Kıbrıs sorununda zorlu denklem…

Yayın Tarihi: 19/07/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Kıbrıs Sorununda Zorlu Denklem…

Son günlerde, siyasi, diplomatik ve akademik çevrelerde sonbaharda Kıbrıs sorununda bir hareketliliğin başlayacağı konuşuluyor… Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Eylül ayındaki olağan toplantısında, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin başlamasına yönelik adımların atılacağına dair düşünce birçok insana sorunun çözümüne ilişkin ümit veriyor…

Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bakış açınız ne olursa olsun, sorunun çözümünün sorunun sadece birincil-asli tarafları tarafından çözülmesinin yeterli olmadığını idrak etmek durumundayız.         

Bunun nedeni de birincil-asli tarafların bağlı bulundukları uluslararası kurumlar ve ilişkide oldukları bölgesel ve küresel aktörlerin bölgeyle olan ilişkileri ve bakış açılarıdır.

Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Elenlerle birlikte garantör ülkeler: Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık Kıbrıs sorununda asli taraflardır. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Elenler Kıbrıs adası üzerinde kendi hak ve menfaatlerini koruyup, maksimize etme pozisyonunda oldukları gibi garantör devletler de kendi hak, sorumluluk ve menfaatlerini korumaya çalışmaktadırlar. Ancak günümüzün çok kutuplu dünya sisteminde Kıbrıs sorununun sadece bu asli tarafların tutumlarına bağlı bir şekilde çözülmesi mümkün değildir. 

Çok kutuplu dünya sistemi içerisinde Kıbrıs sorununda asli taraf olmayan devletler ve çok uluslu şirketler de kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışmaktadırlar. Jeopolitiğin ve otoriter yönetimlerin ön plana çıktığı dünya sistemi içerisinde Akdeniz havzası ve Kıbrıs adası da nasibini alıyor…

ABD, Fransa, Rusya, Çin hatta Hindistan Akdeniz havzasına hem güvenlik ve ticari rota hem de önemli bir enerji alanı-istasyonu olarak önem vermektedirler.

Yukarıda saydığımız ülkelere bölgenin hatırı sayılır ülkelerinden Mısır ve İsrail’i de eklersek Kıbrıs sorununun çözümünde satranç oyununa katılanların sayısının artığını söylemek mümkündür… Bu arada Lübnan’ı da unutmayalım…

ABD, Fransa, Rusya ve Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmalarından dolayı Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için başlaması olası müzakerelerin bir limana varması veya varmaması bağlamında etkili olacak ülkeler olarak göze  çarpmaktadırlar… Bu ülkeler hem BM Güvenlik Konseyi’nde kurumsal güçlerini hem de Kıbrıs sorununda asli taraflarla olan ilişkilerini kullanmak suretiyle sürece etki edebilmektedirler… Birleşik Krallık da hem asli taraf hem de BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olması nedeniyle süreçte en etkili aktörlerden bir tanesidir…

Günümüzde ABD ve Fransa, Akdeniz ve Kızıldeniz’de deniz kuvvetleri ve üsleriyle Hint Okyanusuna ve Afrika’ya yönelik etkinliklerini korumak bağlamında varlıklarını sürdürmektedirler… Rusya da aynı şekilde gerek Suriye gerekse  Mısır üzerinden, Hint okyanusuna ve Afrika’ya doğru açılıyor ve Akdeniz’deki varlığını sağlamlaştırıyor… Kıbrıs açıklarında sürekli Navtex ilan ederek Akdeniz’deki varlığını hissettiriyor… Böylece Kıbrıs’ın kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinin, artı FIR hattının önemi yeniden hatırlanıyor…

Çin ise Kızıldeniz’i kontrol etme bağlamında Cibuti’de askeri varlığını sürdürürken, Akdeniz limanlarının bir çoğunu Çin devlet şirketi COSCO hali hazırda işletir durumda… Bu çerçevede Çin Kıbrıs’ı da gözden kaçırmıyor…

Sonuç olarak Kıbrıs adasında bir çözümün gerçekleşmesi salt asli taraflara değil, jeopolitik anlamda bölgeye ve Kıbrıs’a önem veren küresel, bölgesel güçlerin tutumlarına  ve asli taraflarla olan ilişkilerine bağlıdır.

Kısacası Kıbrıs’ta çözümün adı ne olursa olsun asli taraflarla birlikte küresel ve bölgesel güçlerin-tarafların çıkarlarının tatmin edici düzeyde olmasıyla mümkün gözükmektedir… 

Çok kutuplu sistemde Rusya-Ukrayna-NATO üzerinden çatışma yüklü atmosfer devam ettikçe işler karmaşıklaşıyor ve kazan-kazan modelinden uzaklaşılıyor… Bu bakımdan tüm tarafların yaklaşımlarının bir yerde buluşmasıyla ve çatışmacı atmosferin terk edilmesiyle barış limanına varılabilir… Bu şartlar değişmedikçe Kıbrıs’ta yeni bir denklem kurmak zor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM yazıları