“Düşkardeşim”
“Gece leylak ve tomurcuk kokuyor, yaralı bir şahin olmuş yüreğim” nasıl unuturum?
Haziran'dı.
Onlar öğrenci ben öğrenci. 90’lar.
Bir konserde buluşuyoruz Grup Yorum’la. Yedi kişiler o günlerde. Ben yaşlardalar neredeyse. Kimi 1-2 yaş büyük, kimi en çok o kadar küçük. Konser küçük bir tiyatro salonunda. Heyecanlıyız. “Kaset”lerden dinlediğimiz sesler bire bir karşımızda. Üstelik inandıklarımızı anlatıyorlar, bestelerinin kucakladığı dizeleriyle.
Türkülerle anlattıklarını kalplerimize nakış gibi işliyorlar.
Ne kadar harika bir gece, ne kadar tutkulu inançlar.
*
Düşünmek zordu, bir o kadar da tehlikeli. Ama insan kendini alamıyor, düşünüyordu.
Pişman olmadan üstelik. Düşündük. Düşünüyoruz.
Konser bitti.
Kuliste 8 kişiyiz. Onlar ve sadece ben. Sohbet ettik. Selma Çiçek’le, Hilmi Yaraycı’yla, Metin Kahraman’la… Sadece 15 dakika. Sonra sabaha kadar bana, “Neden türkü dinlediğim”, onlara “Neden türkü söyledikleri” soruldu. Kalın duvarların arasında.
O duvarlardan aydınlık gibi sızdı bütün gece, “Haziran’da ölmek zor” şarkısı. Unutmadım!
*
“Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
Şuramda bir kuş ötüyor.
Haziran'da ölmek zor…"
Ama Nisan’da ölmek de zor düşkardeşim.
*
Hoşçakal “düşkardeşim” Helin Bölek. Sadece 28 yıl çilesini çeksen de bu dünyanın, unutulmayacaksın.
Hoşçakal.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.