'Kumar' turizmi yerine 'alternatif' turizm

Yayın Tarihi: 20/04/20 11:00
okuma süresi: 7 dak.

Ülkenin yapılandırılacak, düzenlenecek, sil baştan inşa edilecek o kadar çok sektörü var ki...

Bunların en başında da Turizm gelmekte...

Tüm siyasilerin ağızlarından düşürmedikleri...

Lokomotif diye diye hiçbir düzenleme yapmadıkları bu sektör...

“Corona” virüsü ile hem çok büyük sorunlar ile karşı karşıya kaldı...

Hem de, sektörün de, kendi içinde olan sorunları yeryüzüne çıkmış oldu...

Türkiye’de kapandıktan sonra, tek tek ülkemize gelen Casinolu oteller...

Ve bu otellere gelen “Kumar" turistleri ile oluşan “şaşalı” bir turizm şekli ortaya çıktı...

Bir turizmci olarak, Casinolu Otellerin, “Kumar” turizminin önemini ve ülke ekonomisine kattığı ekonomik katkıyı inkâr edemem...

Fakat biz öyle bir duruma geldik ki...

Ülke sadece Casinolar ile anılmaya başlandı...

Havaalanından iner inmez karşınıza ilk çıkan şeydi Casinolu Otellerin reklamı...

Ülkeye ekonomik açıdan büyük katkı sağlamaları yanında, ülkenin Turizm imajına, ve daha da önemlisi sosyal ve kültürel yapısına da bir o kadar zarar veren bir durumdu bu...

Zaten çok da sevilen bir turizm şekli olsaydı, Türkiye'de yasaklanmazdı...

Bizim artık bir karar vermemiz gerek...

Ekonomideki “Opportunity Cost” denen, yani Türkçesi Fırsat Maliyeti olan, karar verme mekanizmasını çalıştırma zamanı gelmiştir...

Ya Casino, “Kumar” turizmi ile önümüze devam edeceğiz...

Ya da, Alternatif turizmin bir parçası olarak “Kumar” Turizmini kullanacağız...

Demek istediğim şu...

“Kumar” turizminin ülkeye kazandırdıklarını bir tarafa koyacağız...

Diğer tarafa da, Dünyanın çoğu ülkesinde olan Alternatif Turizmi koyacağız...

Artılarına ve eksilerine bakacağız iki turizm şeklinin de...

Hangisinin getirisi, avantajları daha fazlaysa, yolumuza bu turizm sektörüne ağırlık vererek devam edeceğiz...

Casionolu otelleri kapatacağız değil buradaki olay...

Buradaki olay, “kumar" turizmini, alternatif turizmin altına alacağız...

Bizim esas turizm politikamız, yerel toplum ile hareket ederek bir turizm politikası oluşturmak olmalı...

Alternatif turizmin içerisine, toplum ile iç içe olan turistik tesisler, sadece oda-kahvaltı veren oteller olacak, gelen turistlerin sabah kahvaltısından sonra günlerini sürekli otel dışında geçirdikleri, Caferlerde, Restoranlarda gezdikleri, turistik yerleri ziyaret ettikleri, alış veriş yaptıkları, doğa yürüyüşlerine katılıp, kültürümüzü tanıyıp, kültürümüz içinde yoğruldukları bir turizm olacak...

Bazı bölgelerde yine Casinolu oteller olacak fakat esas teşvik ve muafiyetleri, alternatif turizm yapan, ve yukarıda saydığım turizm türünü seçenler alacak...

Bu sayede Casinolu otellere talep farklılaşacak, çünkü bu oteller yeterince teşvik ve muafiyet alamayınca, içerisindeki bazı beleş ve lüks aktivitelerini durduracak...

Durdurunca ne olacak?

Benim yerli Caferlerim, yerli restoranlarım daha çok müşteri alacak...

Otellerin haksız rekabet ile aldığı yerli müşteri tekrar yerli işletmelere dönecek...

Fırsat Maliyeti bu demek işte...

Casinolu oteller ile yaptığı turizm şeklinden, turizm politikasından vazgeçecek KKTC, ve bunun yerine Alternatif turizmi yani halk ile beraber bir turizmi tercih edecek...

Belki ilk bakışta “kumar" turizminden geliri azalacak ama, alternatif turizmden çok daha fazla artacak...

Bir tarafta, toplumla iç içe, toplumu arkasına ve içine alan turizm türü...

Diğer tarafta ise, gelen turistlerin, Girne Kalesini, Büyük Hanı, Othello Kalesini bile görmeden giden turist türü...

Devlet artık bu artı ve eksileri iyi düşünüp, buna göre olaya büyük resimden bakmalı...

Büyük resimde, bu turizmin, yanı Alternatif turizmin, ülke halkına direk daha çok katkısı var...

Hükûmetler ise,  casinolardan gelen vergiler yüzünden bu kazancı göremiyor...

Tekrardan söylüyorum, ben Casinoların kapanmasına savunmuyorum...

Fakat Casino turizmi bizim, KKTC’nin, misafirlerine sunduğu Alternatiflerden biri olması taraftarıyım...

Bütün turizm pazarlamamızı...

Bütün teşviklerimizi...

Bütün desteklerimizi...

Bu tür Casinolu otellere vermemeliyiz...

Zaten çok büyük kısmı, Türkiye zincir otellerinin devamı olan bu oteller...

Türkiye’den destek alıyorlar...

En büyük desteği de pazarlama da alıyorlar...

Bundan dolayı da, biz desteğimizi...

Yerli otel sahiplerimize...

Alternatif turizm yapacak yerli insanımıza yapalım...

Bu zor zamanda hem çalışanlarına, hem de devlete yaptıkları destek de ortadayken...

Artık turizmi ”ulusallaştırmanın” da tam zamanıdır...

Yerli insanımızı...

Alternatif turizme yatırım yapması için desteklemeliyiz...

Zaman bu düzenlemeleri yapmanın tam zamanıdır...

Maalesef Ünal Üstel’in bunu yapacak cesareti olmadığını biliyorum...

Fakat kabine içinde bunu yapabilecek insanlar olduğundan da eminim...

 

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları