Turizm Şûrası'na giriş

Yayın Tarihi: 14/01/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

11-12 Ocak tarihlerinde, Kuzey Kıbrıs Turizm Şûrası düzenlendi…

Şûranın amacı ve sloganı “KKTC turizmi geleceğini planlıyor”du…

Başından sonuna kadar şûrayı takip ettim…

Zaten, “Destinasyon Yönetimi ve Örgütlenmesi” koordinasyon masasında katılımcılardan biri olmam da, bu şûrayı takip etmemdeki bir diğer gereksinimdi…

Şûranın içeriğine, neler konuşulduğuna, çıkan sonuçlara, Cuma günü yazacağım yazımda değineceğim…

Bugün, şûranın organizasyonundan ve katılımcılarından bahsetmek, şûraya genel bir bakış açısıyla bakıp, sizleri aydınlatmak istiyorum…

Ufak bir protokol krizi ile başladı şûra…

Organizasyon yönetiminde olan Hasan Kılıç hocam yaptı ilk konuşmayı…

Onu Turizm Bakanı Ünal Üstel takip etti...

Daha sonra siyasiler tek tek söz aldı…

İlk önce Erhan Arıklı konuştu…

Hükümetlerin sürelerinin ortalama 13 ay sürdüğünden, bundan dolayı da sürdürülebilir bir turizm politikası oluşturulamadığından bahsetti…

Çok ilginç bir şekilde turizm sektöründe çalışan nüfusun sadece %20’sinin yerli iş gücünden oluştuğundan bahsetti Sayın Arıklı...

Yerli istihdama bu kadar önem verdiğini duymak beni etkiledi açıkçası fakat Sayın Arıklı’nın söyledikleri ile kendi gizli ajandasının aynı olduğuna çok inanmıyorum…

Her neyse…

“Protokol imzalanmıyor, bundan dolayı da teşvikler ödenmiyor” diye de devam etti Sayın Arıklı…

Konusuna iyi çalışmış olduğu belliydi…

Daha sonra Fikri Ataoğlu konuşma sırası için kürsüye çıktı…

3-4 kez, “Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurmalıyız” dedi…

2017’den kalan 2019’da dahil ödenmemiş teşviklerden bahsetti…

Bu süre zarfında, çoğunda kendisinin bakan olduğunu unutmuş gibiydi…

Turizm için birlik beraberli içinde olunması gerektiğinden bahsetti ve “1,5 günde şûra yapılmaz, biz daha iyilerini yaptık” dedi…

Bir de öneride bulundu Sayın Ataoğlu…

Kıbrıs’a gelecek uçaklara iç hat muamelesi yapılsın, böyle olunca da fiyatlar ucuzlar dedi…

Tam not alırken bu konuşmaları, kendi kendime sordum?

Siz bakanlığınız zamanında neden bu girişimi yapmadınız diye?

Kendisi açıkladı, “Biz denedik ve olmadı”…

Biraz tirajı komik bir konuşma ve öneri oldu yani…

Daha sonra Ersin Tatar konuşması için kürsüye davet edildi…

O an bir sorun olduğunu anladım…

Bir eksiklik vardı…

Başbakan’dan önce Başbakan Yardımcısı’nın konuşması gerekliliği vardı protokol açısından…

En son Başbakan’ın konuşması gerekirdi…

Kudret Bey atlanmıştı…

Ufak bir kriz çıktı bu arada…

Özel kalemler gitti geldi, organizasyonun çok başarılı geçmesini sağlayan Özdemir Tokel devreye girdi, ev sahibi konumunda olan Sayın Üstel’e bilgi verildi ve ufak bir protokol krizi ve son olarak Kudret Bey’e söz verildi…

Burada İçişleri Bakanı Ayşegül Hanım ve Kudret Bey devreye girmeseydi acaba söz verilmeyecek miydi?

Bilerek mi böyle bir hareket yapıldı, yoksa tamamen bir unutma, atlama mı oldu? Bunu bilemiyorum…

Fakat bir 5 dakika salonda soğuk bir hava esti…

Ersin Bey, turizmimizi uçuracaklarından, turist sayısını 2-3 milyona çıkaracaklarında ve direk uçuşlar için girişimleri olduğundan bahsetti…

Verdi yani “gazı” her zamanki gibi…

Ve protokolün kurallarını delip, Kudret Özersay son olarak kürsüye çıktı…

O da rahatsız olmuştu bu durumdan ve bu konuda espri yapıp kısa ama içinde çok ince “dokundurmalar” olan bir konuşma yaptı…

İlk önce Arıklı ve Ataoğluna cevap verdi…

Ve siyasilerin turizm için paydaşları desteklemeleri ve önlerini açmaları gerektiğini söyledi ve ekledi…

“Siyasilerin görevi ‘beylik laflar etmek değil’ turizmin paydaşlarının önlerini açmaktır” dedi…

Ve biz teşvikleri ödemeye çalışıyoruz, keşke eskiden gelen teşvik sorunları da olmasaydı diye Ataoğlu’na da güzel bir cevap vermiş oldu…

Daha sonra da koordinasyon masaları çalışmalarına başladı…

Sonuç olarak, daha önce birçok “şûraya” “çalıştaya” katıldım…

Zaten bizim ülke çalıştaylar ve şûralar ülkesi…

Fakat “Yiğidi öldür, hakkını ver” misali…

Gerek katılımcıların çeşitliliği, kalitesi, bilgi ve tecrübeleri…

Gerek organizasyonun sorunsuz, hızlı, tüm alt yapısı çok başarılı bir şekilde organize edilmiş olması bakımından…

Katıldığım en başarılı çalıştaylardan biri oldu…

Hem Kıbrıs’tan, hem de Türkiye başta olmak üzere yurt dışından, gerçekten sektörün en iyilerini, en bilgilerinin, en tecrübelilerinin buluştuğu bir şura oldu…

Doğru kişiler seçilmişti…

Tek hata diyebileceği şey…

Koordinasyon masaları belirlenirken, biz katılımcılara hangi masada, hangi konuda konuşmak veya öneriniz var diye sorulmamasıydı…

Bunun dışında her şey oldukça başarılıydı…

Cuma günü şûranın detayları hakkında yazacağım…

Şimdiden bu şûranın daha önce yapılmış onlarca şûra, çalıştay gibi tozlu raflarda kalmaması ve uygulanmasına olan inancımı ve isteğimi dile getirmek istiyorum…

Bunun takipçisi olacağımı da belirtmek isterim…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları