Hristodulidis kazandı ama…

Yayın Tarihi: 06/02/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Güney’de dün yapılan Başkanlık seçimleri sonrası iki aday Nikos Hristodulidis ile Andreas Mavroyanis 2. tura kaldı. 12 Şubat’ta yapılacak seçim sonrası yüzde 50+1 oy alan isim zafere ulaşacak.

Seçimlerden önce yazdığım makalede birçokları gibi ben de seçimin iki turlu olacağını, Hristodulidis’in ilk turu alacağını ancak ikinci isim olmak için büyük bir yarış yaşanacağını belirtmiştim. Nitekim Mavroyanis ile Neofitu arasında ilk sandıklar açıldığında yüzde 1’ler seviyesinde gezen fark, ilerleyen dakikalarda Mavroyanis lehine döndü ve sonuçta Eski Başmüzakereci 3.5 puan farkla ikinci turun kapısını araladı. Mavroyanis’in seçimin son haftalarındaki performansı, AKEL’in parti içi disiplini sağlaması beraberinde bu sonucu getirdi diyebiliriz.

Mavroyanis’in aldığı yüzde 29.60’lık oy çarpıcı olsa da Hristodulidis’in aldığı yüzde 32.04’lük oy bence daha çarpıcıdır. Çok değil Aralık ayının başındaki anketlerde 40-45 bandında gezen Hristodulidis, Ocak ayının başında 35-40 bandına oradan da 30-35 bandına düşmüş görülüyor. Oysa Aralık ayında konuştuğumuz Rum dostlar, farkın çok olduğunu, seçimin ilk turdan dahi bitebileceğine parmak basıyorlardı. Bu bağlamda ortaya çıkan sonuç için Pirus Zaferi tanımlamasını yapmak perk de yanlış olmayacaktır.

Peki yine de Hristodulidis favori mi?

Seçim öncesi anketler onun ikinci turu 55-60 bandında tamamlayacağını söylüyordu ancak alınan bu oy miktarı 55 barajına ulaşamayacağını söylüyor. Nikos Anastasiadis, 2013 seçimlerinde ilk turu yüzde 45 ile kazanmış, ardından da ikinci turda yüzde 57’ye vurmuştu. Tabii ki partisi DİSİ ona ful destek vermişti.

Şimdi Hristodulis’in böyle bir durumu yok. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından konuşan Neofitu “Partimizi parçalamaya çalışanlara karşı iyi bir yarış” çıkardık ifadesini kullandı. Bu durumda DİSİ, seçim mağlubiyetinin faturasını çoktan Hristodulidis’e kesmiş durumda.

Ancak bu ifadeler, Neofitu’nun ya da DİSİ tabanının AKEL adayına destek vereceği anlamına gelmez. Bunun yanında Neofitu’nun şöyle bir durumu var. Eğer parti Hristodulidis’e değil de Mavroyanis’e destek verip, seçim kazandırırsa, Hristodulidis, DİSİ liderliğini geri almak için geri dönebilir. Bunu yapmasa bile sağın yeni lideri olmaya soyunup, Neofitu’nun karşısına dikilebilir. Öte yandan eğer Hristodulidis kazanırsa, Neofitu’nun onunla uzlaşmaktan ya da istifa etmekten başka çaresi kalmaz.

Ha eğer DİSİ ile AKEL, 2.tur için anlaşır, hükümeti paylaşırsa o zaman  Hristodulidis’in kaybetme şansı ortaya çıkar ama bu uzlaşının ne kadar sağlanabileceği muamma.

Fakat burada bir başka faktör de ortaya çıkıyor. O da Kıbrıs’ın 2004’ten beri AB üyesi olduğu durumu.

Ve bu durum Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte çok daha önem kazanmış durumda. Hele de Putin’in geçen gün söylediği üzere ‘Alman leopar tanlarının 80 yıl sonra yeniden Rus steplerine’ döndüğü bir anda çok daha fazla. Çünkü saflar çok netleşmiş durumda ve Kıbrıs tarafını seçmek zorunda.

Batılı güçler, Hristodulidis’in kazanmasına sıcak bakmıyor. ABD ve AB, Hristodulidis’in Rusya ile yakın ilişkide olduğunu düşünüyor. Seçimlere bir hafta kala ortaya atılan ve açıklanmadığı iddia edilen gizli Lavrov protokolü haberi de buna işaret ediyor. Habere göre ABD’nin Kıbrıs’a 1987’den beri uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması kararına şerh düştüğü “Rus savaş gemileri Kıbrıs limanlarına demirlemeyecek” maddesine ters, Hristodulidis’in, Dışişleri Bakanlığı döneminde ziyaret ettiği Moskova’da Lavrov’la “İnsani durumlarda demirleyebilir” diye bir anlayış geliştirdiği iddia edilmişti.

Dolayısıyla Doğu Akdeniz’deki zenginliği su yüzüne çıkartmak isteyen en başta ABD, Kıbrıs adasında “batı dostu” bir lider istiyor. Çokları tarafından muteber kabul edilen Mavroyanis tam da bu işe uygun bir isim. Çünkü ABD, bu işin olmasının en büyük şartını adada bir ‘çözüm’ olması üzerine kuruyor. Bu bağlamda sert adam Hristodulidis tercih edilmiyor. Kurgu, Doğu Akdeniz gazıyla birlikte Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığının azaltılması meselesi. 

Bütün bunlardan sonra Hristodulidis’in hala daha başkanlığa uzak olduğunu söylemek doğru olmaz. Nihayetinde DİSİ tabanı, en büyük rakibi AKEL’e başkanlığı hediye etmek istemeyebilir.

Buna bir de gelecek hafta içinde ortaya atılacak muhtemel ‘müdahale’ söylentileri üzerine bina edilecek ‘mağduriyeti’ de eklersek, Rum sağ seçmen tepkisel olarak ona meyledebilir.

Dediğim gibi, Hristodulidis’in seçim öncesi yapılan anketlerdeki oy oranının aksine gerilemesi, aradaki farkın sadece 3 puan olması, ikinci turu daha da çekişmeli hale getiriyor.

Sonuç olarak Rum seçmenin yüzde 72 oranında bir katılım gösterdiği seçimin ilk turu tamamlandı.

Şimdi uluslararası güçlerin de devrede olacağı kritik bir ikinci tura gidiyoruz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.