taraftarları artık açıkça hedef gösterilmeye başlanmıştır. Bu tehlikeli gidişe dur diyecek kimse ise yoktur.

Hamaset cephesinin karada tepki gösterdiği bir diğer konu da Maraş’la ilgili yapılan uyarılar ve kentte atılan hukuk dışı adımların iptali çağrısıdır.  

Hemen tüm açıklamalarda Maraş’ın Türk toprağı olduğu iddia edilmekte, atılan adımların hukuk temelinde olduğu manipülasyonu yapılmakta ve daha da ileri adımların atılacağı müjdesi verilmektedir.

Pardon ama madem Türk toprağı olduğu konusunda iddialısınız, niye hemen açmıyorsunuz? Sizi engelleyen nedir?

Öyle ya da böyle tam 59 yıldır adada bulunan BM, dünyanın en uzun görev yaptığı topraklardaki devriyesine devam ediyor. Gönül isterdi ki adaya çözüm gelsin ve BM sonsuza kadar gitsin, barışı korumak adadaki halklara düşsün.

Ama maalesef…

Henüz o noktalara varamadık…

Elbet bir gün varacağız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları