Ünal Üstel siyasi irade gösterebilecek mi?

Salı günü yazmış olduğum köşemde, Turizm Şurasına genel bir bakış ve giriş yapmıştım...

Bugün ise Şuraya daha detaylı, konular üzerinden değinmeye çalışacağım...

On adet koordinasyon masası belirlenmişti organizasyon komitesi tarafından...

Bu masalar belirlenirken, en azından benim bildiğim kadarıyla, katılımcılara, “siz hangi masada olmak istiyorsunuz? “bilgi ve tecrübenizi hangi masada paylaşmak istiyorsunuz? diye bir soru sorulmadı...

Zaten Şura açısından eleştirebileceğim tek konu bu olurdu...

Onun dışında katılımcılar, bilgi ve tecrübeleri, çeşitlilikler açısından başarılı bir şura oldu...

10 adet Koordinasyon masasından çıkan 200’e yakın görüş ve öneri, önümüzdeki günlerde bir kitapçık olarak yayınlanacağı söylendi...

Her masa Şura sonunda 5’er dakikalık kısa birer sunuş yaptılar...

Alabildiğim notlar ve benim içinde bulunduğu “Destinasyon Yönetimi ve Örgütleme” masası hakkında şu görüşler ön plana çıktı...

Bence tüm masaları da göz önüne aldığımızda bir Turizm Koordinasyon Ajansı kurulması fikri, heralde en önemli önerilerden biri olur...

Turizmi, siyasetin 13 ay da bir değişen hükûmetlerin istikrarsızlığından kurtarmak...

Siyasilerin birbirlerini çekememelerinden, birbirlerine puan kazandırmamak için, bir önceki bakanın yaptığını devam ettirmemesinden dolayı ortaya çıkan devamsızlık sorunundankurtarmak...

Her bir bakanın kendine göre siyasi ve vizyon olarak farklı bakış açılarından ortaya çıkan sorunu çözmek için...

Ve en önemlisi de Sürdürülebilir, orta ve uzun vadeli planların yapılmasını sağlamak için bir “örgüt”, bir “ajans” kurulması gerekliliği çok önemlidir diye düşünüyorum...

Bu noktada, kurulacak olan bu Ajans’ın, yetkilerinin nasıl oluşacağı, paydaşların kimlerden oluşacağı çok çok önemlidir...

Bir iş yapacağız derken, bunu daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürmemek gereklidir...

Bundan dolayı da bu Ajans’ın kurulması kararı verilirse, Turizm Bakanlığı’nın denetleyici olarak, çok önemli bir rol üstlenmesi gerekecektir...

Bunun yanında Belediyelere çok büyük görevler ve sorumluluklar yüklenmektedir bu kurulması düşünülen ajans içinde...

Belediyelerin, özellikle de Lefkoşa Belediyesi üzerinden düşündüğümüz zaman...

Sayın Harmancı’nın en çok şikâyet ettiği, Belediye’de çok memur var fakat işçi az sorununa da, fazla memurların kullanılması için de bir ortam oluşturulabileceği düşünülebilir...

Fakat bu kapsamda, Belediyeler ’den katkı koymaları istenirken, Belediyelere de ekonomik olarak, bu işlere, turizme katkıda bulunmaları, turizm altyapısına destek olmaları için bir fon sağlanması gerekmektedir...

Tam da bu noktada, hem Belediyelere, hem de Turizm Ajansına finansal destek adı altında, ayrı ayrı fonlar oluşturulması gerekmektedir...

Fakat çok önemli olan konu, oluşturulacak olan bu fonların, sadece turizm amaçlı kullanılacak olması, turizmi geliştirmek, tanıtmak, desteklemek, alt ve üst yapılar için kullanılması hayati önem taşımaktadır...

Bu toplanacak paralar, memur maaşlarına, devletin deliklerini kapamaya giderse, işte o zaman boşu boşuna uğraşmış oluruz...

Boşu boşuna uğraş yanında, toplumdan talep edilecek bu fonun eğer ekonomik kalkınma ve toplumun çok daha büyük bir kesimine pay olarak dağılmamasıdurumunda...

Destek düşecek, toplum, normal olarak bu oluşuma karşı olacaktır...

Toplumu da arkasına alamamış, toplumun ekonomik güçlenmesine destek olmayan, büyük kesimlere yayılmamış bir oluşum da başarılı olamayacaktır...

Bundan dolayı, toplumun değişik katmanlarını da içine alan STK’ların da bu paydaşlar içinde olması ve toplumsal faydanın en ön planda olduğu bir Ajans kurulmalıdır...

Otelciler, Seyahat Acenteleri sahipleri, Tur Operatörleri de, bu pastanın, bu ekonomik faydanın toplum ile birlikte...

Çok daha geniş kesimlerin ekonomik fayda elde edeceği bir yapıya ulaşmasına karşı çıkmak değil, teşvik etmeleri gerek ki...

Toplumu da arkalarına alsınlar...

Bir köşe yazısına sığdırılamayacak kadar birçok konunun ele alındığı, içerisinde Ulaşımdan, Pazarlama ve Tanıtıma, Gastronomiden, İstihdama, Konaklamadan, Seyahat Acenteciliğine birçok konu vardı...

Turizm bu ülkenin gerçeği ve ekonomik bağımsızlığının önünü açacak tek sektördür...

Sektörlerden biri değil, tek sektördür...

Eğitim turizmi, Sağlık turizmi de buna eklendiğinde...

Sağlam, güçlü bir sistem kurmamız...

Sürdürülebilir, hesap verebilir, denetlenmeye açık, katılımcı bir sistem kurmamız her şeyden önce gelir...

Bunu başarabilecek bir yol haritası artık önümüzde var...

Bundan sonrası siyasi irade ve Sayın bakanın, ne kadar kararlı olduğuna bağlı...

Geçenlerde kendisini şuradan sonra gördüm...

Ya Turizm Bakanlarının olduğu tozlu raflarda resminin asılı olacağından...

Ya da bu ülkede turizm açısından çağ atlatmış, ülke ekonomisini uçurmuş bir bakan olarak anılacak, ismini altın harflere yazdıracak bir Bakan olacağından söz ettim...

Karar ve irade artık onda...

Ya kral olacak ya da…