“Hayvanlara eziyet etmek suçtur”

Yayın Tarihi: 14/12/21 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Sivil toplum kuruluşlarının tarihi 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanır. Köleliğe karşı ve kadın haklarının kazanılması konularında çok önemli roller oynayan bu örgütler, Dünya Silahsızlanma Konferansında en üst düzeye ulaşmıştı. Ancak bugünkü manası ile “Sivil Toplum Kuruluşu” kavramı ilk defa 1945 yılında Birleşmiş Milletler’in kuruluşu sırasında bir tanıma kavuştu. (Madde 71) 

Sivil Toplum Örgütleri, sosyal hukuk devletinin temellerinden birisidir. Varlıkları, aydınlanmamızın kaynağıdır. Eleştirinin ve doğru olanı aramanın kutsallığıdır. Hak arama da bir o kadar kutsaldırlar. Ancak sadece insanların haklarını aramada değil!

Gezegen üzerindeki her türlü hakka sahiplerin haklarını aramak da görevleridir.

Örneğin hayvanların!

Aşağıdaki örnek tam da sivil toplum örgütlerinin gereğini yapması gereken türden bir zulüm içeriyor.

*

Dün yayınlanan bir haber tüylerimi ürpertti. İthal edilip Mağusa limanına gelen 6 at günlerce işlem sorunu nedeniyle bekletilmişler ve Mersin’e aç bir şekilde geri gönderilmişler. Ancak Mersin’de de işlemler sorunlu diye geri gönderilmişler. Günler sonra 6 atın imdadına hayvan severler yetişmiş. Peki bu sürerde görevliler hiç bir sorumluluk taşımadı mı? Kimsenin aklına bu hayvanların açlığı gelmedi mi? Her gece gidip evlerinde huzurluca uyudular mı? Bunca gün bu hayvanları aç bırakan insanlık dışı zihniyet bir suç işlemiş olmuyor mu? Medeni dünyanın parçası olmayı hedefleyen bir ülkenin hukuk kültürü bunu sineye mi çekiyor? Unutulup gitmesini mi beklemeliyiz? 

*

Hatırlayalım!

2008 Nisan’ında yapılan Hayvan Üreticilerinin eyleminde eylemcilerin, kendi hayvanlarını Cumhuriyet Meclisi bahçesine adete savururcasına atmalarını kınamıştık. Polis Müdürü Pervin Gürler ise: “Hayvanlara eziyet etmek suçtur” demişti. 

Evet, hayvanlara zulüm etmek suç! Üstelik bunun kabulu evrensel nitelikli.

Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi, 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Merkezi’nde düzenlenen bir tören ile ilan edilmiş bir beyanname. Günümüzden 32 yıl önce. 

Bu noktada işlem sorunu nedeniyle 6 atın günlerce limanda bekletilip ardından Mersin’e geri gönderilmesi ve bu sürede hayvanlara gıda verilmemesi “zulümdür”, suçtur.

Bunu her ne sebeple olursa olsun ihmal edenler de suçludur!

Bu noktada belirtmeliyim ki, Polis Müdürü’nün vurguladığı gibi, bahse konu olay, yürürlükteki yasalarımızdan Fasıl 47’nin maddelerine göre açıkça bir suçtur.

Gereğinin yapılması ve bu tür “insanların” hayvanların yaşam haklarına saygılı olmaları gerektiği medeni ülkelerdeki gibi ülkemizde de vurgulanması gerekir.

Karpaz’da olanlar ise unutamayacağımız şeyler…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları