İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Sibel Siber: "Bu dönemde meclis başkanı olsaydım, 10 Ekim’e kadar meclis başkanını seçerdi"

Sibel Siber: "Bu dönemde meclis başkanı olsaydım, 10 Ekim’e kadar meclis başkanını seçerdi"

Meclis eski Başkanı Dr. Sibel Siber, "Bu dönemde eğer Meclis Başkanı olsaydım, kesinlikle 10 Ekim’e kadar Meclis Başkanlığı seçimi yapılırdı. Çünkü Anayasa bunu emrediyor" diye konuştu...

Yayın Tarihi: 18/01/21 23:20
okuma süresi: 5 dak.
Sibel Siber: "Bu dönemde meclis başkanı olsaydım, 10 Ekim’e kadar meclis başkanını seçerdi"

Meclis eski Başkanı Dr. Sibel Siber BRT’de 14. Saat programına katılarak siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İşte Meclis Eski Başkanlarından Siber’in söylediklerinden öne çıkan başlıklar:

“BU DÖNEMDE MECLİS BAŞKANI OLSAYDIM 10 EKİM’E KADAR MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİ YAPILIRDI”

“Biraz iddialı konuşayım. Bu dönemde eğer Meclis Başkanı olsaydım kesinlikle 10 Ekim’e kadar bu Meclis Başkanlığı seçimi yapılırdı. Çünkü Anayasa bunu emrediyor. Anayasa diyor ki Meclis Ekim’de açıldığında 10 gün içinde Meclis Başkanı seçilir. Hükümetin kurulması beklenmez. Yoktur öyle bir şey..."

“NİYE MUHALEFETİN SESİ ÇIKMADI?”

“Parlamenter sistemde yasama, yürütme ve yargı kuvvetler ayrılığı vardır. 50 tane milletvekilleri oradadır. Meclis’in 50 üyesi var. Ve grubu olan siyasi partiler aday gösterir ve Meclis Başkanı seçilir. Niye seçilmedi? Niye muhalefetin sesi çıkmadı? Niye Anayasaya aykırı davranıldı? Şuanda Meclis’teki 50 milletvekilinin bunda sorumluluğu vardır."

“MECLİS İÇ TÜZÜĞÜNE ÖYLE BİR MADDE YAZAMAZSINIZ” 

“Hükümetin kurulması beklenmiş. Öyle birşey yok ki. Kaldı ki Meclis İç Tüzüğünde hatalı bir madde var. Anayasaya aykırı olarak konmuş. Diyor ki Meclis Başkan Yardımcısı Muhalefetten seçilir grubu olan bir partiden. İktidarı, muhalefeti Meclis’e karıştıramazsınız. Yazamazsınız Meclis iç tüzüğüne öyle bir madde. Ama yazılmış. Bunun değiştirilmesi gerekir bir defa net.  Çünkü hükümet kurulsa da kurulmasa da Meclis Başkanı, Meclis Başkan Yardımcısı seçilir. Burada kapalı oyla her bir milletvekilinin iradesidir söz konusu olan. Yoksa hükümetin iradesi değildir."

“BAŞKANLIK DÖNEMİMDE MECLİS İÇ TÜZÜĞÜNDEKİ HATALI MADDEYE İTİRAZ ETMİŞTİM”

“Maalesef benim Meclis Başkanlığı dönemimde Meclis İç Tüzüğü hatalı olarak değiştirildi. Bu konuda başkan olarak oy verme yetkim yoktu sadece tavsiyede bulunabilirdim.Bu konuya itiraz etmiştim. Ama maalesef olmadı. Meclis Başkanı maalesef kararlarda komitelerde oy veremez. Sadece söyler, dinlenirse dinlenir. Burada bir hata yapıldı."

 “BÖYLE BİR ŞEY YAZMANIN  NE KADAR HATALI OLDUĞUNU ŞİMDİ GÖRDÜLER”

“O dönemde Meclis İç Tüzüğünün tüm aksaklıklarını not almıştık. Ve bunlar değiştirilmesi gerekir diye hani uygulamaya girince görülür. İşte şimdi gördüler. Böyle birşey yazmanın ne kadar hatalı olduğunu şimdi gördüler. Meclis Başkan Yardımcısının muhalefetten seçilir veya muhalefet partilerinden. Kimin muhalefet, kimin iktidar olacağı belli değil ki. Yani kimin iktidarda kimin muhalefette olacağı oradaki sayıya göre değil ki."

 “BEN OLARAK ÖNE ÇIKMA YARIŞI, BİZ OLMA DUYGUSUNU YOK ETTİ”

“Eskiden siyasi partilerde olan kaynamalar vardı. Hep duyardık. Ben de bulundum bir süre ilk girdiğimde ve çok rahatsız olmuştum. Hiç unutmuyorum bana bir süre parti meclisine gelme demişlerdi. Yapıcı tartışmalara birşey diyemem. Ama daha sonra gördük ki “ben” olayı çok öne çıktı. Her partinin içindeki benler, bazı kimselerin ben olarak öne çıkma yarışı ve biz olma duygusu yok oldu."

 “SİYASETİN DİBE VURMASINI BIRAKIN SİYASI PARTİLERİN RUHUNU ÖLDÜRDÜ”

“Aynı partiye mensup aynı hükümetteki bakanlar birinin başarısızlığından diğeri mutlu oluyorsa iyi bir yönetim beklemeyin. Bu hem sağ hem sol hepsi için geçerli. Veya milletvekilleri bir milletvekilinin linç edilmesi aynı partiden diğer milletvekillerini mutlu ediyorsa bu siyasi partiden iktidar olduğunda birşey beklemeyin. Veya “miş” gibi yapılıyorsa mesela son yaşadığımız olay. Meclis Başkanı için birisi aday gösteriliyor ama sonra görüyoruz ki “mış gibi yapılıyor. Yani bütün bunlar siyasetin dibe vurmasını bırakın siyasi partilerin ruhunu öldürdü. Ve git gide insanların siyasete bakış açısı veya insanların zaten siyasete olmayan güveni daha da derinleşti.Ve şimdi insanımız bir umut da beslemiyor."

“O UMUDUN DOĞMASI GEREKİYOR”

“Şuanda siyasette yaşananlara çok üzülüyorum. Bana çok sordular siyasi parti kuracak mısınız? Acaba insanlarda yeni bir siyasi partiyle, yeni bir anlayışla yeni bir umut doğar mı? Yoksa bir depresyon genel olarak toplumsal bir çöküntü ve kanıksamaya mı girdik?”…O umut doğmazsa da karanlıkta yaşayacağız. O umudun doğması gerekiyor.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.