Kabul ettiklerimiz…

Yayın Tarihi: 07/05/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Salgın devam ediyor… Bitmedi kabul ediyoruz… Sağlıkçılarımızı dikkatle dinliyor… Gerek kendi hükümetimizin gerekse diğer dünya devletlerinin uygulamalarını dinlemeye ve anlamaya devam ediyoruz… Kurallara uyuyoruz.

Belli ki bir müddet daha bu iş böyle devam edecek… Sorun küresel ölçekte sona ermeden bizde de sona ermeyecek… Kontrol altında tutmak bir de süreci en iyi şekilde yönetmek şu an için sanırım elimizden gelen en iyi şey… Bunların hepsini kabul ediyoruz… Bunları zaten kabul etmek zorundayız…

Bunların haricinde kabul ettiklerimiz var… Ya da olmalı… Ki bu durum şimdilik küresel çapta bir kabul görüyor… En azından çevre politikaları ile ilgilenenler açısından…

Biz evlerimize girmeden… tüm bu süreçler yaşanmadan… Çevreye, çevresel kaynaklara karşı oldukça acımasız davrandık… bu durumu bugün kabul ediyoruz. Neden mi? Ürettik… gelişelim diye… üretirken, yalnızca insan merkezli düşündük… Sonra ürettiklerimizi tükettik… bazen geri dönüşü olmayan kaynakları tamamen tüketmek uğruna tükettik… Doğada var olan her şey insanlık için yaratıldı düşüncesiyle tükettik…

Canlı, cansız, her şeyi tüketmek istercesine… Kültürlerimizi, sosyal ilişkilerimizi, kentlerimizi, çok mu dikkatli kullandık? Dikkatsizce… umursuzca…tükettik… Bir yandan tükettik, bir yandan yeniden, döneme uygun olarak inşa etmek istedik… İnşa ederken geçmişi ne kadar önemsedik?

Sürdürülebilirlik kavramı ne kadar da büyük bir yer tutar literatürlerle… Peki uygulamada başarabildik mi?

Şimdi tartışmalar bakıyorum da doğa, insandan intikam mı alıyor? Ekseninde insan büyük bir kabullenişte yapmış olduğu hataları… Şimdi doğa intikam alırdı almazdı… doğa insanı çok da önemserdi…kendi yolunda giderdi… insan kendi eli ile yarattığı sistemin altında ezilirdi…ezilmezdi… tartış dur…

Sen doğal dengeni önce bozacaksın… sonra da bozulma derecesi azalsın diye teknolojiye baş vuracaksın… Olur işte biz evlere girmeden önce böyle oluyordu…

Yanlış anlaşılmasın… üretmeyelim, tüketmeyelim diye değil bu yazdıklarım… Üretirken de tüketirken de iki kez düşünelim noktasında… Sonra, belki de dünyada bu konuyu tartışması gereken ülkeler arasında bile değiliz biz… Ne de olsa gelişmiş… gelişmişliklerine de gelişmişlik katmak isteyen ülkeler var… Sorsanız en önemli uluslararası çevre anlaşmalarının altında imzaları var mı diye…

Öyle bir şeydir ki bu çevre… aslında sınır tanımayan odur… Komşumda nükleer patlama oldu bana ne diyebilir misiniz? Bir kez zarar verildi mi ozon tabakasına… tek bir ülke etkilenmez ki…

En azından bu süreçte kabul ettiklerimiz arasına bunu da ekleyelim… Biz evlerimize girmeden önce, insan kaynakları savurganca kullanıyordu…Plansız… İnsan merkezli bakış açısı bize zarar veriyordu…

Bir de kabul etmekle kalmamak gerek elbet… Hayatlarımız eskiye döner de sistem çarklarını yeniden hareketlendirirse… bugün kabul ettiklerimizi o zaman da hatırlamak gerek…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları