Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimi!

Yayın Tarihi: 03/02/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

5 Şubat 2023’te Güney Kıbrıs’ta  (Kıbrıs Cumhuriyeti) Başkanlık seçimlerinin ilk turu yapılıyor... İlk turu diyorum çünkü yapılan kamuoyu yoklamalarında herhangi bir adayın %50’nin  üzerinde oy alması pek mümkün gözükmüyor. Kısacası Kıbrıslı Elenler (Rumlar) liderlerini seçmek için önümüzdeki iki  Pazar günü sandığa gidecekler...

Kamuoyu yoklamalarında ilk üç sırada Nikos Christodoulides, Andreas Mavrogiannis ve Averof Neofytou görülüyor…

Bu yazımda Kıbrıs Elen Toplumunun liderliğine aday olan 3 adayın seçim manifestolarında-bildirilerinde Kıbrıs konusuna ilişkin görüşlerini sizlere özetlemeye çalışacağım…

Christodoulides, DİKO, EDEK, DIPA ve Dayanışma Hareketi tarafından destekleniyor… Dışişleri Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerinde bulunan DİSİ kökenli Christodoulides seçim manifestosunda kendisini destekleyen siyasi partilerin görüşlerine göre bir harmanlama yapmışa benziyor…

Christodoulides konut politikasını da Kıbrıs konusuyla ilişkilendiriyor ve Kıbrıslı Türklerin mülklerinin yeni düzenlemeye ihtiyaç olduğuna işaret ederken mültecilerin (1974 yılında adanın kuzeyinden güneyine göç edenler) arasında eşit bir uygulamanın sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekiyor.

Christodoulides Kıbrıs sorununun çözümü ve birleşik bir Kıbrıs için Kıbrıs sorununun ‘’işgal’’ ve ‘’istila’’ sorunu olarak tanımlamak gerektiğini belirtiyor. Buna ek olarak bugünkü durumun sürdürülemez olduğunu söylerken, Birleşmiş Milletler, Avrupa Müktesabatına, uluslararası hukuka ve üst düzey sözleşmelere-antlaşmalara gönderme yapıyor. Christodoulides ayrıca Kıbrıs’ta Türk askeri varlığının sürmemesi gerektiğini vurguluyor ve Crans Montana’da Türk maksimalizminin bir sonucunun yaşandığını belirtmekle, Crans Montana’da masanın çökmesinden Türk tarafını sorumlu tuttuğu anlaşılmaktadır. Christodoulides çözüm temelinde tek bir uluslararası kimlikten bahsederken federal bir devlete gönderme yaparken, iki bölgelilikten bahsetmemesi ve AB’nin temel özgürlüklerine gönderme yapması dikkat çekmektedir.

Mavrogiannis AKEL ve 2.5 yıl önce kurulan merkez sol Kuşak (Nesil) Değişimi Partisi tarafından desteklenen eski müzakereci ve tecrübeli bir diplomat olarak göze çarpıyor. Mavrogiannis, mansifestosunda ‘’yarım asırlık işgalden’’ bahsederken, Kıbrıs sorununun en kısa zamanda çözülmesi gerektiğine ve iki taraflı statükodan kaynaklı karmaşıklaşan sorunların mevcudiyetini vurgulamaktadır. Mavrogiannis Kıbrıs sorununun BM’nin ilgili kararları çerçevesinde siyasal eşitliğe dayalı iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelinde çözülmesi gerektiğini net bir şekilde dile getiriyor. Buna ek olarak 1977-1979’deki üst düzey anlaşmalarına gönderme yaparken, garantiler sisteminin anakronik olduğunu ve tek taraflı müdahale hakkının olmamasını belirtiyor.

Mavrogiannis’in seçim bildirgesinde Crans Montana’da elde edilen yakınlaşmaları sorgulamadan hareket edilmesine işaret ederken, Yunansitan’ın desteğiyle birlikte müzakerelere devam edilmesine dikkat çekerken, milli meselenin 2017’de kesintiye uğradığını ve sürdürülebilir bir çözüm için tekrardan hareket edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.

Mavrogiannis, Kıbrıslı Türklerin merkezi devlete, dönüşümlü başkanlık sistemiyle birlikte etkin katılımlarını teyit ettiğini belirtirken, Türkiye’nin müzekkerlere kalındığı yerden devam edilmesi için Münhasır Ekonomik Bölge’de bulunan hidrokarbon yataklarının katalizör olarak kullanılacağını ve teşviklerin bu bağlamda taahhüt edileceğini belirtiyor. Mavrogiannis bu ifadeleriyle aslında Kıbrıs’ta bir çözümün sağlanması bağlamında Türkiye’nin ikna edilmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çekiyor.

Averof Neofitu, DİSİ başkanı olarak seçimlere katılıyor. Neofitu, liberal ve muhafazakar eksenli seçmen kitlesine hitap ediyor. Neofitu Kıbrıs sorununda ‘’Türk uzlaşmazlığında bir sertleşme ve ayrılıkçı’’ bir tavır içinde olunduğunu belirtirken, uluslararası alanda jeopolitik değişimlerin meydana geldiğini ve güvenliğin hafife alınamayacak şekilde gündemde olduğunu ve Avrupa’nın yeni enerji sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Neofitu  manifestosunda ‘’Türk İşgalinden’’ bahsederken Kıbrıs Helenizminin korunmasının öncelikleri olduğunu bunun da Kıbrıs sorununun çözümünden geçtiğini belirtmektedir. Neofitu’nun en ilgi çekici önermesi de merkezi hükümetin güçlü olmadığı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon. Neofitu liberallerin dış politika yönelimlerindeki en belirgin özelliklerini ön plana çıkararak Kıbrıs’ta olası bir çözümde Avrupa ve Atlantik kurumlarının güvenliği sağlayabileceklerini vurguluyor. Neofitu ayrıca  Kıbrıs’ın NATO’ya katılım için hemen başvuruda bulunması gerektiğinin de altını çiziyor.

Neofitu jeostratejik ortaklıklar çerçevesinde Kıbrıs’ın uluslararası sistem içerisindeki rolünü artırdığı ve Akdeniz’de enerji projeleri bağlamında başta Yunanistan, İsrail ve Mısır ve AB Akdeniz Grubu ülkeleriyle işbirliklerinin devam edeceğine vurgu yapıyor.

Güney Kıbrıs’ta 5 Şubat 2023’te gerçekleşecek olan Başkanlık seçimlerinde ilk iki sıra  için yarışan adayların ve onları destekleyen siyasi partilerin Kıbrıs sorununa ilişkin bakış açılarını sizler için çok fazla yorum yapmadan özetlemeye çalıştım.

Herkese iyi bir hafta sonu dilerim...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.