Rusya mı?

Yayın Tarihi: 18/08/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Sovyetlerin komünistliğin merkezi olduğu dönemlerde Akel-Sovyetler işbirliğini "müşterek bir çerçeveye" oturtmak mümkündü de şimdiki Rusya'nın komünist Akel partisinin propaganda organı Haravgi ile bal ayı yaşamasını anlamak mümkün değildir. Sovyetlerin eskiden iki NATO üyesinin arasını daha da açmak çabasını ve Akdeniz'e inmek için Makarios'dan yana ağırlığını koymasını da anlamak mümkündür de, bu günün Rusya'sının Kıbrıs konusunda gerçekleri bilmezden gelerek Rumların ve özellikle komünist Akel partisinin hoşuna gidecek sözler söylemesini anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Meğer ki Güney Kıbrıs'taki Rus elçiliğinin Maslahatgüzarı Aleksander Sierbakov'un Rusya adına değil kendi şahsı adına konuştuğu kabul edilmiş olsun.

Bu yazıyı Muratağa-Sandallar Atlılar ve ertesi gün Taşkent şehitlerini anma törenlerine katıldıktan sonra büyük bir acı içinde yazmaktayım. Güneyde "meşru Kıbrıs Hükümeti" zannettikleri geçmişi masum ,insanların kanı ile kirli Rum idaresine akredite Büyükelçiler 1963-74 yıllarının "insanlık suçu ve soykırımı" abidelerini ziyaret edip Kıbrıs Türklerine yapılanları anlamaya çalıştıklarına hiç şahit olmadık. Bu "rahatlarından başka bir şey düşünmeyen Büyük insanlar" Kıbrıs meselesi nedir sorusunu sormaktan da korkuyorlar çünkl bu soruyu sormuş olsalar rahatları kaçacak, hükümetlerine "biz bunca yıldır soy kırımı suçu işlemiş olanları destekledik" raporunu vermek zorunda kalacaklar.

Rusya'nın Güney Oseta'ya müdahalesini Irak'ı ezip geçen ve "demokrasi transfer etti" diye övünen ABD'nin kınaması ne kadar "hesapsız" ise, Oseta'ya "yasal bir müdahalede bulunduğunu" savunan Rusya'nın Garantör Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini Rum ağzı ile eleştirmesi de o kadar anlamsız ve hesapsızdır. Sierbakov'un Kıbrıs'taki görev süresi dün başlamış olsa bile , yetenekli bir diplomat olarak, Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Rum liderliği tarafından hangi maksatla yaratıldığını ve bu güne kadar neden halledilmediğini bilerek konuşması gerekmektedir. Halbuki Haravgi'ye verdiği beyanat Kıbrıs konusunda ya bir kara cahil olduğunu ya da Rum propagandasını hiç düşünmeden "yoldaşlık adına" yutuverdiğini göstermektedir. Sayın Sierbakov KKTC'de Türk makamlarından bilgi almış mıdır? Bu makamları ve Partileri, Şehit Aileleri Derneğini, Mücahit Derneklerini ziyaret ederek "Kıbrıs meselesinde ikinci taraf olan" Türk tarafı ile temas etmiş midir? Bilmiyoruz.

Haravgi'nin "Kıbrıs ile Güney Osetya'daki durum arasındaki benzerlik hakkında" sorduğu bir soruya bakınız Sn. Sierbakov ne cevap veriyor:
"İki olay arasında paralellik kurulması çabalarının dayanağı ve mantığı yoktur. Yabancı sloganları mekanik şekilde tekrarlamayan ve bilgi sahibi herkes bu iki sorunun kökenleri, tarihleri ve parametrelerinin farklı olduğunu anlaması gerekir....ÇOK ÖNEMLİ BİR 'DETAYI' ELE ALALIM...Burada Kıbrıs'ta yerli nüfus, BM Güvenlik Konseyi kararları ihlâl edilerek işgal altında bulunan ata topraklarına, kendi yurduna, kendi topraklarına dönmek istiyor. Ancak Güney Osetya'da Gürcü askerler ...küçük bir halkı zor kullanarak ata topraklarından, ata yurtlarından kovmaya çalıştı. Bu insanların evlerini yıktılar ve ikamet yerlerini ortadan kaldırmaya çalıştılar. İKİ DURUM ARASINDA BİR BENZERLİK BULMAYA ÇALIŞANLAR YA SİYASİ CAHİLDİRLER VEYA KÖTÜ NİYETLİDİRLER. Ancak Kıbrıs-Rusya ilişkilerini zehirlemek isteyenler böyle davranabilir. Bu tür çabalara katkı koyanlar, Kıbrıs halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmiyorlar" !

Sn Sierbakov bu açıklaması ile Kıbrıs konusunda KIBRIS'TA TEK DEĞİL İKİ EŞİT EGEMEN HALKIN VAR OLDUĞUNU, 1960 Antlaşmalarına göre Rumların seçtikleri Rum iaresinin Kıbrıs'ın tümünü temsil etmediğini, 1960 Cumhuriyetinin bir ORTAKLIK Devleti olduğunu, bunu yıkmış olan tarafın 1963'den 1974'e kadar Türk ortağı yok etmek için onu devletin dışına attığını, evinden yurdundan ettiğini, masum insanları katlederek toplu mezarlara koyduğunu bilmeyen bir SİYASİ CAHİL VEYA KÖTÜ NİYETLİ olduğunu kanıtlamış bulunmaktadır. İnşallah söyledikleri şahsına aittir ve Rusya'nın görüşünü veya siyasetini yansıtmamaktadır. Sn. Cumhurbaşkanının bu "Kıbrıs Cahilini" davet ederek kendisine gerçekleri anlatmasını beklemekteyiz. Yoksa Sn. Başbakan mı bunu yapar. Yoksa Sn. Dış işleri mi harekete geçer? Bekliyoruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları