“UBP karar verecek, büyük parti midir? Koalisyon ortağı mıdır?”

Yayın Tarihi: 26/10/22 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Aslında uzun yıllara dayanan, ailevi dostluğun günümüzdeki manzumesi olarak adlandırılması mümkün…

Babamın, subaylık sonrası siyasi yaşamla yol kesişmesinin ana unsurunun, 1947 yılından, ortaokul-lise yıllarından kadim dostu Derviş Eroğlu olduğunu hatırlatmak gerekiyor…

Dip dibe iki köy Kilitkaya- Ergazi ovalarından çıkıp, birinin Girne diğerinin Gazimağusa’ya savrulduğu hayat, Derviş Eroğlu’nun, 1983 yılında babamı gece vakti arayıp, yanında yer almaya çağırmasıyla başlayan serüven, UBP tarihi içerisinde yer alabilecek potansiyele ve insani değere sahiptir…

Bahse konu dostluk, apayrı bir yazı gerektirir…

Babaların dayanışmasını, elbette evlatları da onlar kadar olmasa da bir seviyede tutabilmeyi başarabilmiştir...

Derviş Eroğlu'nun dört kızından birisi Resmiye Eroğlu CANALTAY ile de benim, siyaset-meslek paralelinde, ailevi geleneğin devamı niteliğinde bir münasebetim söz konusudur...

Eleştiri hakkım da bakidir…

Resmiye Canaltay, elbette babasının varlığının, siyasi potansiyeline katkısını reddetmez hatta gurur duyar...

Ama geleneksel siyasi kültürü bütünüyle benimsediğini düşünmem...

Gereksiz, salt oy için yapılan bazı geziler yerine, gençleri ülkede tutacak ekonomik adımlar üzerinde kafa patlatacak bir siyasi kültürde ısrar edeceğini vurguladı dünkü canlı yayınımızda…

Babasının kızı Resmiye Hanım'ın canlı yayın sırasında muhterem annesi Meral teyzemizin dobracılığı da genlerine işlemiş...

UBP içine de meclisin içine de siyasetin dokunulmaz denilen hassas sinir uçlarına da dokunmadan geri kalmıyor, sözünü esirgemiyor...

Zaman zaman gözlerim açık izledim desem yeridir…

Canaltay, önemli mesajlar vermekten geri kalmadı.

Babanızla ülkenin son durumu ile ilgili görüşüyor musunuz sorusuna uyarı nitelikli, sözler sarf etti hiç çekinmeden:

 “Babamla ofisinde buluşup dertleşmeyi, ülkeyi, UBP’yi konuşmayı çok yararlı buluyorum. Hayatını UBP’ye adamış, UBP’yi her şeyin üzerinde tutmuş bir liderin ofisine uğramayıp, bu birikimden yararlanmaması, bazı siyasiler için akıl tutulması yaşadıklarını gösterir…”

Gelelim bir diğer önemli konuya…

Şu hükümetin yerel yönetimlerde “iş birliği” meselesine…

Aslında bu iş birliği sözel anlamda gündeme getirilse de sahada uygulamasını henüz görmediğimiz konusunda hemfikir olduk…

Resmiye Hanım, bir adım öne çıkıyor ve açıkça şunu diyor:

“Ben onlara güvenerek yola çıkılmaması taraftarıyım. UBP kendi gücüne güvensin. YDP ya da DP ile ilgili iş birliği algım oluşmadı. Sende oluştu mu? Ben böyle bir şey görmüyorum. 3’lü koalisyon olsa da seçmek bir gönül işidir. Biz karar vereceğiz, büyük bir parti miyiz, koalisyonun büyük ortağı mıyız?”

Yayın sırasında yaşadığım şaşkınlık ve hayreti sonrasında da gizleyemedim…

Yayın bitince, sözlerini ayaküstü sorguladım… “Dedim mi dedim” yanıtını verdi… 

Aklımda kalan sözler ve vurucu tespitlerle mevcut köşe yazısı bir anda oluşuverdi…

“Üretmemiz lazım, çalışmamız lazım, yoksa yok olacağız” sözlerini ekliyor ve Resmiye Hanım cesaretinin herkese örnek olmasını diliyorum…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent KUTAY yazıları