Erhürman: “Önümüzdeki 3 ayı değil, seçimin ardından başlayacak 5 yılı düşünmeliyiz”

Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası’nın 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik gerçekleştirdiği ankette, ‘ikinci tura kim kalır’ sorusunun yanıtları; Başbakan Ersin Tatar ile CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Postası TV’de Gökhan Altıner’in sunduğu ‘Sabah Postası’ isimli programa telefonla bağlanarak, anket sonuçlarını değerlendirdi.

Programa bağlanan ilk isim CTP Genel Başkanı Erhürman oldu.

“Anketlerin birçoğunu elime geçtikçe inceliyorum” diyen Erhürman, “Ama günün sonunda anketler üzerinden bir propaganda süreci geçirmiyoruz. 5 yıla yönelik vizyonu halkımıza aktarmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki 3 ayı değil, seçimin ardından başlayacak 5 yılı düşünmek ve vizyon oluşturup bunu halkla paylaşmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı makamının, hem içerde hem de dışarda aktif olarak çalışması gerektiğini söyleyen Erhürman, geriye dönük eleştiri yapmayı doğru bulmadığını, kim aday olmuşsa, 5 yıllık vizyonunu  önceden belirlemesi gerektiğini ifade etti.

Doğu Akdeniz ile Ortadoğu’da gerginlik yaşandığını, hidrokarbon konusunun da gerginlik kaynağı halini almaya devam ettiğini ifade eden Erhürman, iç konularda da siyasi istikrarsızlığın ortada olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı makamının 5 yıllık istikrarı olduğunu söyleyen Erhürman, “Bu makam ayrıca dünyaya açılan tek siyasi pencere” ifadelerini kullandı.

5’li konferans konusuna değinen Erhürman, “Önemli olan 5’li konferansın gerçekleşmesinden ziyade, yapılacak ön hazırlıktır. Guterres’in aldığı inisiyatif tek başına yeterli değil” dedi.

Türkiye ile ilişkiler konusunda konuşan Erhürman, bölgede çok sayıda aktör olduğunu, bunlardan birinin de Türkiye olduğunu ifade ederek “Aynen AB ile, ABD ile, Güney Kıbrıs ile olduğu gibi Türkiye ile de iyi bir diplomasi yürütmek gerek” şeklinde konuştu.

“Türkiye ile ilişkiler zaman zaman biraz daha üst düzey, biraz daha alt düzeyde olur” diyen Erhürman, “Bunu iyi noktaya çekebilecek diplomatik beceriye sahibiz diye düşünüyorum. Türkiye ile farklı düşünmemiz mümkün; nasıl ki AB ile farklı düşünmemiz mümkünse, o da mümkün. Ama önemli olan sağlıklı bir diplomasiyi yürütebilmektir” ifadelerini kullandı.