Karantinasız imkânsız AMA

Yayın Tarihi: 07/09/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Gerçekten çıldırmamak elde değil bu ülkede…

O kadar bencil…

O kadar empati yoksunu…

Bir toplum olmuşuz ki…

Sadece kendi önceliklerimizi…

Kendi çıkarlarımızı düşünüyoruz…

Dün de, sosyal medya hesabımdan, karantinasız girişlerin olmazsa olmaz olduğunu yazdım…

Ayrımcılık içeren karantinasız girişlere de, karşı olduğumu belirttim…

Fakat yine de, herhangi bir kapanmanın olamayacağını da yazdım…

Gelin bu yazıyı biraz açalım…

13 Mart tarihinde, tüm dünyada olduğu gibi, biz de Covit 19 salgınından dolayı kapanma yoluna gittik…

Hiç birşey eskisi gibi olmayacak dedik…

Kapandık…

“Devlet Baba” kamuda çalışanların maaşından kesip, 1 kez özel sektöre sadaka gibi, 1500 TL verdi…

Turizm sektörüne bir miktar daha destek olundu daha sonra…

2 aydan uzunca bir süre…

Özel sektörde çalışan, kendi adına iş yapan, işveren, işçi, herkes...

Çok büyük sayıda insan, çok ama çok zor günler geçirdi…

Daha sonra yavaş yavaş açılmalar başladı…

İnsanlar korkularını atmaya başladı…

Piyasada az da olsa çarklar dönüyordu…

Sonra 1 Temmuz’da, yurt dışından gelişleri de açmaya başladık…

Kategoriler oluşturup, bu kategorilere göre insanları ülkeye aldık…

Yanlışlıklar, imtiyazlar, ayrıcalıklar olan bazı gelişler oldu…

Turizmin, sağlık-güvenlik gerçekliği varken, olamayacağını…

İnsanların bu sene seyahat etmeyecegini düşünmeden…

Hareket ettik...

Yerli turizmi de mahvettik…

Hatalarımıza devam ederek...

Eğitim turizmini de riske soktuk…

Ve bugünlere geldik…

Vakaların hafif seyretmesi...

Yoğun bakımda kimsenin olmaması…

Entübe hastamızın olmamasından dolayı…

Toplumda da bir rehavet oluştu…

Ve son 1 haftada…

Yerel vakaların da görülmesiyle…

Toplumda belli kesimlerde bir panik oluşmaya başladı…

Buna hükümetin, tutarsız ve yetersiz bazı hareketleri eklenince...

Muhalefetin ve de Cumhurbaşkanı adaylarının da bazı siyasi beklentileri oluşunca...

Ortaya, sadece kendi çıkar ve beklentisi olan bazı gruplar çıktı…

Bir grup, gerçekten belli bir yaş üstü olup, korkan bir grup, onlar gerçekten sağlık açısından endişeleniyorlar...

Kendilerini düşündükleri, geriye kalan ne yer ne içer diye düşünmedikleri doğrudur. Fakat ben bu grubun en azından kötü niyetli veya siyasi ve popülist bir düşünce ile hareket etmediklerini düşünüyorum. Sadece empati yoksunu insanlar...

Diğer grup ise en tehlikelisi, sadece kendilerini düşünüyor bu grup mensubları. Kapansa da ortalık, kendi paraları, maaşları, kendi alacağı kiralar, kendi faizlerine zarar gelmesin de, ne olursa olsun diye düşünen bir gruptur bunlar. Ve benim de en çıldırdığım grup...

"Mahvolduk, bittik, sakın sokağa çıkmayın, hiçbir yere gitmeyin, bavulunuz hazır olsun, her an hastaneye gidebilirsiniz" diye diye. Toplumu gerdiler. İnsanları huzursuz ettiler…

Bu grubun içinde, bir de bundan siyasi avantaj etmeye çalışanlar da var, onlar en uç, en fenaları…

Hükümetin yetersiz kaldığı noktalar var…

Hükümetin içinde uyumsuzluk var…

Beceriksizlik ve tecrübesizlik var…

Bankalardan ve bazı büyük “Kumar” baronlarından korkmaları var…

Hepsi kabul ama...

Bu grupta da, kendi toplumuna nefret var…

Bencillik var…

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantalitesi var…

Hükümetin yaptıklarından daha kötü düşünceler var bu grupta…

Ama desen bu gruba…

Be arkadaş…

Tamam, kapanıyoruz ama…

Kira almayacan, mevduatına 1 ay faiz işlemeyecek, maaşını da kesiyoruz, 1 ay herkese eşit maaş vereceğiz...

Aman Allah’ım…

Herhâlde fesatlıklarından ölürler…

Covit 19'dan değil, bencillikten, 1 ay faiz ve maaş almayacaklar diye ölürler...

Bu gruptakiler...

Çalışmadığı için evine ekmek götüremeyeni düşünmezler…

Kirasını ödeyemeyen, kredi taksitini ödeyemeyen, çocuğu okula gitmediği halde, taksitini yatırması gerekeni düşünemezler...

Özel sektörün, Elektrik, su, İhtiyat Sandığı, SSK yatırımını nasıl yatıracağını...

Daha doğrusu...

Nasıl yatıramayacağı, hiç umurunda değil bu grubun...

Ama sosyal medyada…

Kapanın, sokağa çıkmayın, hiçbir yere gitmeyin derler...

Çünkü 1 ay onlar için kayıp değildir...

Evet, durumumuz bu…

Herkes adil ve eşit bedel ödeyecekse…

En büyük bedeli ödemeyi ve elini taşın altına koymayı devlet yapacaksa…

Yarın kapanalım…

Yoksa…

Herkes şapkasını önüne alıp, bir daha düşünsün...

Biraz özeleştiri yapsın...

Empati yapsın...

Germeyin bu toplumu daha fazla…

Hükümet de gereğini yapsın…

Cesur olsun…

11 Ekim’e az kaldı…

Yoksa fiyasko, onlar için daha da büyük olacak…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları