Eşitlik güzeldir

Yayın Tarihi: 23/10/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Talat-Hristofyas görüşmelerinde "Türk tarafının üzerinde durduğu en önemli konu veya ilke nedir?" sorusunu soranlara verilmekte olan yanıt genelde "eşitliktir" yanıtıdır. Bu, Kurucu devletlerin (yani eyalet veya vilâyetlerin) eşit yetkilere sahip olacağı vurgulanarak açıklanmaktadır. "Siyasi eşitlikten" de bahsedildiği bir gerçektir. Halbuki bahis konusu olan "eşit egemenliktir". Kıbrıs meselesinde taraflara eşit muamele yapılmış olsaydı, bu mesele 45 yıl askıda kalmazdı.

Bilinmeyen bir şey vardır: TEK HALK ilkesi kabul edildiğine göre TEK HALKIN, TEK EGEMENLİĞİN VE TEK VATANDAŞLIĞIN içerdiği "eşitlik" olsa olsa YASALAR ALTINDA EŞİİTLİKTİR ki bu da bizi Rumların indinde Ermeniler, Maruniler ve Latinler sınıfında bir toplum yapar. Zaten TEK HALK'a dayalı İKİ TOPLUMLU Federasyon'un başka anlamı olamaz.

1977-79 formülü görüşülmektedir, orada da "iki toplumlu federasyon" denmekteydi diyenlerin bilmeleri gereken önemli birkaç şey vardır: (1) 1977-79 formülü iki eşit birimi "iki eşit toplum" olarak tarif etmekteydi ancak bunların TEK HALKI (Kıbrıs Halkını) oluşturan üniteler olduğu gündemde yoktu. Federasyonun iki eşit temeli (1956'dan bu yana kendi kaderini tayin hakkı olduğu kabul edilmiş olan fakat adına "halk" yerine "cemaat" denilen birimlerden oluşmaktaydı. (2) Bu nedenledir ki "kurucu iki taraf" kabul edilmekte ve bunların sayıca farklarına bakmaksızın bunların eşitliklerini sağlamak için veto ve ayrı oylama hakları gibi tedbirler alınmakta ve sistem bu nedenle garantilenmekteydi. Şimdi TEK HALK formülünü cebinde addeden Hristofyas bu nedenle "Türk tarafı YENİDEN Rumların, Ermenilerin, Marunilerin ve Latinlerin haklarını gölgeleyecek haklar beklemesinler" diyebilmektedir.

Makarios ve yoldaşları 1960 Anayasasını Türklere (iki eşit cemaatten biri olarak) fazla hak verdiği, Kıbrıs'ı TEK HALK olarak algılamadığı, bir Kıbrıs Milleti yaratarak Rumlara "bu senindir" demediği için yırtıp atmışlardı. Türk ortağı ya sindirip azınlık yapmak ya da yok etmek için başlatılan 1963 saldırılarından sonra, bu güne kadar dünyaya "Kıbrıs Halkı iki toplumdan oluşmaktadır; %80 Rum, %20 Türk toplumundan. %20 ile %80 eşit olabilir mi?" tezini yaymaktadırlar. Eğitimci Papadakis'in de açıkladığı gibi okullarda çocuklara ve gençlere "Kıbrıslılar biz Helenleriz;Türkler bunun dışındadırlar; onlar İslamlaştırılmış Rumlardır" yalanı öğretilmektedir. Yani,TEK HALK olgusu Rum-Yunan tarafının milli tezidir. İKİ EŞİT HALK olgusu ise Kıbrıs'ın gerçeğidir ve bizim milli tezimizdir. 1960 Antlaşmalarına Dr. Küçük'ün atmış olduğu imza Kıbrıs Türk Halkı adına atılmıştır. İngiliz zamanından kalma bir alışkanlıkla Cemaatlerden bahsedilmiş olması bu hukuki gerçeği değiştiremez.

Sayıca farklı olan iki ortağı Anayasal tedbirlerle eşitlemek ve onları Kıbrıs'ın idaresinde eşit ortaklar yapmak tecrübesi, sayıca çok olan Rumlar tarafından kan akıtılarak yok edilmiştir. 1960 Antlaşmalarında Türk ortağa verilmiş olan hakları fazla bulup kan akıtan Rum tarafından yeni bir anlaşmada 1960'da bize verilen hakları kabul etmesini beklemek saflık olur. Nasıl ki bu güne kadar Türklerin haklarını ve eşitliğini koruyan (ve bu nedenle de Garantilerin devamına dokunmayan) her öneriyi ret emişlerdir. Bu nedenle "siyasi eşitliğimiz korunarak birleşik-bütünleşmiş Kıbrıs" için başlatılmış olan görüşmeler , biz TEK HALK kapısında teslim olmadıkça çıkmaz yolda kalmaya mahkûmdur diye düşünmekteyiz. 1960 Ortaklığını yıktıktan sonra bu güne kadar kendi kendini meşru hükümet olarak gören Rum tarafının gerçek siyasetini ve milli hedefini halâ anlamamışsak hiçbir zaman anlamayacağız demektir. Bunların Kıbrıs'a sahip çıkmalarını engelleyen KKTC'nin ve Garantilerin varlığıdır. Görüşmelerdeki hedefleri bunlardan kurtulmaktır. Gerisi taktiktir, oyundur, aldatmacadır. Devletimizi yok farz edip "iki toplumdan oluşan TEK HALK" formülünü benimseyerek varılacak limanda Türk tarafı teslim bayrağını çekmek zorunda kalacaktır. Kendimize gelelim. İKİ EŞİT HALKIN VE DEVLETLERİN ORAKLIĞI YEGÂNE GERÇEKÇİVE KALICI FORMÜLDÜR. Devletimize sahip çıkalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları